Abdullah Gül: Durum kaygı verici

Gül, Türkiye ekonomisi ile ilgili yaptığı yorumunda "Ekonomik göstergelerdeki ciddi bozulmalar geriye gidişe işaret ediyor, bu durum kaygı verici" dedi.

Abdullah Gül: Durum kaygı verici

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP “küskün”lerinin gazetesi Karar’a konuştu, Türkiye’de ekonominin gidişatına ilişkin “kaygı”larını açıkladı.

Ekonomik göstergelerin ciddi anlamda bozulduğunu, bu durumun kaygı verici olduğunu söyleyen Gül, gazetenin yazarlarından Taha Akyol’a konuşurken “Maalesef Türkiye bir süredir uzun vadeli iyi düşünülmüş veriye, analize ve uzmanlığa dayalı bir stratejinin noksanlığını hissetmektedir” dedi.

Gül, Türkiye’nin ekonomik durumunu şöyle değerlendirdi:

“Evvela, sürdürülebilir bir kalkınmayla müreffeh bir toplum haline gelmenin uzun vadeli stratejiler ve sağlam, disiplinli iktisadi politikalarla gerçekleşebileceği gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Sadece kısa vadede konjonktürel gelişme ve dalgalanmalara birbirinden bağımsız politikalarla cevap vererek veya karşı koyarak başarılı olmuş bir tek gelişmiş ekonomi örneği yoktur. Genel bir istikametten ve belirgin bir karakterden yoksun bu tür politikalar sadece bugünün sorunlarının gelecekte daha da büyük ve girift hale gelmesine ve toplumun ödeyeceği faturanın daha büyük olmasına neden olur.

Bugün gelinen noktada finansal ve ekonomik göstergelerdeki ciddi bozulmalar bir geriye gidişe işaret etmektedir. Yılların tasarrufu ile biriktirilen varlıklar ciddi miktarda değer kaybetmektedir. Bu durum kaygı vericidir.

“TEHLİKELİ BİR GELİŞME”

2002’de siyasetin gösterdiği iradenin ileriki yıllarda bozulmaya başladığını öne süren Gül, “İlk baştaki vizyon zamanla gitti; akabinde hukuki teminatlar, şahsi mülkiyet ile insan haklarını koruyan güvenceler azaldı. Bugün maalesef kamu harcamaları şeffaf değil. Ekonomik göstergelerin güvenilirliği sorgulanır hale gelmiş. Çeşitli mekanizmalarla denetim dışı tutulan kamu harcamaları Türkiye’yi sadece öngörülemez, itimat edilemez bir ülke haline getiriyor. 40 senelik enflasyon belasını sona erdirdikten sonra tekrar çift rakamlı enflasyon oranlarına geri dönüşümüz refahın topluma yayılmasını önleyen, tehlikeli bir gelişme. Gördüğüm en büyük tehlike ise borçlanma. AK Parti hükümetlerinin daha önce Türkiye’yi kurtardığı dövizle iç borçlanmanın tekrar kaynak ihtiyacı için bir yol olması ileride büyük sorun olur. Ülkenin bugünkü borçlanması yüksek maliyetlerle gerçekleşiyor. Bu da bahsettiğim bozulmalar nedeniyle Türkiye’nin risk priminin yüksek olmasından kaynaklanıyor.”