Şükrü Erbaş da o çukura düştü: "Bu, insanın çürümesidir..."

Yandaş Sabah gazetesinin ünlülerle yaptığı röportajlarının yeni yıldaki ilk konuğu şair Şükrü Erbaş oldu...

Şükrü Erbaş da o çukura düştü:

AKP’nin yayın organı Sabah gazetesi, geçtiğimiz yıl 24 Haziran seçimlerden sonra başlattığı, kültür ve sanat dünyasından önemli isimlerle röportaj “operasyon”unda bu yıl “açılış”ı şair Şükrü Erbaş’la yaptı.

Gazetenin sözkonusu röportajlarını gerçekleştiren yazarı ve muhabiri Tuba Kalçık’a konuşup, “Bu yıkıcı yalnızlığı kırmak için birbirimizi tanımamız gerekir. Bütün önyargılarımızı, korkularımızı, hırslarımızı bir kenara bırakıp saygı içinde iletişim kurmanın zamanı.” diyen Erbaş,  “Ben sol düşünceye sahip, devrimci bir gelenekten gelen bir edebiyatçıyım. Son yıllarda muhafazakar diyeceğimiz geniş bir okur kitlem oluştu. Olağanüstü saygılı, sevgili bir güzellik yaşıyoruz onlarla. Sanırım herkese örnek olması gereken, büyülü bir ilişki bu. Bizim hayata ilişkin ortak yaralarımız var. Benimle birlikte onlar da şiirle soluk alıyorlar.” ifadelerini kullandı.

“HAFIZA KAYBINDAN KURTULMAZSAK…”

“Dünya görüşümüz ne kadar farklı olursa olsun edebiyatın paydasında buluşuyoruz.” iddiasında bulunan Erbaş, “Bu nokta çok kıymetli. Bir toplumun ortak acılarda veya birlikte yaşama hayalinde buluşması önemli. Birbirimizin hayatına, düşüncelerine saygı duyarak ortak bir yaşam tasavvurunda, gelecek düşüncesinde buluşmak çok kolay aslında. Sadece biraz emek ve saygı. Sadece biraz kendini sevmek yetecek. Dünya bir hafıza kaybını yaşıyor nicedir. Toplumlar, insanlar kendi kimliğini, kültürünü, geçmişini, varlığını unuttu.” diye konuşan Erbaş, sözlerinin bu kısmını “Bu hafıza kaybından bir an önce kurtulmazsak, biyolojik ihtiyaçlara indirgenmiş birer yaratığa dönüşeceğiz. Bu, insanın çürümesidir.” ifadeleriyle sonlandırdı.

Gazetede seçimlerden sonra Derya Köroğlu’ndan Erdal Beşikçioğlu’na, Bülent Ortaçgil’den Hasan Saltık’a değin bir çok isimle röportaj yapılarak “Aynı gemideyiz” mesajı propaganda edilmişti.

Tuba Kalçık ise, gelen eleştirilere karşı yazdığı bir yazısında “Atlayın bu gemiden” demişti.