Sınıf Tavrı'ndan 2019'un ilk ayı için işçi eylemleri raporu: Krizin sınıfa etkisi arttı, eylemler tüm ülkeye yayıldı

Sınıf Tavrı’nın Emek Araştırmaları Komisyonu, 2019 yılının ilk ayına ilişkin işçi eylemleri raporunu kamuoyuna duyurdu.

Sınıf Tavrı'ndan 2019'un ilk ayı için işçi eylemleri raporu: Krizin sınıfa etkisi arttı, eylemler tüm ülkeye yayıldı

Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonu’nun her ay düzenli olarak yayınladığı işçi eylemleri takip raporu, üçüncü kez kamuoyuyla buluştu.

Basılı yayınlardan, sosyal medyadan ve Sınıf Tavrı’na iletilen kaynaklardan derlenerek oluşturulan raporda, 2019’un ilk ayında işçi hareketliliğinin geçtiğimiz yılın son aylarına göre çok daha hareketli geçtiğine dikkat çekilirken katılım sayısının da 2018 Kasım ve Aralık aylarının toplamından fazla olduğunun altı çizildi.

Ocak ayı içerisinde toplam 36 farklı eylem gerçekleştiğinin not edildiği raporda bununla beraber, bu 36 farklı eyleme toplam 13 bin 909 işçinin katılmasıyla “rekor” kırıldığı kaydedildi. Bu sayının, raporun hazırlanan geçmiş iki ayın toplamının bir buçuk katına yakın olduğu ifade edildi.

Eylemlerin nedenlerine göre sınıflandırıldığında, toplu sözleşme görüşmelerinin eylem nedenlerinde ciddi bir belirleyiciliğinin olduğu görüldüğü belirtilen raporda, eyleme katılan işçilerin yüzde 48,6’sının toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması nedeniyle eyleme çıktığı yazıldı.

Sınıf Tavrı’nın Emek Araştırmaları Komisyonu’nun raporuna göre toplu iş sözleşmeleriyle beraber işçi sınıfı eylemliliği içerisinde sendikalı işçi oranı yüzde 56 seviyesine tırmandı. Eylemlere katılan işçilerin 6615’ü Genel-İş üyesiydi. Bu sayı eylemlere katılan işçilerin yüzde 47,56’sına denk düşüyor.

İkinci sırada, bağımsız bir işçi örgütü olan Sınıf Tavrı’nın yer aldığı kaydedilen raporda toplam 260 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 1,86’sının Sınıf Tavrı ile birlikte hareket ettiği belirtildi. Kamu sendikası olan Türk Kamu Sen 250 işçi ve yüzde 1,8 ile ile üçüncü olurken, Harb-İş 200 işçi ve yüzde 1,44 ile dördüncü oldu. Nakliyat-İş sendikası 150 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 1,08’i ile beşinci sırada yer aldı.

10 BİN İŞÇİ İŞ BIRAKTI

Ocak ayında 9990 işçi iş bırakma yoluyla eylem yaptı. Toplam eylemlerin yüzde 71’ine tekabül eden bu oran ile emekçiler, tepkilerini gösterirken öncelikle üretimden gelen güçle kullandı.

Raporda Ocak ayı içinde eylemlerin coğrafi olarak Türkiye’nin dört bir yanına dağıldığının gözlemlendiği belirtildi. Buna göre, altı farklı bölgede eylemler kaydedilirken, en çok eylem bir kez daha Ege ve Marmara bölgesinde gerçekleşti. Eylemlerin yüzde 42,99’u Ege bölgesinde, yüzde 40,87’si Marmara bölgesinde gerçekleşti. 16 farklı kentte eylemler gerçekleşirken, eylemlere en çok katılımın olduğu ilk beş kent sırasıyla İzmir, İstanbul, Ankara, Kütahya ve Kocaeli oldu.

