3 Mayıs: Dünya Basın Özgürlüğü Günü
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü Türkiye bu yıl da baskı, sansür ve tutuklamalar ile karşılıyor.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü Türkiye bu yıl da baskı, sansür ve tutuklamalar ile karşılıyor. AKP’li yıllarda adeta otorite ve iktidarın kendisini koruma aracına dönüşen yandaş basın, emekçi halkı derinden ilgilendiren ekonomi ve siyaset alanında yaşanılan gelişmeleri iktidar gözüyle aktararak gerçeklerin üzerine örten bir perde görevi gördü. İktidara karşı yapılan tüm gazetecilik faaliyetleri ise suç unsuru olarak görüldü.
Bugün gelinen noktada özgür hareket etmesi engellenen basın ve basın emekçileri AKP iktidarının yarattığı tablonun ağırlığı ve karanlığı altında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü “kutlamaktadır”.
Sadece 2020 yılının ilk üç ayında onlarca muhalif gazeteci para, hapis ve müebbet cezası istemi ile mahkemeye sevkedildi. Kimi gazetecilerin iktidar yanlıları tarafından fiziki saldırıya uğraması, gerçekleri halka ulaştırma sorumluluğu ile çalışan basın emekçilerinin iktidar tarafından hedef gösterilmesine, gazetecilere gözdağı verilmesine de neden oldu.
2020 yılında AKP’nin basın özgürlüğünü, hukuku gayri-meşru olarak ihlal etmesine Odatv Haber Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun hukuksuz bir şekilde tutuklanmaları damga vururken; yaşanılan bu olay ile birlikte AKP halkın haber alma özgürlüğünü bir kez daha reddettiği ortaya koydu.
Bir başka hukuksuzluk örneği de AKP ve MHP ortaklığı ile çıkartılan “af” yasası oldu. Yasa ile çete liderleri, uyuşturucu satıcıları, kadın cinayetleri başta olmak üzere ve benzeri suçlardan tutuklu bulunanlar serbest bırakılırken; gazetecilerin siyasi nedenler bahane edilerek koronavirüs tehlikesi koşullarında cezaevlerinde tutulmaya devam edildi. AKP iktidarı bu uygulamasıyla halkın güvenliğinin zarar görmesini, gerçekleri halka anlatma sorumluluğu taşıyan muhalif gazetecilerin serbest bırakılmamasına tercih etti.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, AKP iktidarının tüm dayatmasına rağmen halkın haber alma özgürlüğünün sağlanması adına çalışan tüm basın emekçilerine ve aydınlık bir Türkiye istedikleri için cezaevlerinde tutuklu bulunan gazetecilere kutlu olsun.
