Bahçeli'den Suriye'ye saldırı çağrısı: Sandık sonuç vermezse Esad'ın tasfiyesi zarurettir

Bahçeli, AKP'nin dış politikasını eleştirenleri "cahil ve gafil" dedi. "Ankara’nın güvenliği Şam’dan Mogadişu’dan Tahran’dan Sana’dan başlar." diyen Bahçeli, Suriye lideri Esad için de 'tasfiye' istedi.

Bahçeli'den Suriye'ye saldırı çağrısı: Sandık sonuç vermezse Esad'ın tasfiyesi zarurettir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Milletvekilleri ve İl Başkanları Ortak Toplantısı”nın kapanışında konuştu.

Bahçeli, partisinin AKP’nin Libya politikasına desteğini tekrarken “Ankara’nın güvenliği Şam’dan Mogadişu’dan Tahran’dan Sana’dan başlar. Komşu ülkelerdeki kanlı ve kaotik manzara Türkiye’nin onay vermeyeceği çıkmazlardır.” dedi.

AKP’nin ortağı, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad için de “Eğer sandık ve demokrasi sonuç vermezse Esad’ın tasfiyesi mutlak anlamda zarurettir.” dedi.

Bahçeli’nin açıklamalarından bazı bölümler şöyle:

“KÜRESEL TÜRK DÜŞMANLIĞI”

Dünya soğuk savaş döneminden çıkmıştır. Ancak sıcak savaş şartları devam etmektedir. Adı konulmamış bir savaş iklimi ortamı devam etmektedir.

Sınırlarımıza paralel şekilde kurulmak istenen terör koridoru küresel Türk düşmanlığının sahne almasından başka bir şey değildir. Masumların kanı üzerinden kahredici senaryolar tedavüle sokulmak istenmiştir. Orta doğu ateş altından işgal altındadır.

Binlerce kilometre uzaktan gelip bölgemizde silah ve zor kullanan ülkelerin cüretkarlığıdır. Irak’tan kendimizi soyutlamamız mümkün değildir. Libya’ya sırtımızı çevirmek, İran’a mesafeli durmak akıl karı olmadığı gibi mantıklı bir tercih de sayılamayacaktır. Gönül köprüsü kurduğumuz komşu halkların huzursuzluğu elbette Türk milletine sirayet edecektir.

“SON SINIR TÜRKİYE”

Ankara’nın güvenliği Şam’dan Mogadişu’dan Tahran’dan Sana’dan başlar. Komşu ülkelerdeki kanlı ve kaotik manzara Türkiye’nin onay vermeyeceği çıkmazlardır.

On yıllardır ağlarını ören emperyalist husumetin hedefinde Türkiye ve büyük Türk milleti vardır.

İran, Irak, Suriye ve Libya’nın toprak bütünlüğüne saygı duymak destek vermek Türk dış politikasının temeli ana stratejisi olmalıdır. Eğer engel olunmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmelerin dayanacağı son sınır bilinmelidir ki Türkiye’dir.

“CAHİLLER, GAFİLLLER…”

Bekaya dudak bükenlerin bizi anlamasını beklemiyoruz. Gafillere sadece acıyor, esefle bakıyoruz. ‘Ne işimiz var Suriye’de, Libya’da?’ diyenler görevli ve taşeron değilse tarih ve coğrafya cahilidir. Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflik ve yabancılara muhbirlikle karşılaştıranların rotalarını kaybettiği ortadadır.

SÜLEYMANİ’NİN ÖLDÜRÜLMESİ: MANİDAR

Türkiye’nin bu suikast karşısında almış olduğu pozisyon hiç kuşku yok ki çok dengelidir. TBMM’nin Libya tezkeresini kabul edip Türk askerinin Trablus yoluna düştüğü, İdlib’teki sancının şiddetlendiği terör örgütü PKK’nın Rakka- Erbil bağlantısını kurması için mesafe aldığı bir dönemde bir süreçte Kasım Süleymani saldırısı son derece manidar ve kuşkuludur. Türkiye’nin bu suikast karşısında aldığı pozisyon dengelidir. Üst düzey bir askeri ‘bana göre suçludur’ diye hedef almak barbarlığın ta kendisidir. Suçu belirleyip suçluyu cezalandırmak hiçbir ülkenin hakkı ve haddi olamayacaktır. Nitekim o ülke bu tip bir saldırıya yeri ve zamanı geldiğinde maruz kalabilecektir.”

ESAD’A TASFİYE İSTEDİ

Cinayet makinesi Esad’ın varlığı çözümsüzlüğün sebepleri arasında. Esad ile görüşmeye hazır olduğunu söyleyen atıl zihniyet masum halka nasıl varil bombaları atıldığını da öğrenecek midir? Suriye’de çözümün adresi herkesi içine alacak siyasi uzlaşmadır. Türkiye’deki Esad lobisinin görüş ve önerileri defoludur, temelsizdir.

Çözümün adresi tüm tarafları içine alacak bir anayasadır. Eğer sandık ve demokrasi sonuç vermezse Esad’ın tasfiyesi mutlak anlamda zarurettir.”