ÜÇ AYIN BAKİYESİ: KRİZ İŞÇİ SINIFINI ETKİLEDİ

Kasım 2018’den itibaren eylem nedenleri arasında toplu sözleşme sürecinin tıkanması, ücret ödemelerinin aksaması ve işten atılma nedenleri ilk üç sırada yer aldı. Eylemlerin yüzde 35,5’i, ücret ödemelerinin aksaması nedeniyle, yüzde 30,9’u toplu sözleşme sürecinin tıkanması nedeniyle, yüzde 11,6’sı ise işten atılmalara duyulan tepki nedeniyle başladı.

Raporun tamamı şöyle:

İşçi Eylemleri Takip Raporu-OCAK 2019

1. Sunuş

Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonu’nun her ay düzenli olarak yayınladığı işçi eylemleri takip raporu, üçüncü kez kamuoyuyla buluşuyor. Üçüncü ayını geride bırakmakta olan raporlarımızın kamuoyu tarafından ilgiyle takip ediliyor olması, komisyonumuzun yaptığı çalışmanın emek araştırmalarında bir boşluğu doldurmaya çalışma iddiasıyla yakından ilgili olduğunu düşünmekteyiz. Bununla birlikte, raporumuzun daha detaylı, titiz ve bilimsel kriterlerle uyumlu hale gelmesi için daha açıklayıcı olmamız gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca bunun için emek çalışmalarına destek veren tüm araştırmacıların, gazetecilerin, uzmanların, akademisyenlerin katkısına ve desteğine açık olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.

Çalışmamızın gördüğü ilgi karşısında çalışma yöntemimizin hangi akıl yürütme üzerinden şekillendiğini daha net bir biçimde tarif etme ihtiyacının doğduğunu düşünmekteyiz. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki; çalışmanın bilgileri basılı yayından, sosyal medyadan ve bize iletilen kaynaklardan derlenmiştir. Bu çerçevede, yerel ve bilgisi iletilememiş eylemlerin varlığını peşinen kabul ettiğimizi hatırlatmak isteriz. Bundan sonraki raporlarımızda, raporların hassasiyetinin artması ve daha kapsamlı hale gelebilmesi için tekil eylemleri info@siniftavri.org ya da sosyal medya hesaplarımıza bildirebilirsiniz.

Çalışmanın yöntemi olarak yalnızca o ay ortaya çıkan işçi eylemleri rapora dâhil edilmiştir. Bununla beraber, çalışmada daha önceki aylar ortaya çıkan ya da aynı ay içerisinde ikinci kez eylem gerçekleştiren işçi eylemleri “mükerrer” olarak sayılmıştır. Ancak geçtiğimiz yıldan bu yana devam eden işçi eylemlerini her yıl Şubat ya da Mart ayında “Direnişteki İşçiler Raporu” başlığıyla raporlaştırmayı ve yıl sonu raporumuzda ayrı bir toplam olarak bu eylemleri eyleme geçen toplam işçi sayısına dâhil etmeyi düşünmekteyiz. Bu nedenle sürmekte olan direnişler, bu direnişlere farklı kurumların gerçekleştirdiği destek ziyaretleri, basın açıklamaları ya da mitingler işçi eylemleri raporunun kapsamına alınmamıştır. Ayrıca, sendikaların genel basın açıklamaları, eylem ve mitingleri de raporun kapsamına dâhil edilmemiştir. Ancak sendikaların genel grev, dayanışma grevi, siyasi grevleri gerçekleştiğinde bu raporun kapsamına dâhil edilecektir.

Çalışma yönteminden kaynaklı olarak, sürmekte olan Flormar, Cargill, TÜVTÜRK, Metro Market, Real, Reysaş, Babacanlar Kargo gibi eylem, grev ve direnişlerin eylemlerini raporumuza dâhil etmemiş olsak da, bu eylemleri sürdürmekte olan öncü işçileri ve mücadeleci sendikaları selamlıyoruz. Grevlerini zafere ulaştıran İZOCAM işçilerini bir kez daha selamlarız. Ayrıca geçtiğimiz ay grevleri yasaklanan İZBAN işçilerinin yanında olduğumuzu hatırlatmak isteriz. Çağdışı ve emek düşmanı grev yasaklarını içeren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun değiştirilmesi zorunluluk haline gelmiştir. Sınıf Tavrı, bu kanunun işçi sınıfı lehine değiştirilmesi için gerekli mücadeleyi verecektir.

