Ankara'da dev bir 'parsel parsel' hikayesi!

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medyada gündem ve merak konusu olan 'çok katlı' binasının hikayesinde 14 yıl öncesine kadar uzanan bir 'parsel parsel' gerçeği yatıyor.

Ankara'da dev bir 'parsel parsel' hikayesi!

HABER MERKEZİ

Dün sosyal medyanın gündemine yerleşen konulardan biri, Ankara Çukurambar’daki dev bir bina ve üzerine asılmış ‘Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ yazılı tabela idi. Uzun süredir Ankaralılar arasında ne olacağı ile ilgili çeşitli söylentiler dolaşan binanın akıbeti, Cumhurbaşkanlığı tarafından sessiz sedasız ilan edilmiş oldu.

AKP’nin alışılagelen “yaptım oldu” politikasıyla sosyal medyadaki destekçilerine de yeni bir şov için malzeme yaratan bu karar Ankaralıları şaşırtmadı. Peki Konya yolu üzerinde yıllardır dikili olan bu çirkin binayı buraya kim dikti? İşte bu sorunun yanıtı, sayısız kez haklılığı kanıtlanan “NeoTürkiye’nin panzehiri hafızadır” sözüne yeni bir katkı yapacak vehamette.

Binanın ‘tabela’lı fotoğrafının ortaya çıkışının ardından Fethullahçı medya organları, gelişmeyi “Ankara’da 15 Temmuz sürecinde gasp edilen ve Hizmet Hareketi gönüllüleri tarafından yaptırılan öğrenci yurt binası Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na verildi.” ifadesiyle haberleştirdi.

Darbe girişiminin ardından çıkarılan KHK ile el konulan bina, aynı yıl 20 Ekim’de mühürlenmişti. Fethullahçıların “haber”i, bu kısmı itibariyle doğru. Ancak bir suçun “gasp” niteliği taşıması için herhalde öncelikle çalınan malın mülkiyetinin doğruca bilinmesi gerekir. Zira konunun geçmişi biraz daha irdelendiğinde, AKP- Cemaat iş birliğiyle Ankara’nın nasıl yağma edildiğinin dev bir örneği karşımıza çıkıyor.

YAĞMAYI KENDİLERİ YAZDI

Konunun aslını ise uzağa gitmeden, bizzat AKP’nin yayın organı Sabah Gazetesi’nden öğrenmek mümkün. Tarih 3 Şubat 2014. 17-25 Aralık süreci sonrası AKP-Cemaat arasında “köprülerin atıldığı” dönemde Sabah Gazetesi, “Kamu parasıyla cemaate yurt!” gibi bugün kendileri için “sakıncalı” sayılacak bir başlıkla binayı sayfalarına taşıyor. Başlıkta özetlenen hikayenin haberinde ise bugün  ‘FETÖ’den el konulan yurdun Melih Gökçek’in yönetimindeki AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırıldığı açıkça dile getiriliyor:

“Başkent’in en değerli bölgelerinden biri olan Çukurambar’da Konya Yolu üzerine inşa edilen Atlantik Eğitim Kurumları’na ait 25 katlı öğrenci yurdunun tamamı, kamu olanaklarıyla yapıldı. Trilyonluk araziyi Gülen’in yakın adamı Akın İpek’in Atlantik AŞ şirketine hibe eden Ankara Büyükşehir Belediyesi, inşaatı da kendi olanaklarıyla yaptı.”

BÜYÜKŞEHİR SEFERBER EDİLDİ

El konuluşunun ardından boş kalan binanın yapımındaki peşkeş skandalını 2017 yılında CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, detaylı olarak ortaya koymuştu. Binanın önünde açıklama yapan Murat Emir, 5 bin 89 metrekare büyüklüğündeki söz konusu arazinin 17 Şubat 2006’da Belediye Meclisi kararıyla “Kentsel Servis Alanı” kullanımından “Kentsel Servis+Konut+Ticaret” kullanımına dönüştürüldüğünü ve emsal oranının da 2’den 3’e çıkarıldığını belirterek şöyle konuşmuştu:

“Ankara’nın en değerli yerlerinden Çukurambar’daki bu arsa, uzun süre boş kaldıktan sonra 17 Şubat 2011’de üst hakkı ihale edilerek 15 Temmuz sonrasında el konulan Atlantik Eğitim Yayın Taşımacılık Bilgisayar Ticaret Anonim Şirketi’ne 25 milyon TL muhammen bedel karşılığı 29 yıl 8 aylığına veriliyor. FETÖ’cü bu şirket arsa üzerinde 25 katlı yurt yapmak için inşaat planı hazırlıyor. Atlantik şirketi arsayı daha geniş kullanmak için 21 Ağustos 2011’de Belediye Meclisi’ne başvuruyor ve parselin yanındaki parsellerden çekme mesafelerinin değiştirilmesini istiyor ve Belediye Meclisi planı değiştiriyor.”

Tarihlerin 15 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde Atlantik şirketi ve Melih Gökçek için işler tersine döndüğünü hatırlatan Emir, “23 Temmuz’da yayınlanan KHK ile Atlantik şirketine el konuluyor. Kullanım hakkı Atlantik’te olan arsa Hazine’ye, üstündeki yapı da Milli Emlak’a geçiyor. Ankaralıların mülkiyeti olan araziyi FETÖ’cü şirkete teslim eden Melih Gökçek daha sonra ne yapıyor dersiniz. Belediye Meclisi, 21 Eylül 2016’da arazinin Hazine’den talep ya da başka bir Hazine gayrimenkulu ile trampa edilmesi kararı alıyor. Tam bir pişkinlik. Ankaralının malını FETÖ’ye ver sonra dön iste.” ifadelerini kullanmıştı.