Adli Hâkimlik ve Savcılık sınavında 18 bin kişi arasından 96. oldu mülakatı geçemedi

Bakanlığın ret yazısında, “Bakanlığımızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır” denildi.

Adli Hâkimlik ve Savcılık sınavında 18 bin kişi arasından 96. oldu mülakatı geçemedi

ÖSYM tarafından geçen yıl 29 Aralık’taki Adli Hâkimlik ve Savcılık sınavında 18 bin 887 kişinin içinde “91.92” puan alarak 96. olan Mehmet Öner, 3 dakikalık mülakatın ardından “başarısız” bulunarak elenmesinin ardından itiraz ettiği Adalet Bakanlığı’ndan ret yanıtını aldı. Bakanlığın ret yazısında, “Bakanlığımızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır” denildi.

Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’in haberine göre, Öner, “Ret, bakanlığın bünyesinde çalışan hâkimlerce yazılmış. Doğru düzgün bir gerekçe yok” dedi. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan 10 çocuklu bir ailenin üyesi 28 yaşındaki Mehmet Öner, çalışarak okuduğu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni mezuniyeti sonrası hâkimlik hayalini gerçekleştirmek için girdiği yazılı sınavda 96. oldu. 3 dakika süren mülakattan geçemedi.

NEDEN GEREKÇE YOK?

Adayların ad ve soyadının sağ tarafında yazılan referansları, dilleri, memleketleri, kimlikleri dikkate alınarak değerlendirme yapıldığını dile getiren Öner, ailesinin ve kendisinin kamu hizmetine girme hakkının kaybına sebep olacak hiçbir suça karışmadıklarını anlattı.

Herhangi bir tarikata ve cemaate mensup olmadığını ifade eden Öner şöyle konuştu:

“Hayatım boyunca bu ülkenin bütünlüğü, insanların eşitliği ve halkların kardeşliğine inanarak bir mücadele verdim… Üniversite yıllarımızda hocalarımızın bize sorduğu bir soruya adı geçen bakanlık hâkimlerinin cevabına benzer bir cevap verseydik yani sadece kanun hükmünü cevap olarak yazsaydık o sınavdan asla geçer not alamazdık. Bize sorulan soruya, bir gerekçe yazmamız gerektiği her ders ayrıca vurgulanır ve gerekçenin önemi defalarca anlatılırdı. Nitekim bir hâkim tarafından kaleme alınan bir yazıda itiraz eden tarafından ileri sürülen itirazların kabul edilebilir bir gerekçe içermesi bir zorunluluktur.”