Adana Mutabakatı nedir?

Gerek Erdoğan’ın gerekse Çavuşoğlu’nun müdahale hakkı verdiğine ilişkin açıklamalarına karşın, Adana Mutabakatı'nın hiçbir maddesi doğrudan Türkiye'ye güç kullanma yetkisi tanımıyor.

Adana Mutabakatı nedir?

HABER MERKEZİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında, İdlib’de geçtiğimiz günlerde TSK ve Suriye ordusu arasında yaşanan çatışmaya değinerek, “Elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı var. Gereğini yapacağız. Suriye hükümetiyle 1998 yılında imzaladığımız Adana Mutabakatı, Türkiye’ye gerektiğinde Suriye topraklarında operasyon yürütme hakkını tanıyor. Bu saldırı Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır. Türk askerinin kanının aktığı yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz” ifadelerini kullandı.

Hatırlanacağı üzere Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da geçtiğimiz aylarda, Adana Mutabakatı’nın Türkiye’ye müdahale hakkı tanıdığını ifade etmiş ve Türkiye’den başka yetkililer de ABD desteği ile gerçekleştirilen ‘Barış Pınarı Harekatı’nın Adana Mutabakatı kapsamında yapıldığını açıklamıştı.

Peki Adana Mutabakatı Erdoğan’ın iddia ettiği gibi Türkiye’ye müdahale hakkı tanıyor mu? Bu sorunun yanıtını haberimizde aramaya çalışacağız.

2011’DEN BERİ FİİLEN UYGULANAMIYOR

Suriye’deki emperyalist işgalin başlangıcı olan 2011’den bu yana fiilen uygulanamayan, 20 Ekim 1998 günü Adana’da bir araya gelen iki ülke heyetleri arasında imzalanan Adana Mutabakatı Türkiye’ye Öcalan’ın Suriye’nin dışında olduğu ve bir daha asla girmeyeceği, yurtdışındaki PKK unsurlarının Suriye’ye dönemeyeceği, ülke topraklarındaki PKK kamplarının bir daha kullanılmayacağı ve tutuklanan PKK üyelerinin listelerinin Türkiye’ye verilmesi taahhütlerini içeriyordu.

Mutabakat, tarafların taahhütlerin yerine getirilmesini sağlamak ve gözlemek için, İki ülkenin üst düzey güvenlik yetkilileri arasında doğrudan telefon hattı kurulması, diplomatik temsilciliklerde güvenlik işleri için özel temsilcilerin atanması gibi bazı mekanizmalar kurmasını da sağlıyordu.

TÜRKİYE’YE GÜÇ KULLANMA YETKİSİ TANINMIYOR

Gerek Erdoğan’ın gerekse Çavuşoğlu’nun müdahale hakkı verdiğine ilişkin açıklamalarına karşın, Adana Mutabakatı’nın hiçbir maddesi doğrudan Türkiye’ye güç kullanma yetkisi tanımıyor.

Belgenin imzalandığı dönemde Dışişleri Bakanlığı’nda üst düzey görevlerde bulunmuş yetkililer de mutabakatın Türkiye’ye otomatik bir müdahale hakkı tanımadığını ve basında zaman zaman iddia edildiği gibi açıklanmamış, gizli kalmış hiçbir maddesi olmadığını kaydediyorlar.

TÜRKİYE’NİN İDLİB’DEKİ POZİSYONU NEDİR?

Mutabakatın açık hükümlerine ek olarak, Türkiye AKP iktidarının hatalı dış politikaları nedeniyle, Suriye’deki savaşın körüklenmesinde pay sahibi. Astana mutabakatındaki taahhütlerini yerine getirmeyen Türkiye’nin, İdlib’deki bugünkü pozisyonu, Suriye ordusunun kendi topraklarında operasyon düzenlediği ve gerek BM gerekse Türkiye tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen HTŞ’nin militanlarını muhafaza etmek yönünde.
Suriye ordusu, Türkiye’nin de altında imzası bulunan Astana mutabakatında yer alan “Muhalefet ile terör ayrıştırılacak, muhalefet ile Suriye Devleti yeni anayasa görüşmelerine başlayacak” maddesi gereğince HTŞ’ye operasyon düzenlerken, Türkiye mutabakatının bir diğer maddesi olan Şam-Halep karayolunun ağır silahlardan arındırılması taahhüdünü henüz yerine getirmiş değil.