Çalışmamızın daha sağlıklı ve güçlü olabilmesi için Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonu tüm emek dostlarının katkısına açık olduğunu bir kez daha hatırlatır, raporumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonu

2. Yeni yıl mücadele ile açıldı: Eylemlere “rekor” katılım

Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonu olarak 2019 yılının ilk raporunu sizlere sunmaktayız. Geçtiğimiz iki ay boyunca belirli bir seyirde devam eden işçi hareketinin, Ocak ayı içinde diğer iki aya göre kıyasla çok daha hareketli geçirdiği gözlemlenmiştir. Eylemlerin genel sıklığı, diğer iki aya göre kıyaslandığında belirli bir düzeyde arttığı gözlemlenirken, eylemlere katılan işçi sayısının ise diğer iki ayın toplamından dahi daha fazla olduğunu belirtmek isteriz.

Ocak ayı içerisinde toplam 36 farklı eylem gerçekleştiği not etmiş bulunuyoruz. Bununla beraber, bu 36 farklı eyleme toplam 13 bin 909 işçi katılarak “rekor” kırılmış olundu. Bu sayı, rapor hazırladığımız geçmiş iki ayın toplamının bir buçuk katına yakındır. Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonunun hazırladığı Kasım ve Aralık raporlarında toplam 8917 işçi eyleme çıkmıştı. Ocak ayında ise 13 bin 909 işçi eyleme çıkarak, eylemlere katılımda rekor kırılmış olundu. Bu sayının ciddi oranda artış göstermesinin bir nedeni krize karşı tepkilerin yoğunlaşması olurken, diğer bir nedeni ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin farklı iştiraklerinde çalışan işçilerin toplu sözleşme görüşmelerinde yaşadığı sorunlardır. Ayrıca, pek çok belediyede seçimler öncesi toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanmış olması ve taşeron işçilerin kadroya geçerken uğradığı haksızlıklar, eylemlere katılımın düzeyini ciddi oranda arttırmıştır.

Eylemler nedenlerine göre sınıflandırıldığında, toplu sözleşme görüşmelerinin eylem nedenlerinde ciddi bir belirleyiciliğinin olduğu görülüyor. Eyleme katılan işçilerin yüzde 48,6’sı toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması nedeniyle eyleme çıktı. Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse, Ocak ayı içerisinde toplam 6756 işçi toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması nedeniyle eyleme çıktı. Ücret ödemelerinin aksaması da eylemlerin nedenleri arasında yer aldı. 2689 işçi, eylemlere katılan işçilerin yüzde 19,3’ü, ücret ödemelerinin aksaması nedeniyle eyleme çıktı. Bu nedenleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği aksaklıklarıyla nedeniyle eyleme çıkma izledi. Toplam 2540 işçi, Ocak ayında eylemlere çıkan işçilerin yüzde 18,3’ü, işçi sağlığı ve iş güvenliği eksikleri nedeniyle eylem yaptı. İşten atılma diğer bir eylem nedeni olurken, ücret artışı talebiyle eyleme çıkan işçiler ise toplam işçilerin yüzde 2,6’sını oluşturdu. Tablo 1. Ocak ayı içerisinde eyleme çıkma nedenlerini ve nedenlerine göre işçilerin sayısını belirtmektedir.

2.1. Sendikalı işçilerin eylemlerde belirleyiciliği artıyor

Ocak ayında eylemlere katılan işçilerin sendikalı olma halinde artış yaşandı. Kasım ayından bu yana eylemlerde sendikalı işçilerin katılımı artış gösteriyor. Ocak ayı içerisinde eylemlere katılan işçilerin yüzde 56,14’ü sendikalıydı. Bu oran Aralık ayında yüzde 54,91’di. Eylemlerde sendikaların belirleyiciliğindeki artışın ana nedeni, özellikle belediyelerdeki işçilerin toplu sözleşme görüşmeleri oldu. Belediye işçilerinin genel olarak bir sendikada örgütlü olması ve bu işçilerin yeni yılla beraber toplu sözleşme görüşmelerinde bulunuyor oluşu, sendikaların eylemlerdeki belirleyiciliğini arttırdı. Diğer sektörlerde de, benzer bir durum söz konusu. En ciddi kendiliğinden eylemler ise bir kez daha inşaat sektöründe gerçekleşti.

