VİDEO | 'Dua' ediyor ve halkla dalga geçiyorlar: İşsizlik yok, işe yaramayan adam çok...

Beyaz TV'deki programın kadrolu "fetva"cısı olarak konuk olan eski İstanbul Müftü Yardımcısı Yusuf Kavaklı, "işsizler nasıl dua etmeli?" sorusuna yanıt verdi. Kavaklı, ülkede işsizliğin olmadığını öne sürüp "Kafeler dolu ağzına kadar" dedi.

VİDEO | 'Dua' ediyor ve halkla dalga geçiyorlar: İşsizlik yok, işe yaramayan adam çok...

AKP iktidarının 17. yılında derinleşen kapitalist sömürü düzenine paralel olarak büyük bir işsizlik ve yoksulluk sorunu yaşanırken patronların televizyonlarında ise emekçileri aşağılayan sözler sarfediliyor.

İşte Gökçekler’e ait Beyaz Tv ekranlarında yayınlanan ‘Hayatta Her Şey Var’ programında da bu hadsizliğin son örneği görüldü.

20 Eylül Cuma günü yayınlanan programın konuğu olan eski İstanbul İl Müftü Yardımcısı Yusuf Kavaklı, “format” gereği, izleyicilerden gelen sorulara canlı yayında “fetva” niteliğinde cevaplar verirken, sunucu Nur Viral’in okuyup Kavaklı’dan cevabını istediği sorulardan biri de “işsizlik duası” ile ilgili oldu. Viral’in “Çok güzel bir soru sormuş seyircimiz vallahi tebrik ediyorum.” diyerek diyerek bahsettiği soru “İşsizler nasıl dua etmeli?” şeklindeydi.

Soruyu dinledikten sonra sözü alan Kavaklı ise yanıtında, Türkiye’de işsizliğin olmadığını öne sürdü ve “Türkiye’de işe yaramayan adam çok. İş beğenmiyoruz.” dedi. Kavaklı, daha sonra iş bulamayan milyonlarca kişiyi aşağılamaya başlayarak şu ifadeleri kullandı:

“Kahvede oturur. Adam gelir işçi arıyor. ‘Kaç para vereceksin?’ İşte 100 lira. ‘100 liraya adam çalışmaz ya hadi git kardeşim’. 100 liraya çalışmazsan akşama kadar pineklersin orda. Ama ‘ben gideyim de şu adamın hem işi görülsün hem kazan kaynasın hem belki adam beğenir de yine çağırır’ diyen yok. Kafeler dolu ağzına kadar. Şimdi bir de devlet baba işsizlik maaşı vermeye başladı. Rabbim selamet versin.”

Kavaklı bu hadsiz sözlerinin ardından “işsizlerin nasıl dua etmesi gerektiğini” şöyle açıkladı:

“Yarabbi benim işe ihtiyacım var, ekmeğe aşa ihtiyacım var. Halimi sen biliyorsun yarabbi. Dili neye dönüyorsa…”