TKH: Güvenli bölge çözüm olmayacaktır! Çözüm ABD’nin kovulması, Suriye ile masaya oturmaktır!

TKH Merkez Komitesi'nin, Fırat'ın doğusuna yapılan operasyona ilişkin açıklamasında "Türk, Arap, Kürt halkları bu oyunu bir kez daha bozmalıdır. Bu oyunun bozulmasının yolu halklar arası savaş değil, anlaşmadır. Bu oyunun bozulmasının yolu, ABD’nin varlığının herkes tarafından sorgulanmasıdır." denildi. Açıklamada Türkiye'nin derhal Suriye hükümeti ile görüşmesi ve ABD emperyalizminin Suriye'den çıkarılması çağrısı yapıldı.

TKH: Güvenli bölge çözüm olmayacaktır! Çözüm ABD’nin kovulması, Suriye ile masaya oturmaktır!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), TSK’nın cihatçı ÖSO güçleriyle birlikte Suriye topraklarında ‘Barış Pınarı’ adıyla başlattığı askeri harekata ilişkin bir açıklama yaptı.

Açıklamada Ortadoğu’da yaşanan sürecin temelinde ABD başta olmak üzere emperyalizmin gizli ve açık müdahalelerinin bulunduğu belirtilirken “AKP iktidarının başından beri emperyalizmin bu politikalarının parçası olduğu ve bugün sözde ABD’ye rağmen hamaset siyasetine sarılması halkımız tarafından iyi görülmelidir.” denildi.

AKP iktidarının Suriye’de yanan ateşe başından beri benzin döktüğüne dikkat çekilen açıklamada “Azez, El Bab ve Afrin’de Gaziantep Üniversitesi’ne bağlı 3 fakülte kararı ve cihatçı çeteleri birleştirerek yeni bir ordu kurma hamlesi ve bugün güvenli bölge için Suriye’nin kuzeyine askeri operasyon başlatması AKP’nin bölücü politikalarının parçaları olarak görülmelidir. Bu hamleler ABD emperyalizminin çıkarlarıyla ve NATO ile tam boy uyumlu politikalardır.” vurgusu yapıldı.

Bölgedeki 30 kilometrelik bir alanda ‘güvenli bölge’ kurulduktan sonra Suriye’nin bölünmesinin yolu daha fazla açılacağı belirtilen açıklamada “Ülkemiz derhal Suriye Hükümeti ile görüşmeli, ABD emperyalizmi tamamıyla Suriye’den çıkarılmalı, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasal birliği temelinde yeni bir süreç başlatılmalıdır.” çağrısında bulunuldu.

TKH Merkez Komitesi’nin “Güvenli bölge çözüm olmayacaktır! Çözüm ABD’nin kovulması, Suriye ile masaya oturmaktır!” başlıklı açıklamasının tamamı şöyle:

“ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi hedefiyle yürüttüğü politikalar bugün Ortadoğu’da yaşanan istikrarsızlığın temel kaynağı olmaya devam ediyor. Irak’ın işgali ile başlayan süreç Büyük Ortadoğu Projesi adımları ile devam etmiş, cihatçı çeteler devreye sokularak Suriye’nin yıkımı ve parçalanması istenmiş, bölgenin yeniden şekillendirilmesi hedeflenmişti.

Bugün ülkemizi bir bumerang gibi vuran bu sürecin temelinde ABD başta olmak üzere emperyalizmin açık ve gizli müdahaleleri bulunmaktadır. İran’a yönelik kuşatma siyaseti, siyonist İsrail yönetiminin işgalci politikalarının desteklenmesi ve Suriye’nin bölünmesi hedefi emperyalizmin niyetlerini somut olarak ortaya koymaktadır.

