Temel Karamollaoğlu: Her türlü oligarşiyi ve tahakkümü kesin olarak reddediyoruz

Saadet Partisi 7'nci Olağan Büyük Kongresi Ankara Spor Salonun'da yapılıyor. Burada konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğu " AKP miadını doldurmuştur" dedi.

Temel Karamollaoğlu: Her türlü oligarşiyi ve tahakkümü kesin olarak reddediyoruz

Saadet Partisi 7’nci Olağan Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştiriliyor.

Kongreye delegeler ve partililerin yanısıra AKP, CHP, “İYİ” Parti, BBP, HÜDA PAR, Demokrat Parti, DSP ve Vatan Partisi’nden temsilciler katıldı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kongre konuşmasına Necip Fazıl’ın “Zindandan Mehemd’e Mektup” şiiri ile başladı, Nazım Hikmet’in “Davet” şiiri ile devam etti.

“AKP BİTKİNDİR, TÜRKİYE’Yİ BİTİRMEKTEDİR”

Şimdi bu gerçeklere bakarak diyorum ki, 3 Kasım 2002 Ak Parti’nin iktidara gelişinin ilk günü olmuştu. 3 Kasım 2019’da, iktidardan ayrılışının tescillendiği gün olarak tarihe geçecektir.

Çünkü AKP  miadını doldurmuştur. Ne yazık ki, Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey kalmamıştır. Yorgundur, Türkiye’yi de yormaktadır. Bitkindir, Türkiye’yi de bitirmektedir.

Adı Adalet ve Kalkınma Partisi olmasına rağmen ne Adaleti kalmıştır, ne de kalkınması!..

Her türlü oligarşiyi ve tahakkümü kesin olarak reddediyoruz.Devlet müşterektir, kimliği adalettir. Farklılıkları, devlet çatısı altında bir araya getiren ise toplumsal sözleşmedir. Devlet bu sözleşmenin uygulayıcısı ve hakemidir. Türkiye, din ve laiklik üzerinden kendi evlatları arasında, milletin enerjisini tüketen tartışmalı yılları geride bırakmalıdır.

Din, herhangi bir sosyal grup ya da partinin tekelinde olmadığı gibi, laiklik de, herkesin dini, siyasi ve sosyal görüşlerini rahatlıkla ifade edebilmesinin teminatı olarak anlaşılmalıdır.Devletin vazifesi kimlik dayatmak değil; var olan kimliklerin devlet şemsiyesi altında huzur ve barış içerisinde varlıklarını sürdürme ve geliştirme imkanlarını sağlamaktır. Saadet Partisi, dinin siyaset tarafından bir araç olarak kullanılmasına da, laiklik adı altında dini özgürlüklerin yok edilmesine de karşıdır.