Ocak ayı içerisinde toplam 13 farklı sendika ya da işçi örgütü eylemlerin içinde yer aldı. Eylemlere katılım gösteren sendikaların işçi sayıları sıralanırsa ilk sırada Genel-İş’in olduğu görülüyor. Eylemlere katılan işçilerin 6615’ü Genel-İş üyesiydi. Bu sayı eylemlere katılan işçilerin yüzde 47,56’sına denk düşmektedir. İkinci sırada, bağımsız bir işçi örgütü olan Sınıf Tavrı yer alıyor. Toplam 260 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 1,86’sı Sınıf Tavrı ile birlikte hareket etti. Kamu sendikası olan Türk Kamu Sen 250 işçi ve yüzde 1,8 ile ile üçüncü olurken, Harb-İş 200 işçi ve yüzde 1,44 ile dördüncü oldu. Nakliyat-İş sendikası 150 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 1,08’i ile beşinci sırada yer aldı. Şekil 1. Ocak ayı içinde eylemlere çıkan işçilerin hangi sendika ya da işçi örgütüne bağlı olarak eylemlere katıldığını gösteriyor.

Ocak ayı içinde eylemlere katılan işçilerin konfederasyonlarına göre dağılımı incelendiğinde, toplam eyleme katılanların yüzde 49,1’i DİSK üyesi işçilerden oluşuyordu. Türk-İş üyesi işçiler toplam işçilerin yüzde 2,6’sını oluştururken, bağımsız sendikalar eylemlerin yüzde 2,1’ni oluşturdu. Türk Kamu Sen üyesi işçiler eylemlere katılan işçilerin yüzde 1,8’ni oluştururken, KESK üyesi işçiler ise eylemlere katılım gösteren işçilerin yüzde 0,2’sini oluşturdu. Şekil 2. Ocak ayı içinde kişi sayısına göre konfederasyonların dağılımını göstermektedir.

Eylemlerin sendikalara göre dağılımına bakıldığında sendikasız eylem sayısız ciddi olduğu gözlemlendi. Toplam 36 eylemin 17’sinde sendika yoktu. Genel-İş sendikası Ocak ayında ciddi bir hareket içinde olduğu gözlemlendi. Genel-İş sendikası toplam 6 eylem örgütlerken, Harb-İş ve Kristal-İş sendikaları ikişer eylem örgütledi. Diğer tüm sendikalar ise birer eylem gerçekleştirdi. Şekil 3. Ocak ayı içinde sendikal eylemlerin dağılımını göstermektedir.

2.2. Krizin vurduğu sektörler öne çıkarken

Eylemlerin sektörel dağılımı incelendiğinde ise Ocak ayında eylemler ile krizin etkileri arasında bir bağın olduğu öne çıkıyor. Bununla beraber belediye işçileri de eylemlerde ciddi bir ağırlık gösterdiği dikkat çekti. Ocak ayı içinde 14 farklı sektörde eylem gerçekleşti. Belediye işçilerinin yer aldığı genel sektörde 6615 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 47,56’sı ile birinci sırada yer aldı. Bu sektördeki işçiler, özellikle toplu sözleşme görüşmeleri nedeniyle eylemlere çıktı.

İkinci sırada krizin ciddi etkilerinin olduğu inşaat sektörü yer aldı. Toplam 3789 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 27,24’ü ile inşaat sektörü ikinci oldu. Üçüncü sırada 1265 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 9,09’u ile madencilik sektörü yer aldı. Bu sektördeki eylemlerin ciddi bir biçimde tırmanma nedeni ise bir hayli ilginç. Madencilik sektöründeki işçiler, ücret ödemelerinin aksaması veya işten çıkartılma nedeniyle eylemlere yöneldi. Özellikle bu sektörde yer alan ve ekonomik krizden ciddi bir biçimde etkilenen Yıldızlar SSS Holding’in işçileri bu eylemlerde başı çekti.