Bütün bu tablo açıkken AKP iktidarının başından beri emperyalizmin bu politikalarının parçası olduğu ve bugün sözde ABD’ye rağmen hamaset siyasetine sarılması halkımız tarafından iyi görülmelidir. Ülkemiz AKP iktidarı yüzünden emperyalizmin Ortadoğu’ya yönelik yıkıcı politikalarına başından beri ortak olmuştur. Bu ortaklık ülkemizi El Bab ve Afrin başta olmak üzere Suriye’de savaşa sokmuş bugün güvenli bölge adıyla yeni bir savaşın içine çekmiştir.

AKP iktidarı Suriye’de yanan ateşe başından beri benzin dökmüştür. Suriye’de ortaya çıkan gelişmelerin ve bunların ülkemizi etkilemesinin altında yatan en önemli gerçek budur. Bugün AKP, Suriye’de savaşı bitirmek değil aksine savaşı körüklemek için elindeki benzin bidonunu bırakmamaktadır.

AKP iktidarı Suriye’nin bölünmesine yol açacak adımlarda ısrarcıdır. Azez, El Bab ve Afrin’de Gaziantep Üniversitesi’ne bağlı 3 fakülte kararı ve cihatçı çeteleri birleştirerek yeni bir ordu kurma hamlesi ve bugün güvenli bölge için Suriye’nin kuzeyine askeri operasyon başlatması AKP’nin bölücü politikalarının parçaları olarak görülmelidir. Bu hamleler ABD emperyalizminin çıkarlarıyla ve NATO ile tam boy uyumlu politikalardır.

Açıkçası ABD emperyalizmiyle pazarlık yapılarak, ülkemizdeki ABD emperyalizminin üslerine dokunmayarak ve IŞİD’in taşeronluğunu üstlenerek ABD’ye rağmen adım atıldığı propagandası tam bir manipülasyondur. ABD, ülkemizi daha fazla bataklığa çekmektedir. Bir yandan ülkemizin Suriye’nin kuzeyine girmesine yeşil ışık yakılıyor, diğer yandan sopa gösterilerek sınırlar çiziliyor, başka bir taraftan da yapılan gizli anlaşmalarla IŞİD militanlarının sorumluluğu ülkemize bırakılıyor.

Kurulmak istenen güvenli bölgeye Suriyeli sığınmacıların yerleştirileceği söylemi bir göz boyamadır. Asıl gerçek çihatçı çetelere güvenli bir yer hazırlamaktır. Ülkemizin yanı başına cihatçı siyasi güçlerin barınacağı bir güvenli bölgenin teşkil edilmesinin ülkemizin çıkarlarıyla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır.

ABD emperyalizmi, Ortadoğu’da maliyetleri Türkiye’ye ödetmek istemektedir. Bunu pazarlıkla, tehditle ve kışkırtmayla yapmaktadır.

Bölgenin istikrarsızlaşması için Kürt siyasetini kullanan emperyalizm şimdi AKP’nin güvenli bölge hamlesine destek vererek kışkırtma ve tehdit siyasetiyle bölge halklarını birbirine düşürmenin somut bir örneğini daha ortaya koymuş bulunuyor.

Türk, Arap, Kürt halkları bu oyunu bir kez daha bozmalıdır. Bu oyunun bozulmasının yolu halklar arası savaş değil, anlaşmadır. Bu oyunun bozulmasının yolu, ABD’nin varlığının herkes tarafından sorgulanmasıdır.

Güvenli bölge kurularak ABD emperyalizminin Suriye’deki askeri varlığının biteceğine dair hiçbir somut gerçeklik yokken, 30 kilometrelik bir alanda güvenli bölge kurulduktan sonra Suriye’nin bölünmesinin yolu daha fazla açılırken, ABD emperyalizminin güvenli bölge dışında siyasi hesaplarında herhangi değişiklik bulunmuyorken güvenli bölgenin bir çözüm olarak görülmesi pek mümkün değildir.

Ülkemiz derhal Suriye Hükümeti ile görüşmeli, ABD emperyalizmi tamamıyla Suriye’den çıkarılmalı, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasal birliği temelinde yeni bir süreç başlatılmalıdır.

Türkiye Komünist Hareketi

Merkez Komitesi