Züganov’u yakından tanıyalım

Züganov komünizmle ilgisi olmadığı halde komünist adını ticari bir marka olarak elinde tutuyor ve RFKP’yi ticari bir işletme olarak işletiyor. Şimdiye dek Züganov’un gerçek yüzünü kendi eserlerinden alıntılarla ayrıntılı olarak yazmadığım için pişmanım çünkü bildiğim kadarıyla Türkçede bunu yapan olmadı.

On yıldan uzun bir süredir Rusya üzerine yazılar yazıyorum ve bu yazılarımda Rusya Federasyonu Komünist Partisinin (RFKP) ve onun lideri Gennadi Züganov’un komünist olmadığını yazıyorum. Züganov’un ideolojisi “devletçi yurtseverlik”, Ortodoks Hristiyanlık, Rus milliyetçiliği ve sosyal  demokrasinin bir karışımı. Züganov komünizmle ilgisi olmadığı halde komünist adını ticari bir marka olarak elinde tutuyor ve RFKP’yi ticari bir işletme olarak işletiyor. Şimdiye dek Züganov’un gerçek yüzünü kendi eserlerinden alıntılarla ayrıntılı olarak yazmadığım için pişmanım çünkü bildiğim kadarıyla Türkçede bunu yapan olmadı. Bu yazımda bu sahtekarı kendi kitaplarından kısa alıntılarla tanıtmak ve bu eksiğimi biraz da olsa gidermek istiyorum. Böylece okur kendi kararını verebilir.

1993’te ayyaş karşıdevrimci Yeltsin parlamentoyu bombalarken Züganov, halkı sükunete davet ediyordu. Daha o sırada kurulmakta olan oligarşik rejimin sadık ve uslu “muhalifi” rolünü oynacağının, yani komünist kılıklı sahte bir muhalefetin lideri olacağının işaretini vermişti. Nitekim daha sonraki seçimlerde bütün komünist partilere engeller çıkarılırken Züganov’un partisinin önü açıldı. O yıl yayımlanan kitabında şöyle yazıyordu: “… Ülkemiz devrime ve başka sarsıntılara olan limitini tüketti. Şimdi kesinlikle mücadeleye alışkın değiliz ve tanrıya şükür.”  (Züganov, Drama Vlasti (İktidarın Dramı), Moskova, 1993, s. 77).

“Rusya Federasyonu Komünist Partisinin ideolojisini tam zamanında devletçi yurtseverliğe çevirme sayesinde partimizden “ekstremist Bolşevikler” öcüsü yaratmaya engel oldu (Züganov, Derjava, Moskova, 1993, s. 8).

“Teknolojiye bakarsak, eski Rusya devletinin üçlüsüyle uyumludur: Tanrı, çar ve anavatan. Sancaklarda bu üç sözcük yazılıydı. Bolşevikler geldi ve kahrolsun tanrı, kahrolsun çarla da kalmayıp ailesiyle birlikte yaşamına son verdiler! Anavatan dağıldı. (Züganov, Derjava, Moskova, 1993, s. 50).

1996’da Rusya’da halkın Yeltsin reformlarına tepkisi doruk noktasındayken başkanlık seçiminde Yeltsin’e karşı ikinci tura kalan Züganov, öylesine silik, öylesine etkisiz bir kampanya yürüttü ki görenler bu işi silah zoruyla yaptığını sanırdı. Ancak halk buna rağmen ve Yeltsin-Çubays çetesinin seçim hilelerine rağmen bu alçağa resmi sonuçlara göre % 45 oy verdi çünkü kapitalizmin iğrenç yüzünü görmüştü. Gerçekte halk % 50’den fazla oy vermişti ancak seçim sonuçları maniple edildi. Şimdi Züganov’un o yıl çıkan kitabında yazdıklarına bakalım:

“Devletçi komünistler bugün kibirli ve köhnemiş nomenklaturacı seleflerinden farklıdır, devletçi komünistler sınıf mücadelesine ilişkin aşırı (“ekstremist”) tezleri reddettiler”… “Son birkaç yılda yurtsever devletçiler SSCB’den Rusya imparatorluğuna fırtınalı bir evrim geçirdiler, dünya görüşlerinde şaşırtıcı bir hızla ve acısız biçimde tarihsel kumaştaki kanlı yırtılmayı aştılar… “Kızıl-Beyaz” karşıtlığını aşmak, yurtsever düşüncenin ideolojiden arındırılması ve onun bütün halkı kucaklayan sınıflar üstü karakterine dönüş – bu evrimin temel kazanımıdır” (Züganov, Rossiya – Rodina Moya. İdeologiya Gosudarstvennogo Patriotizma, М., 1996, s. 233, 236).