Dördüncü sırada metal işçileri yer aldı. 800 işçi ve eylemlere katılan işçilerin yüzde 5,75’i ile metal sektörü dördüncü sırada yer aldı. Bu sektördeki işçiler de krizden etkilenme nedeniyle eylemlere çıktı. Beşinci sırada ise cam sektörü yer aldı. Cam sektörü, 415 işçi ve eylemlere katılan işçilerin toplam yüzde 2,98’i ile beşinci sırada yer aldı. Bu sektördeki işçilerin grev ve toplu sözleşme süreçlerinin tıkanması nedeniyle eyleme çıkması da dikkat çekti. Şekil 4. sektör dağılımlarını vermektedir.

2.3. Açık ara iş bırakma en yaygın tepki gösterme biçimi

Ocak ayında en yaygın eylem tipi gene iş bırakma oldu. İş bırakma ile gerçekleştirilen eylemler, açık ara birinci olurken, bu eylem biçimini basın açıklaması, işyeri işgali ve grev izledi.

Eylemlerin yüzde 71,28’i iş bırakma şeklinde gerçekleşti. Toplam 9990 işçi Ocak ayı içinde iş bıraktı. Eylemlerin yüzde 24,57’si basın açıklaması olarak kaydedildi. Toplam 3418 işçi basın açıklamasına katıldı. Eylemlerin yüzde 2,16’sı işyeri işgali olarak kaydedilirken, toplam 300 işçi işyeri işgali eylemine katıldı. Ocak ayında eylemlerin yüzde 1,19’u grev olarak kaydedildi. Bu grevlere 165 işçi katıldı. Diğer tipteki eylemlere ise 36 işçi katıldı. Tablo 2. eylem tiplerine göre dağılımı göstermektedir.

2.4. Eylemler tüm ülkeye yayıldı

Ocak ayı içinde eylemlerin coğrafi olarak Türkiye’nin dört bir yanına dağıldığı gözlemlendi. Altı farklı bölgede eylemler kaydedilirken, en çok eylem bir kez daha Ege ve Marmara bölgesinde gerçekleşti. Eylemlerin yüzde 42,99’u Ege bölgesinde, yüzde 40,87’si Marmara bölgesinde gerçekleşti. 16 farklı kentte eylemler gerçekleşirken, eylemlere en çok katılımın olduğu ilk beş kent sırasıyla İzmir, İstanbul, Ankara, Kütahya ve Kocaeli oldu. Şekil 5 ile bu ilk beş kentin yüzdesel dağılımı gösterilmektedir.

5080 işçi ve yüzde 36,52 ile İzmir birinci olurken, 4479 işçi ve yüzde 32,20 ile İstanbul ikinci oldu. 1350 işçi ve yüzde 9,71 ile Ankara üçüncü, 900 işçi ve yüzde 6,47 ile Kütahya dördüncü, 830 işçi ve yüzde 5,97 ile Kocaeli beşinci oldu. Eylemler coğrafi olarak yaygınlık gösteriyor. 21 farklı kentte eylemler gözlemlenirken, en çok eylem İstanbul’da gerçekleşti. Eylemlerin yüzde 30,43’ü İstanbul’da, yüzde 23,3’ü Adana’da, yüzde 17,5’i Yalova’da gerçekleşti. Katılım sayılarına göre sırasıyla 1301, 1000 ve 750 kişi olarak kaydedildi. Görsel 1. kümeleme tekniği ile eylemlerin coğrafi dağılımını göstermektedir.

3. Üç ayın bakiyesi: Kriz, işçi sınıfını etkiledi

Raporlarımız veri biriktirdikçe, işçi sınıfı eylemlerinde kıyaslama ölçütünün de belirginleşmesi için veriler sağlamayı hedeflemektedir. Bu noktada, üç aylık bir değerlendirmenin önemli olduğunu düşünmekteyiz.

