Trump: ABD asla sosyalist bir ülke olmayacak

ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında İran, Çin, Venezuela, ve KDHC'ye saldırdı.

ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında İran, Çin, Venezuela, ve KDHC’ye saldırdı.

Trump, uluslararası topluma “İran üzerindeki baskılarını artırma” çağrısını yineleyerek; “Hiçbir sorumlu ülke İran’ın kana susamışlığını desteklememeli. İran’a karşı harekete geçmek tüm ülkelerin görevi” diye konuştu. Trump, “İran tehditkar davranışlarını sürdürdükçe yaptırımların daha da artarak devam edecek” tehdidini savurdu.

ABD’nin 2016 seçimlerinden bu yana ordusunu yenilemek için 2,5 trilyon dolar harcadığını söyleyen Trump, Amerikan ordusunun açık ara en büyük askeri güç olduğunu söyledi ve “umarım bu gücü kullanmak zorunda kalmayız” dedi.

KÜRESELLEŞMEYE RET, MİLLİYETÇİLİĞE DAVET!

Trump, tüm ülkelere küreselleşmeyi reddetme ve milliyetçiliği kucaklama çağrısı yaparak; akıllı liderlerin ön sıraya kendi halkları ve ülkelerini koyduklarını söyledi. “Özgür dünya ulusal temellerini kucaklamalı. Onları silmemeli ya da yerini değiştirmemeli. Gelecek küreselcilere ait değil, vatanseverlere ait” diyen Trump şöyle devam etti:

“Salonda temsil edilen her ülkenin kültürü ve tarihi korunmayı hak ediyor. Bu büyük muhteşem gezegene baktığımızda eğer özgürlük, demokrasi istiyorsanız egemenliğinize sarılın, barış istiyorsanız ülkenizi sevin.”

ÇİN İLE KÖTÜ ANLAŞMAYI KABUL EDEMEM

Çin’le girilen ticaret savaşına da değinen Trump, Çin’in 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne kabul edildiğinde dönemin liderlerinin Çin’in normalleşmesini umduklarını kaydetti ancak 20 yıl sonra bu umudun boşa çıktığını söyledi. Çin’in piyasaları manipüle etmeye, teknoloji ve fikri mülkiyet hırsızlığına giriştiğini kaydeden Trump, bunların kabul edildiği günlerin sona erdiğini söyledi.

Trump Hong Kong’daki durumu da yakından izlediklerini belirtti. “Çin’in Hong Kong’daki durumu ele alırken seçtiği yöntem dünyadaki rolünün geleceğiyle ilgili çok şey söyleyecek” ifadelerini kullandı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping için de “Hepimiz onun iyi bir lider olduğuna inanıyoruz” dedi. Başkan Trump, “Ümit ederim Çin’le her iki ülkemize de faydası olacak bir anlaşmaya varabiliriz ama kötü bir anlaşmayı kabul edemem” diye konuştu.

İRAN’A YAPTIRIMLAR

İran konusunda Trump, İran’ın nükleer silah ve balistik füze üretimine asla izin verilmeyeceğini kaydetti. Uygulanan ekonomik yaptırımların ardından İran rejiminin şiddetini arttırdığını söyleyen Trump, Suudi Arabistan’daki petrol tesislerine düzenlenen saldırıların da bunun ardından geldiğini hatırlattı.

İran’a karşı harekete geçmenin tüm ülkelerin görevi olduğunu söyleyen Trump, “İran’ın tehditkar tavrı devam ettikçe yaptırımlar kalkmayacak ve artacak” dedi. Başkan Trump, uluslararası camiayı İran üzerindeki ekonomik baskıyı arttırmaları çağrısında bulundu, “Hiçbir sorumlu ülke İran’ın kara susamışlığına yardım etmemeli” dedi.