Züganov’un yukarıda devletçi (aslında “büyük devletçi”, “derjavnik”) komünistler dediği “komünistler” anlaşılacağı üzere kendi partisi oluyor.

“Devletçi yurtseverlik ideolojisinin formülasyonuna çok ciddi katkısı olan İvan İlyin’in felsefi mirasına birçok kez başvurdum”  (Züganov, Rossiya – Rodina Moya. İdeologiya Gosudarstvennogo Patriotizma, М., 1996, s. 397).

“Dini düşünürler arasında benim üzerimde en büyük etkiye sahip olanlar İvan İlyin ve  kendisiyle birçok kez buluştuğum ve içtenlikle saygı duyduğum St. Petersburg metropoliti İoann (Snıçev) oldu.” (Züganov, Svyataya Rus i koşçeevo tsarstvo, Moskova, 2003, s. 75).

Züganov’un kendine örnek aldığı bu İvan İlyin kim peki? Ekim devriminin ardından Msokova devlet üniversitesinde ders verirken anti-Bolşevik faaliyetlerinden dolayı birkaç kez tutuklanan, sonra Avrupa’ya gidip orada karşıdevrimci Beyaz Rusya hareketi içindeki en gerici, en sağcı, en uzlaşmaz Bolşevizm düşmanlarından biri olan, monarşist, dinci, Rus milliyetçisi, Yahudi düşmanı, Bolşevizme olan nefretinden dolayı faşizme hayran olan “filozof” İvan İlyin. Putin’in de pek sevdiği ve mezarını Rusya’ya getirdiği Rus gerici Ortodoks milliyetçisi.

“… Tanrıya karşı mücadele SSCB’nin dağılması ve bugünkü bütün dertlerimizin sebeplerinden biri oldu” (Züganov, Vernost, Moskova, 2003, s. 406)

“Devlet [SSCB] dağıldı çünkü devletsel, kültürel, dinsel halk birliğinin yüzlerce yıllık derin kökleri unutuldu” (Züganov, Uroki Jizni, 1997, s. 167)

“İsyanlar ve ayaklanmalar tam da sınıfsal diktatörlük kurmak istedikleri zaman meydana geldi, hangi sınıfın olduğunun önemi yok – boyarların, aristokrasinin ya da proletaryanın” (Züganov, Uroki Jizni, 1997, s. 298)

“Maneviyat alanında devlet halkın bin yıllık kutsallarına dayanmalıdır, bunların tarihsel taşıyıcısı ve koruyucusu Ortodoks Kilisesidir” (Züganov, Uroki Jizni, 1997, s. 308)

“SBKP ve Sovyetler Birliği’nin çökmesinin temel nedeni tekelcilikti. Mülkiyet tekeli, iktidar tekeli ve hakikat tekeli” (Züganov, Uroki Jizni, 1997, s. 315)

“İsa Mesih ilk komünisttir” (Züganov, Stalin i Sovremennost, Moskova, 2008, s. 44)

“Her yüzyılda müminler ortodokside adalet ve sevgi, merhamet, inanç ve sadakat ideallerini kendi yaşamlarında gerçekleştirme çabalarını buldular. Ahlaki ve dinsel değerlerin asırlık sağlamlığı Rus halkının son yüzyılda omuzlarına düşen inanılmaz güçlükler ve ağır deneyimler içinde kendini saklamasına yardım etti (Züganov, Stalin i Sovremennost, Moskova, 2008, s. 154)

“Dinsel politikada bu, devlet ve kilisenin, insanın manevi ahlaki terbiyesine yönelik stratejik birliğidir. Rusya’da devlet ve kilisenin düşmanları ortaktır: sapkınlık ve şiddet kültü, ne pahasına olursa olsun zenginlik ve karın propagandası, kozmopolitizm ve gayriahlakilik. Yaşamın kendisi doğruluyor ki devlet ve kilisenin birliği zamanımızın bir gereğidir, ülkenin normal gelişimi için gerekli bir koşuldur.” (Züganov, Kommunistı-21, Moskova, 2012, s. 13)