Kasım 2018’den itibaren üç aylık bir periyotla eylemler ele alındığında, krizin işçi sınıfı üzerinde etkisinin giderek arttığı gözlemleniyor. Üç ay içinde toplam 22826 işçi eyleme katıldı. Toplam 94 eylem üç ay içinde kaydedilirken, günlük ortalama bir eylemin gerçekleştiği sonucuna ulaşmaktayız. Üç ayda eylemlere ortalama 243 işçi katıldı. Eylemlerde sendikaların ağırlığı giderek artarken, eylemlere çıkan işçilerin yarısı, yüzde 50,1’i, sendikalıydı. Üç ay içinde toplam 11448 işçi eylemlere sendikalı olarak katıldı.
Eylem nedenleri arasında toplu sözleşme sürecinin tıkanması, ücret ödemelerinin aksaması ve işten atılma nedenleri ilk üç sırada yer aldı. Eylemlerin yüzde 35,5’i, ücret ödemelerinin aksaması nedeniyle, yüzde 30,9’u toplu sözleşme sürecinin tıkanması nedeniyle, yüzde 11,6’sı ise işten atılmalara duyulan tepki nedeniyle başladı. Şekil 6. Eylemlerin nedenlerinin yüzdesel olarak üç aylık dağılımını göstermektedir.

Genel-İş üyesi işçiler üç aylık süre zarfında eylemlere katılan işçilerin yüzde 29,16’sını, Harb-İş üyesi işçiler yüzde 6,22’sini, Demiryol-İş üyesi işçiler yüzde 2,98’ni oluşturdu. Diğer sendikalar aktif olmasına karşın, eylemlerin de daha az işçi bulunmaktaydı. Eylemlere katılımın konfederasyonlara göre dağılımı ise Tablo 3. içinde gösterilmektedir.

Neredeyse tüm sektörlerde eylemler gözlemlendi. 20 sektörde eylem gözlemlenirken, birincilik genel sektörün oldu. İkinci inşaat, üçüncü tekstil, dördüncü maden ve beşinci metal sektörü oldu. Şekil 7. Sektörel dağılımı gösteriyor.

Üç ayın sonunda eylemlerin seyri özellikle Ocak ayının belirleyiciliğinde geçerken, seçimlerin de belirleyiciliği önümüzdeki aylardaki eylemlerin seyrini belirleyecek. Bu doğrultuda örneğin seçim ayında eylemlerin sıklık ve katılım düzeyinin düşmesi olağan karşılanmalı. Öte yandan, krizin etkileri arttıkça eylemlerin de düzeyinin artacağının beklenmesi, olağan karşılanmalıdır.

4. Ek-1: İşçi Eylemleri Ocak Ayı Listesi

3 Ocak

Türk Harb- İş Sendikası’na bağlı işçiler, askeri fabrikanın özelleştirilmesine karşı eylem yaptı. 1,8 milyon metrekare üzerine kurulu fabrikanın özelleştirilmesine tepki gösteren işçiler, özelleştirmelerin “vatan düşmanlığı” olduğunu söyledi.

4 Ocak

Mersin Serbest Bölgede taşeron KLC firmasının işçileri, çalıştıkları şirketin ihaleyi kaybetmesi üzerine işsiz kaldı. Daha önce çalıştıkları taşerondan da haklarını alamayan işçiler, bir yıldır çalıştıkları KLC adlı taşeronun ihaleyi kaybetmesiyle Serbest Bölgeye giriş kartlarını iptal edilmesi üzerine dün Mersin Serbest Bölgesinde eyleme başladılar.

Kastamonu’da işçilerin üç aylık maaşını ödemeden gece yarısı dikiş makinelerini il dışına kaçırmak isteyen tekstil firmasını, işçiler bastı.

5 Ocak

Harb-İş Kayseri Şubesi üyesi işçiler Sakarya’daki 1. Ana Bakım Fabrikası’nın özelleştirme kapsamına alınmasını protesto ettiler.

