Ağıralioğlu'ndan Ali Erbaş'a: İsrafa, adam kayırmaya, şatafata, bir tane cümle kurmuyor

Erbaş'ın yalnızlığının sebebinin yaptığı insanlık ve bilim dışı konuşma olmadığını belirten Ağıralioğlu, "Ali Erbaş niçin yalnızdır? İktidarın vizyonu besleyecek şekilde cümleler kuruyor. İsrafa, adam kayırmaya, şatafata, Kamu İhale Kurumu’ndaki istisna heveslerine, rekabetin bozulup da iktidarın lehine ticaretin bu kadar ifsaf edilmesine bir tane cümle kuramamış bir merciinin cümleleri" dedi.

Ağıralioğlu'ndan Ali Erbaş'a: İsrafa, adam kayırmaya, şatafata, bir tane cümle kurmuyor

İyi Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu; Türkiye ve dünya genelinde binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açan salgın hastalıkları “eşçinselliğe ve nikahsız yaşamaya” bağlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında “Birisi Ali Erbaş Diyanet İşleri Başkanı olarak yalnız değildir diye bir şey başlatıldı. Ali Erbaş yalnızdır” dedi.

Ağıralioğlu, Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında, Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklamasıyla ilgili yorumunda, “Ali Erbaş Diyanet İşleri Başkanı olarak yalnız değildir diye bir şey başlatıldı. Ali Erbaş yalnızdır. Ali Erbaş’ın yalnızlığına sebep olan şey bugün yaptığı açıklama değildir. Ali Erbaş’ın yalnızlığına sebep olan şey daha çok siyasetin tasallutunda kalmış bir bürokrat görüntüsü vermesidir. Siyasetin ihtiyaç duyduğu cümleleri, iktidarın ihtiyaç duyduğu cümleleri muhalefete söyleyen bir kurum haline getirmek gibi biri ithamın konusudur. Diyanet İşleri Başkanı’nın siyasetin gölgesinde kalmış bazı cümleleri vardır. Ali Erbaş niçin yalnızdır? Efendim bunca cümleler kuruyor; yardım kampanyaları ile ilgili cümleler kuruyor, iktidarın cümleleri ile benzer paralel cümlelerdir bunlar. TOKİ satışı ile ilgili cümleler kuruyor, iktidarın vizyonu besleyecek şekilde cümleler kuruyor. Sayın Ali Erbaş’ın mesela Hazineyi talan etmek ile ilgili cümlelerini duyamıyor olmaktan kızgınız Ali Erbaş’a. İsrafa, adam kayırmaya, şatafata, Kamu İhale Kurumu’ndaki istisna heveslerine, rekabetin bozulup da iktidarın lehine ticaretin bu kadar ifsaf edilmesine bir tane cümle kuramamış bir merciinin cümleleri. Şimdi sadece iktidar tarafından savunulabilir cümleler haline gelmektedir” dedi.

“MÜSLÜMAN MAHALLESİ”

Devlet Bahçeli Müslüman Mahallesinde salyangoz sattırmayız sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu ise “Evet İstanbul Yurdu Müslüman Mahallesinde salyangoz satılmaz el-hak doğrudur. Müslüman Mahallesi’nde yalanlar da söylenmez, Müslüman Mahallesi’nde haram da yenmez, Müslüman Mahallesi’nde kul hakkına da tecavüz edilmez, Müslüman Mahallesi’nde iftira da atılmaz, Müslüman Mahallesi’nde herkes emindir çocuklarımızın geleceğinden de endişe edilmez, israf da edilmez, Müslüman Mahallesi’nde hiç kimse takip edilmez, Müslüman Mahallesi’nde dinin, dilin, mezhebin, meşrebin, siyasal eğilimlerin ehemmiyeti yoktur. Müslüman Mahallesi insanların kendi evinde, nezaketiniz zerafetin, adaletin, Hikmet’in, hakikatin mahallesidir. Evet Devlet bey doğru söylemiştir eksik söylediklerini tamamlamış olayım ben Müslüman Mahallesi’nde bunlar da olmaz, onların da bilmesi lazım” şeklinde yanıtladı.

“İTİRAZ EDEN VATAN HAİNİ”

Ağırailoğlu, Fox TV muhabiri Fatih Portakal’ın 3 yıla kadar hapsinin istenmesi hakkındaki soruyu ise şöyle yanıtladı:

“Zaten ulusal çapta muhalefetin sesine çok imkan verebilecek Medya yok. Bunlardan birkaç tane sayabiliyorsunuz her dediğini her yaptığını beğenmek zorunda değilsiniz. Fox TV’nin her yaptığını beğenmek zorunda olmadığınız ya da yaptıklarını söylediklerini beğeniyorsunuz diye tutturmaya heves ettiğiniz medya kuruluşları varsa bunlar sizi daha demokratik bir ülkenin Cumhurbaşkanı yapmaz, daha despot yapar. Eskiden iktidara geldiğiniz zamanlarda çok sesliliği önemseyen bir siyasal diliniz vardı. Şimdi çok sesliliği kendiniz için tehlike gören itirazları hemen hain suçlamasıyla vatan haini ile birleştiren bir tehdit dili var. İktidarın iktidara geliş sürecini yeniden hatırlarsa bu yaptıklarını kendilerinin bile komik bulacağına inanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı kendisi ifade hürriyeti gasp edildiği için ifade hürriyetine mahkeme açılıp kendisine mahkumiyet kararı çıkarıldı için belediye başkanlığından gitmiş. Cezaevine şiir okudu diye gönderilmiş, cezaevinde siyasi yasaklı olsun mu olmasın mı tartışmalarına konu olmuş bir insanın memlekette ifade hürriyetini güçlendiren yüreklendiren insan olması gerekir. Sırt benim istediklerimi söylemiyorlar ya da benim yaptıklarımı onaylamıyorlar diye insanları susturmaya teşebbüs etmek sizi itiraz ettiğiniz 28 Şubatçılara benzetir. Allah insanlara iddialarından vurur. Ben iktidardaki kadronun başına gelen en feci şeyin şu olduğuna inanıyorum Allah iktidardaki kadroyu her yaptıklarının tersine işler yapmak gibi bir imtihanla karşı karşıya bıraktı. İktidarın bütün sözcüleri söylediği ettiği Cumhurbaşkanı dahil bugüne kadar dedikleri lafların tam tersini söyledikleri zamanlarda var”