15 yaşında öldürülen Çağla’nın davasında zaman aşımı durduruldu

Şişli’de 20 yıl önce 15 yaşında öldürülen Çağla Tuğultay’ın davasında savcılık, dosyada ifade işlemlerinin devam ettiğini belirterek zaman aşımını durdurdu.

15 yaşında öldürülen Çağla’nın davasında zaman aşımı durduruldu

İstanbul Şişli’deki evinde 20 yıl önce 5 Haziran 2000 tarihinde öldürülen 15 yaşındaki Çağla Tuğaltay’ın katili bulunamadığı için dosyanın 5 Haziran 2020’de zaman aşımından kapanması bekleniyordu. Çağla Tuğultay’ın davasında zaman aşımı durdurulması için bir süredir sosyal medyada yapılan eyleme savcılıktan yanıt geldi.

Savcılık, dosyada ifade işlemlerinin devam ettiğini söyleyerek zaman aşımını durdurdu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu, cinayetin ardından Çağla’nın tırnakları arasından çıkan DNA örnekleri ile apartman girişinde bulunan ve faile ait olduğu tespit edilen kan örneği üzerinden şüpheli olabilecek kişilerin ifadesini almaya başladı. Şüpheli olabilecek kişilerin ifadelerinin alınmasına devam edildiğinden savcılık, TCK’nın 67. maddesi gereğince zaman aşımı süresini durdurdu.

İFADELER ALINDI

Sözcü’den Damla Güler’in haberine göre, dosya kapsamında ifadesi alınan kişilerden biri de cinayet dönemindeki apartmanının kapıcısı oldu. Hem emniyet hem de savcılık tarafından ifadesi alınan kapıcıdan kan örneği de alındı. Örnekler Çağla’nın tırnakları arasından çıkan DNA ile uyuşup uyuşmadığının kontrol edilmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Öte yandan cinayetin işlendiği apartmanda oturanlar ile bağlantısı olduğu için apartmana girip çıkan herkesin ifadesi alındı.

Çağla Tuğaltay’ın alt komşusu verdiği ifadede, “Çağla evde ayaklarını yere vura vura yürüdüğü için onun eve geldiğini anlardım. O gün de okuldan geldiğini ayak seslerinden anladım. Kapısının çalındığını ve Çağla’nın kapıyı açıp karşısındaki ile bir süre konuştuğunu duydum. Tanıdığı biri gibi normal ses tonuyla konuşuyordu. Ne konuştuklarını duyamadım” dedi.

Komşunun verdiği ifade, kapının zorlanmamış olması ve Çağla’nın tırnakları arasından çıkan DNA’nın bir erkeğe ait olduğunun tespit edilmesi üzerine savcılık, şüphelinin ‘tanıdık bir erkek’ olma ihtimali üzerinde durdu. ‘Tanıdık erkek’ ihtimalini göz önüne alan savcılık Çağla’nın okul arkadaşları, erkek arkadaşı, ağabeyi, babası, akrabaları, mahalle esnafı ve apartmana girip çıkan erkeklerin de arasında bulunduğu 102 kişiden kan örneği aldı. 70 kişinin de şüpheli olarak ifadesi alındı. Alınan kan örneklerinin hiçbiri şüphelinin DNA’sı ile uyuşmadı.

ŞÜPHELİNİN DNA’SI DNA HAVUZUNDA

Ayrıca şüphelinin DNA örneğinin emniyetin DNA havuzunda olduğu ve emniyete gelen her DNA örneği ile karşılaştırıldığı öğrenildi. Şüphelinin bir şekilde kan alınmasını gerektirecek bir olaya karışması halinde buradaki DNA örneği havuza düşecek ve yapılan tarama sonrası eşleşme gerçekleşecek.