6 Ocak

Rize-Artvin Havalimanı’nda çalışan işçiler, taşeron firmanın işten çekilmesi nedeniyle kendilerinin işten çıkarılacaklarını öne sürdü. Havalimanına taş taşıyan firmanın çalışanları Rize Artvin Havalimanı şantiyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Türkiye’nin en büyük traktör fabrikalarından Uzel Makina 2008’de iflas edince dört aylık ücretleri ve tazminat hakları ödenmeden işten atılan bin 500 işçi hakları için yeniden bir araya gelerek bugün basın açıklaması gerçekleştirdi

8 Ocak

Taş Yapı’nın yüklenici firma olduğu Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi inşaatında taşeron firma HS Ring Elektrik bünyesinde çalışan İnşaat İş Sendikası üyesi işçiler, ödenmeyen mesai, asgari geçim indirimi ve ihbar tazminatları için eylem başlattılar.
Ataşehir Belediyesi önüne gelen bir kişi üzerine benzin dökerek kendini ateşe verdi. Kendini yakan kişinin belediyede çalışan eski bir taşeron işçi olduğu öğrenildi.

9 Ocak

Bozüyük OSB’de faaliyet gösteren Vitra’da çalışan işçilerin bir bölümü, istedikleri zammı alamadıklarını öne sürerek fabrika yönetimi ve sendikayı protesto etti. Protestolar üzerine 5 işçinin işine son verildiği iddia edildi. İşten çıkarma olayının yaşanmasının ardından fabrika önünde toplanan çalışanlar karara tepki gösterdi.

Geçtiğimiz aylarda konkordato ilanı veren ve Çorum’da kurulu bulunan Akça Kontrplak fabrikası patronu, 3 aydır ücretlerini ödemediği işçileri işten atmakla tehdit etti. İşçiler ücretlerimizi alana kadar fabrika önünden ayrılmayacağız dedi.

10 Ocak

Gebze Tavşanlı Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesindeki (OSB) Eksen Makina’da çalışan işçiler, ücretlerin ödenmemesi ve kötü çalışma koşulları nedeniyle direnişe başladı.

11 Ocak

Genel-İş üyelerinin toplu sözleşme ile ilgili belediye girişinde yapmak istediği eyleme polis saldırdı. Saldırı sırasında polis cop ve biber gazı kullandı. Saldırı sırasında en az 15 işçi gözaltına alındı. Genel-İş, İzmir iş bırakma kararı aldı. Yüzlerce işçi iş bırakarak belediye önünde toplandı.

12 Ocak

900 madenci Kütahya’da Yıldızlar SSS Holding’e bağlı firmada çalışırken 4 aydır maaş alamadıkları için iş bıraktı. Ertesi gün 900 madencinin iş akdi feshedildiği öğrenildi.

13 Ocak

Nakliyat – İş Sendikası TNT International Express Taşımacılık şirketinde çoğunluğu sağlamış ve bakanlık onayına rağmen işyerinin toplu sözleşmeye yanaşmamasını basın açıklaması ile protesto etti.

14 Ocak

İzmir’in Aliağa ilçesinde, taşerondan Belediye şirketlerine geçirilerek, yüzde 4 oranındaki maaş artışı ile çalıştırıldıkları belirtilen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası’na (Genel-İş) üye işçilerin maaşlarına enflasyon farkının yansıtılması için toplanan imzalar, yapılan basın açıklamasının ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na gönderildi.

150 maden işçisi Gümüşhane’de Yıldızlar SSS Holding’e bağlı bakır madeni işletmesinde 4 aydır maaş alamadıkları için iş bıraktı. İş bırakan işçiler AKP İl Binasına yürümek isteyince polis engel oldu.
130 madenci Yozgat Sorgun’da bulunan Savana Madencilik’te işten çıkartıldı. Ücretlerini alamayan işçiler, basın açıklaması yaptı.

