13 Mayıs 2014: Soma’da 301 madenci katledildi

Soma'da 301 maden işçisi iş güvenliğinin sağlanmadığı, çalışma koşullarının ise işçinin canını tehlikeye attığı maden ocağının 800 metre derinliğinde can verdi.

13 Mayıs 2014: Soma’da 301 madenci katledildi

Kaza denildi, kader denildi, fıtrat denildi; fakat 13 Mayıs’ta Soma maden ocağında yaşanılanlar, iktidar ve sermaye sınıfının paçayı kurtarmak için kullandıkları süslü ifadelerin çok çok ötesinde idi. 301 maden işçisi iş güvenliğinin sağlanmadığı, çalışma koşullarının ise işçinin canını tehlikeye attığı maden ocağının 800 metre derinliğinde can verdi.

Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında 15:10 sularında meydana gelen yangın sonrası Soma madenci katliamı Türkiye’de tarihin en büyük işçi katliamı olarak hafızalara kazındı.

Maden ocağında yaşanılan bu facia Türkiye’de işçi ve emekçilerin durumunu, özellikle de maden işçisinin güvencesiz çalışma koşullarını bir kez daha karanlıktan günyüzüne çıkartırken; sonrasında yaşananlar da AKP hükümetinin işçi sınıfı için büyük bir tehlike olduğu gerçeğini bir kez daha pekiştirdi.

Maden işçisine atılan tekme 6 yıldır hafızalarda

Soma faciası sonrası Manisa’ya gelen dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ı, ailesini, arkadaşlarını ve işini kaybenden maden işçileri ve Manisalı yurttaşlar protestolar ile karşıladı. Protestolar güvenlik güçleri ile durdurulmak istendi, maden ocağından sağ kurtulan Erdal Kocabıyık’ın, Erdoğan’ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı ve Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından tekmelenmesi işçi sınıfının hafızasında unutulmayacak bir yere kazındı.

Yusuf Yerkel tarafından tekmeli saldırıya uğrayan Erdal Kocabıyık’ın eşi AKP hükümeti tarafından yaratılan mağduriyetin devam ettiğini ise şu sözler ile ifade etmişti:

“Yaşanılan bu olaydan sonra eşim bir yıl işsiz kaldı. Hiçbir maden ocağı eşimi işe almıyor, yüzümüze hep kapıları kapattılar. Üstelik ‘kamu malına’ zarar verdiği için para cezası geldi. Biz kimseden birşey istemedik sadece eşimin işten çıkartılmamasını istedik. Sigortamız yok ve evimiz kira. Bunun dışında çocuğum ekranda babasını gördüğünde babama neden vuruyorlar diye sorular soruyor. Ben buna dayanamıyorum artık. Bu nedenle çok üzgünüm. Ben sadece adalet ve eşimin işe girmesini istiyorum.”

Sermaye sınıfının kar hırsı işçinin canından kıymetli!

Soma işçi katliamı sonrası iktidar partisinin işçi düşmanı politikaları devam etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2019-2023 yıllarını kapsayan stratejik plan raporunda, Soma ve Ermenek’te yaşanan katliamlar için “2014 yılında Soma ve Ermenek’te meydana gelen elim yeraltı kömür madenciliği kazaları sonrasında yapılan kanuni düzenlemelerle yeraltı üretim maliyetleri bir anda artmış ve sektör açısından durgun bir sürecin başlamasına neden olmuştur. Öngörülemeyen kazalar ve buna bağlı olarak yapılan kanuni değişikliklerden dolayı, plan hedeflerinde önemli sapmalar meydana gelmiştir” ifadelerine yer verildi.

301 işçinin hayatını kaybetmesinden sorumlu olan AKP hükümeti, stratejik plan raporunda da görüldüğü üzere işçi güvenliğini patronların kar hırsına kurban ettiğini, “maliyetler arttı, sektör açısından durgun bir süreç başladı” sözleri ile vurgulamaktan çekinmemiştir.