Tunç Soyer: Babam Fethullah Gülen'i hapse attı

CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, 12 Eylül döneminde askeri savcı olan babası Nurettin Soyer üzerinden kendisine yapılan eleştirilere yanıt verdi. Soyer, ''Babam Fethullah Gülen'in hapse atılmasıyla ilgili kararı veren hakimdir. Bu benim için gurur vesilesidir'' ifadelerini kullandı.

Tunç Soyer: Babam Fethullah Gülen'i hapse attı

CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, Habertürk TV’de yayınlanan ‘Türkiye’nin Nabzı’ programında açıklamalarda bulundu ve kendisine babası üzerinden yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.

Soyer, 12 Eylül döneminde askeri savcı olan babası Nurettin Soyer üzerinden kendisine yapılan eleştirilerle ilgili, ”Ben 10 yıllık başkanlığım döneminde bir kez babamla ilgili cümle kurdum. O da 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde bir şey hatırladım. Babam Fethullah Gülen’in hapse atılmasıyla ilgili kararı veren hakimdir. Bu benim için gurur vesilesidir. Bunu paylaşmak istedim. Babamla ilgili, geçmişte yaptıklarıyla ilgili hiçbir cümle kurmadım. Babam Türk ordusunun şerefli bir subayıdır. Dedem Kuvayı Milliye’nin kahramanıdır. Onlarla gurur duyuyorum. Darbeye karşıyız tabii ki. Demokrasi tabii ki sonuna kadar sahip çıkmamız gereken bir şey. 10 yıldır belediye başkanıyım ama bu tartışmalar büyükşehir belediye başkanı olunca bu tartışmalar gündeme getirildi” ifadelerini kullandı.

Soyer’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

“İNSANLAR, ‘ÇAMUR BANA DA BULAŞIR’ DİYE SİYASETE GİRMİYOR”

Ne yazık ki siyaset zemin böyle net yürümüyor. İyi temiz donanımlı insanlar biraz da bu yüzden siyasete soğuk duruyorlar. Ben siyasete girersem bu çirkinlik, bu çamur, bu kirlilik benim de üzerime yapışır diye düşünüyorlar, haklıdırlar. Ama Platon ‘siyasete uzak duracak kadar akıllı olan insanlar sonunda aptal insanlar tarafından yönetilir’ demiş. Gerçekten insanların siyasete girmesi lazım.

“BİZ SEFERİHİSAR’DA, MHP’YLE GRUP TOPLANTILARI YAPIYORUZ”

2014 yılında ben belediye başkanı seçildiğimde ortada şöyle bir tablo vardı. AK Partili ve CHP’li meclis üyeleri seçilmişlerdi. Mesela MHP’li meclis üyesi yoktu.Seferihisar’da yüzde 10’un üzerinde MHP oyu vardır. Biz bir davet yaptık MHP’ye. Dedik ki, ‘Siz Seferihisar’da belediye meclisinde temsil edilmiyorsunuz. O nedenle gelin sizinle her ay grup toplantısı yapalım”.Biz yıllardır MHP ile toplantı yapıyoruz. Bizim demokrasi anlayışımız böyle bir anlayış. O gün yaşanan acıların, karanlık günler tabii ki tartışılsın.

“BABAM DEVLET MEMURU, ÖNÜNE GELEN DAVANIN GEREĞİNİ YAPMAK ZORUNDA”

12 Eylül’le ilgili hiç iyi şeyler düşünmüyorum. Bunun savunulur yanı yok. Benim babam askeri savcı, devlet memuru ve bir asker. O hiyerarşi içinde önüne gelen davanın gereğini yapmak zorunda. Bu bazen MHP’ye, bazen Dev-Genç’e, bazen TÖBDER’, rahmetli Ecevit’e.. Babam bir devlet memuru, hukukçu. O günün koşullarında hukuku korumak için elinden geleni yaptığını biliyorum.

“CİNDORUK VE BAYKAL BANA BABAMI ANLATTI”

Geçen Hüsamettin Cindoruk beni aradı. “Babanı bana sorsunlar. Ben onun ne kadar iyi olduğunu biliyorum” dedi. Sayın Baykal’ı ziyaret ettim. Benzer şeyleri söyledi. Ben demokrat bir insanım, demokrasiye aşkla inanan bir insanım. Nasıl ülkücülerle, MHP’lilerle her ay toplanıyorsam demokratlığıma daha nasıl örnek verebilirim size bilmiyorum

“12 EYLÜL DÖNEMİNİN NERESİNİ SAVUNACAKSINIZ Kİ…”

O dönem karanlık dönem. Neresini savunacaksınız. Babamla konuşurduk. Uğur Mumcu’yla yaptıkları bir kitap var 12 Eylül adaleti üzerine. Bende o donem ve demokrat ve görevini yapan birisi olarak bir algısı var bende babamın.

İYİ PARTİ İLE CHP İTTİFAKI

Ben özellikle yerel siyasette çok daha geniş ittifaklar kurulması gerektiğini düşünüyorum. Yerel siyasetin merkezi siyasetten çok önemli farkı, ayrıştırıcı değil, kucaklaştırıcı olması gerektiğini düşünüyorum. İYİ Parti ittifakının mutlaka iyi olacağını düşünüyorum.

“MERKEZİ SİYASETİN AYRIŞTIRDIĞI SONUÇLARI BİR KENARA BIRAKTIK”

İYİ Parti yöneticilerin ittifak ruhuna uygun, vicdanen sahip çıktıklarını görüyorum. İYİ Parti’yle bir çok ilçede kuvvetli. Birlikte çalışacağız. Merkezi siyasetin ayrıştırdığı sonuçları bir tarafa bırakmak zorundayız. Bir parkta aydınlatma yok diyelim. O parktaki insanların hangi partide olursa olsun hepsi birlikte etkileniyorlar. İnsanlar zaten ona bakıp, bakmadığınıza göre size oy verirler.