AVM emekçisi arayış içinde

Tez Koop İş sendikası Örgütlenme uzmanı Sancak Yıldız, "Sınıfsal bir hesaplaşmaya doğru aldığı yolda sevindirici bir ivme kazanan AVM emekçisi, önümüzdeki günlerde gündemi fazlaca meşgul edecek diyebiliriz" dedi.

AVM emekçisi arayış içinde

Normalleşme planı kapsamında ilk olarak açılan yerlerin başında AVM’ler geliyor. Salgın sonrasında hayatın normalleşmesi için açıklanan takvimde yaşamsal bazı ihtiyaçlar bir kenara bırakılarak, milyonlarca insanı yan yana getirecek AVM’lerin açılması tepki çekti. Birçok emekçi “geçim derdi” ile “yaşam kaygısı” arasına sıkıştı.

Duruma tepki gösteren AVM emekçilerinin “AVM’lere gelmeyin” çağrısı sosyal medyada yankı uyandırırken, birçok AVM emekçisi kaygı içinde. AVM’leri açılışlarının ilk gününde 1 milyondan fazla kişi ziyaret etti. AVM Yatırımcıları Derneği Başkanı Hüseyin Altaş’a göre bu oran normalin altıda biri düzeyinde.

AVM Yatırımcıları Derneği her ne kadar önlem alınmasına dair yazı gönderdiklerini ve AVM’lerde durumun kontrol altında olduğunu iddia etse de, pek çok AVM çalışanı durumun böyle olmadığını düşünüyor.

Sınıf Tavrı’na başvuran kaynaklara göre İstanbul’da Capitol, Nautilius, Meydan, Beylikdüzü AVM, Forum İstanbul v.b gibi büyük işletmelerin görünür noktalarındaki önlemlerle, arka tarafta alınan önlemler aynı düzeyde değil.

“NORMALLEŞME SÜRECİ, KRİZ ÖTELEME DENEMESİ”

Durumu sorduğumuz Tez Koop İş sendikası Örgütlenme uzmanı Sancak Yıldız, normalleşme süreci ile ilgili şunları söyledi:

“Normalleşme süreci denilen aslında bir kriz öteleme denemesi. Hükümetin yönetme ehliyetini yitirdiğini basit örneklerle tüm emekçi halka gösterdiği bir krizin ötelenmesi olarak görülebilir. Maske dağıtımı süreci gelecekte bir ‘Karadeniz fıkrası’ olacak desek yeridir. Bu durumda krizi normalleşme ile öteleme, algıyı başka yöne çevirme gibi yerlerden hareket edince akla ilk önce AVM’ler geliyor. Çünkü AVM’lerin 10 yılda yaklaşık yüzde 200 arttığını düşünürseniz cevabı hemen buluyoruz.”

“TÜKETİM ÇILGINLIĞI NEDİRİN CEVABI AVM’LER”

Örgütlenme uzmanı Yıldız, AVM’lerin zorunlu üretimin parçası olmadığını belirterek ekliyor:

“Tüketim çılgınlığı nedir diye soran AVM’lerde bir gün geçirsin. Orta sınıfın güvenli limanı olmak gibide kritik bir işlev üstleniyor. Bu alanlarda hem çürümekte olan toplumu (müşteri), hem de yerüstü madencisi işçileri görürsünüz. O yüzden emekçilerin bu ülkede hesaplaşacağı bir düzen varsa, bu düzeni kendisini en dürüst ifade ettiği yerlerden biri AVM’lerdir”

“AVM EMEKÇİSİ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE GÜNDEMİ DAHA ÇOK MEŞGUL EDECEK”

Emekçilerin AVM’lerde nasıl tepki verdiği üzerine sorduğumuz soruya şöyle bir yanıt veriyor Yıldız:

“AVM işçisi birden fazla sebeple geçtiğimiz yıldan beri devam eden sendikalaşma gündeminin içinde. Bir kere çalışma saatlerinin esnekliğinin en fazla yaşandığı alanların başında geliyor desek abartmış olmayız. Ayrıca bir mobbing hiyerarşisi çok belirgin hissediliyor. Sıradan bir müşteri olarak AVM’ye gittiğinizde de bunu görebilirsiniz. Depo-reyon-kasa diye yukarıya doğru tırmanan bir hiyerarşi var. Bu noktada işçilerin beklentisi çok açık şekilde mobinge dayanmayan bir çalışma düzeninin kurulması oluyor. Sınıfsal bir hesaplaşmaya doğru aldığı yolda sevindirici bir ivme kazanan AVM emekçisi, önümüzdeki günlerde gündemi fazlaca meşgul edecek diyebiliriz. Bugünlerde sınıf tavrı en umutlu tavırdır diyebiliriz.”

SINIF TAVRI’NDAN AVM EMEKÇİSİNE DESTEK

Gelişmeler üzerine Sınıf Tavrı da bir açıklama yaparken, açıklamada “emekçileri korumadan normalleşme olmaz” denildi. Sosyal medya üzerinden “kârlarınız emekçilerin sağlığından önemli değildir” denilirken, “AVM’lere gitmiyoruz” çağrısının önemli olduğu belirtildi.