60. yılında Devlet Planlama Teşkilatı

"Yeni bir model, araç tasarlanmamıştır; her şey o kutsal piyasa güçlerine, Adam Smith’in o ‘görünmez eli’ne bırakılmış görünüyor"

60. yılında Devlet Planlama Teşkilatı

Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuruluşunun 60. yılında 21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, “Orta boy yarı sanayileşmiş ülkelere (yani bize) ya da ‘yükselen piyasa ekonomileri’ denilen bizim AGÜ’lere kalkınmaları veya en azından var olabilmeleri için (survival) kolektif düşünmelerini sağlayacak yeni bir model, araç tasarlanmamıştır; her şey o kutsal piyasa güçlerine, Adam Smith’in o ‘görünmez eli’ne bırakılmış görünüyor. O görünmez el de, son zamanlarda bir yankesicinin eli gibi dünya piyasalarını hortumlayıp, bu paralarla trilyon dolarlık balonları patlamakla meşgul.” ifadelerine yer verildi.

21. Yüzyıl İçin Planlama Grubu’nun açıklaması şöyle:

“Devlet Planlama Teşkilatı’nın Kuruluşunun 60. Yıldönümü

Bundan tam 60 yıl önce 30 Eylül 1960 günü 91 Sayılı Kanun ile Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) kurulmuştu.

Türkiye Ekonomisinin organizasyon şeması içerisinde uzun yıllar aklın ve bilimin rehberliğinde varlığını sürdüren Devlet Planlama Teşkilatı’nın 60. Kuruluş yıldönümünde, planlı yıllarda görev yapan, katkıda bulunan plancıları, plan dostlarını, büyüklerimizi minnet ve saygı ile anıyor ve şükranlarımızı sunuyoruz. Aramızdan ayrılanların yıldızlar yoldaşlığında olduklarına eminiz.

Planlama, bir ufka bakış, etraflı düşünme ve iş yapma tarzı olarak, 1990’lardan itibaren siyaset ve iktisat dünyasından silinirken bıraktığı boşluk, ne yazık ki hemen görülüp algılanamamıştır.

Orta boy yarı sanayileşmiş ülkelere (yani bize) ya da ‘yükselen piyasa ekonomileri’ denilen bizim AGÜ’lere kalkınmaları veya en azından var olabilmeleri için (survival) kolektif düşünmelerini sağlayacak yeni bir model, araç tasarlanmamıştır; her şey o kutsal piyasa güçlerine, Adam Smith’in o ‘görünmez eli’ne bırakılmış görünüyor. O görünmez el de, son zamanlarda bir yankesicinin eli gibi dünya piyasalarını hortumlayıp, bu paralarla trilyon dolarlık balonları patlamakla meşgul.

Unutulmamalıdır ki; Planlama, eskimemiş, dişlileri fazla aşınmamış bir araç olarak pek çok ulusal ekonomiye hizmet etmiş (ve) onları bir tarih aşamasında yukarıya çıkarmış bir kaldıraç olarak, hâlâ kendi aklının ürünü olan politikaları uygulayan ülkelere hizmet etmeyi sürdürmektedir.

Bunun için de Türkiye, kendi ufkunu çizebilen, strateji oluşturabilen, dünya ekonomisinden ve dünyanın örgütlü baskısından neler gelebileceğini kestirmek, esnekliğe sahip olmak ve bir takım kırmızı çizgilerini çizebilmek, toplumun üretici ve yaratıcı güçlerini harekete geçirmek için mutlaka tüm dogmalardan (iktisadi dogmalar da dâhil) arınarak bir anlamda aklın seferberliği olan planlamayı yeniden düşünmelidir