'Türkiye’yi dünyanın gözü önünde perişan edecek saldırı sessiz sedasız engellendi'

İstanbul'da İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısı öncesi bomba yüklü bir minibüs yakalanmıştı. Hürriyet yazarı Fatih Çekirge olayın ayrıntılarını yazarken, "Türkiye’yi dünyanın gözü önünde perişan edecek bir eylem sessiz sedasız engellendi." ifadelerini kullandı.

'Türkiye’yi dünyanın gözü önünde perişan edecek saldırı sessiz sedasız engellendi'

Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, İstanbul’da ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı üzerine düzenlenen İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısı öncesi bomba yüklü bir minibüsün yakalanmasına ilişkin, olay üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra bazı ayrıntıları yazdı.

Çekirge, “Türkiye’yi dünyanın gözü önünde perişan edecek. Küçük düşürecek bir eylem… Dünyadaki dengeleri ciddi şekilde krize sürükleyecek bir saldırı. Rus büyükelçisinin vuruluşu gibi… Rus uçağının düşürülüşü gibi bir “şeytani plan”… İstanbul’un ortasında sessiz sedasız engelleniyor.” diye yorumladığı olayı köşesinde şu sözlerle anlattı:

“İstanbul’da çok önemli bir zirve gerçekleşiyor…Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı toplanacak. Liderlerin uçakları, peş peşe Atatürk Havalimanı’na iniyor. Olay o kadar ani gerçekleşiyor ki… İstanbul gibi dünyanın en büyük metropollerinden birisinde… İslam ülkelerinin liderleri toplanacak. Konu “İsrail gerilimi”. Polis alarmda. MİT alarmda. Günler öncesinden oteller, geçiş güzergâhları, kafeler, muhtemel yaklaşma istikametleri kontrol ediliyor. Polis, liderlerin kalacağı otellerin çevresinde. Konsoloslukların güzergâhlarında tedbirler alıyor.

AKŞAM SAATLERİNDE

Gergin bekleyiş sırasında polis telsizinden bir anons geçiyor:

“Bahçelievler … noktasında şüpheli bir minibüs…”

Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan telsizden geçen “şüpheli minibüs” anonsunu duyar duymaz masasında doğruluyor.

Özel bir dikkat. Sivil bir terör timi, minibüsün olduğu bölgeye gidiyor. Araçta kimse yok. Termal kameralarla minibüsün içi taranıyor. Sanki uzun süredir orada duruyor. Kamera kayıtlarına ulaşılıyor. Minibüsün gelişi park edişi ve içinden çıkanlar inceleniyor. Polis, minibüsün sahiplerini beklemek üzere çevreye yayılıyor. Keskin nişancılar… Bomba imha ekipleri gizlice yerlerini alıyor.

TEKERLEK İNDİRİLİYOR

Bu arada bir sivil polis gizlice minibüse yanaşıp sol ön tekerleğini indiriyor. Bu sayede polis vakit kazanmayı planlıyor. Minibüstekiler eğer teröristse ani kaçışlarını engellemek için polis bu yöntemi kullanıyor. Nitekim az sonra iki kişi yaklaşıyor. Bu sırada Emniyet Müdürü telsizden anonsları takip ediyor. Gelenler minibüsün inik tekerleğini değiştirmek için bagajı açıyor.Yedek lastik çıkıyor. Bu sırada operasyonu yöneten ekibin amiri anons ediyor:

“Müdürüm talimatlarınız nedir? Takip mi edelim, yoksa alalım mı?”

EN KRİTİK KARAR

Emniyet Müdürü Çalışkan bir karar verecek: Ya “Alın” diyecek.. Ya da “Takip edin, bağlantıları bulun”. Zaman hızla akıyor. Bu tür durumlarda polis genellikle “takip ederek” bağlantıların bulunmasını sağlar. Ancak bu defa risk çok yüksek. İslam ülkelerinin liderleri İstanbul’da. Ani bir gelişme. Gözlerden kaçan bir ayrıntı. Bir an boş bulunma çok ciddi bir sonuç yaratabilir. Müdür bir karar vermek durumunda.  Ve telsizden anons geliyor:“Alın…”

Sesiz bir operasyon. Teröristler kıskıvrak yakalanıyor. Minibüsün içi ise bombalarla dolu. Türkiye’yi dünyanın gözü önünde perişan edecek. Küçük düşürecek bir eylem… Dünyadaki dengeleri ciddi şekilde krize sürükleyecek bir saldırı. Rus büyükelçisinin vuruluşu gibi…Rus uçağının düşürülüşü gibi bir “şeytani plan”… İstanbul’un ortasında sessiz sedasız engelleniyor.”