İran yönetiminin “Amerika’ya ölüm”, İsrail kötü huylu bir tümördür, alınması gerekir” gibi sözlerini hatırlatan Trump, “ABD böyle Yahudi düşmanı bir tavrı kabul edemez” dedi. Trump İsrail’in komşularıyla normal ilişkiler kurmasını desteklemenin bölgenin ekonomik refahı açısından da önemli olduğunu vurguladı.

Amerika’nın düşmanlıkların sonsuza dek süreceğine inanmadığını kaydeden Trump, “Şimdi dostumuz olan birçok ülke eskiden düşmanımızdı” diye hatırlattı. Trump “Herkes savaşabilir ancak en cesurlar barışı seçer” dedi.

Trump “40 yıllık başarısızlıktan sonra artık İran liderleri diğer ülkeleri tehdit etmeyi bırakıp kendi ülkeleri için çalışmalı” ifadelerini kullandı.

KDHC’YE NÜKLEER SUÇLAMASI

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’yle ilişkilere de değinen Trump, “Kim Jong Un’a ülkesinin nükleer silahlardan mutlaka arınması gerektiğini söyledim. Amerika’nın hedefi bitmeyen savaşlar değil, Amerika’nın hedefi barış” diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde Taliban’la anlaşma masasından kalkma kararı alan Trump Taleban’ın Afganistan’da saldırılarına devam etmeyi tercih ettiğini söyledi. Barış hayalinden vazgeçmediklerini belirten Trump Afgan yetkililerle bu konuda çalışmalara devam edeceklerini kaydetti.

“Başkan olduğum sürece bu ülkeye yasa dışı şekilde giremeyeceksiniz”

Trump yasa dışı göçün ülkelerin refahını tehdit ettiğini ve insanların hayatını tehlikeye attığını da kaydetti. Bu göçmenleri kabul eden ülkelerin büyük yük altına girdiğini söyleyen Trump, göçmenlerin de tehlikeli yolculuklarında kötü muamelelere maruz kaldıklarını vurguladı. Sınırların açılmasını savunanlar için “Bu politikalarınız adil değil, zalim ve kötü” dedi. Sınır güvenliğinin azalmasının hem insan onurunu hem de insan güvenliğini tehdit ettiğini belirten Trump, insan kaçakçılığını önlemek için bölge ülkeleriyle yakından çalıştıklarını kaydetti.

Trump yasa dışı şekilde Amerika’ya gelme hayali olan göçmenlere hitaben “Kaçakçılara ve haydutlara para ödemeyin çocuklarınızın güvenliğini tehlikeye atmayın, çünkü gelseniz de ben bu ülkenin başkanı olduğum sürece buraya giremeyeceksiniz, geri gönderileceksiniz” dedi.

‘ABD HİÇBİR ZAMAN SOSYALİST BİR ÜLKE OLMAYACAK’

Trump konuşmasında sosyalizmi de hedef aldı. Küba, Nikaragua ve Venezuela’daki baskıcı hükümetlere değinen Trump, kadınların Venezuela’da her gün 10 saat yemek kuyruklarında beklediğini kaydetti, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro için “Küba’nın kuklası” değerlendirmesini yaptı.

Venezuelalılar’a seslenen Trump, “Amerika’nın arkanızda olduğunu bilin. İnsani yardımlar sınırı geçmek üzere bekliyor. Durumu yakından izliyoruz. Demokrasinin kurulacağı ve Venezuelalılar’ın özgür olacağı günü bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Sosyalizm toplumların yıkıcısıdır” diyen Trump, “Amerika hiçbir zaman sosyalist bir ülke olmayacak” ifadelerini kullandı. Trump, “Venezuela bize sosyalizm ve komünizmin adaletle, eşitlikle, fakirleri yüceltmekle ilgili olmadığını; ülkelerin iyiliğine olmadığını gösteriyor” diye konuştu.

İfade özgürlüğünün ve dini özgürlüklerin korunması gerekliliğine de vurgu yapan Trump, Amerika’nın dünyanın her yerinde kadınların güçlendirilmesine, eşcinsellerin ve LGBT topluluklarının korunmasına destek verdiğini de sözlerine ekledi.