15 Ocak

KESK’e bağlı bir grup memur dün Vergi Dairesi önünde toplanarak maaşlarına yapılan zammı protesto ekmek için bordrolarını yaktı. KESK’ten yapılan açıklamada tüm kamu çalışanları KESK çatısı altında sendikal örgütlenmeye davet edildi.

17 Ocak

Çankırı’daki Granito Girarto fabrikasında çalışan ve Kurban Bayramı’ndan bu yana ücretsiz izine çıkarılan işçiler, aylardır maaş ve tazminatlarını alamadı. Alacakları için fabrika önünde eylem de yapan işçilerin neredeyse hepsi işsizlik maaşına başvurabilmek için istifa etti.

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan yaklaşık 250 işçi, hastanenin Bilkent Şehir Hastanesine taşınmasıyla işsiz kalacak. Kadroya geçirilmedikleri gerekçesiyle de 10 gün içinde işsiz kalacak işçiler, bugüne kadar çalıştıkları hastane önünde basın açıklaması yaptı.

18 Ocak

Mersin’de 95, Kocaeli’nde 70 işçi İZOCAM’da greve çıktı. Kristal-İş’e bağlı işçiler, toplu sözleşme sürecinde patronla anlaşamadı.

21 Ocak

İstanbul Arnavutköy’de bulunan Petek Mobilya fabrikası haciz yoluyla boşaltıldı. 6 aylık ücretlerini ve tazminatlarını alamayan işçiler ortada kaldı. Petek Mobilya işçileri, “250 kişiydik, arkadaşlarımız koşullara dayanamayınca çıktı. 110 kişi kaldık. Haciz yoluyla fabrika boşaltıldı. 6 aydır ücret alamadık. İşten çıkacağız tazminatımızı alamıyoruz. Haczi gerekçe gösteriyorlar” dedi.
İstanbul Başakşehir’de, Rönesans İnşaat ile Japon Sojitz ortaklığı tarafından inşaatı devam eden İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi’nde işçiler, yemeklerin kötü ve az verilmesini protesto etmek için yürüyüş yaptı.

23 Ocak

Artvin Murgul’da grev yaptıkları için işten atılan ve işe iade davasını kazanan Eti Bakır işçileri, patronun verdiği sözleri tutmaması üzerine işletme müdürünün önünü keserek verilen sözlerin tutulmasını istedi.

Kırklareli Lüleburgaz’da bulunan Danone fabrikasında patronunun DİSK/Gıda-İş Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Danone baş temsilcisi Nejdet Çalışkan’a yönelik tehditleri ve işçilerin örgütlülüğüne yönelik baskıları protesto edildi.

Yüzlerce sözleşmeli öğretmen, ailesinin yanına tayin edilme talebiyle Ankara’da bir araya geldi. Türk Eğitim-Sen tarafından düzenlenen eylemde buluşan öğretmenler, ayaklarına taktıkları prangalarla tayin haklarının olmamasını tepki gösterdi ve kadro istedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, taleplerinin sözleşmeli istihdamın ortadan kaldırılması olduğunu belirterek tayin hakkının bir an önce verilmesi gerektiğini söyledi.

24 Ocak

Mersin ve İstanbul’da DİSK Genel-İş Sendikası üyeleri, KHK ile kamuya geçen ve geçmişe ve ileriye dönük hakları gasp edilen işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi, işçilerin Toplu İş Sözleşmesi haklarından yararlanabilmesi ve bu konuda çıkarılmış KHK’nin yok sayılması talebiyle basın açıklaması düzenledi.

25 Ocak

Taş Yapı’nın Okmeydanı inşaatında çalışan 20 işçi aylardır ücretini alamadıkları için iş bıraktı. İYİ-SEN’e bağlı işçiler basın açıklaması gerçekleştirdi.

KHK ile belediye şirketlerinin kadrosuna geçirilen işçiler, çalıştıkları Kadıköy Belediyesi önünde gasp edilen haklarının iade edilmesini için basın açıklaması yaptı.

28 Ocak

Bilkent Şehir Hastanesi inşaatında bine yakın işçi 2 buçuk aydır ödenmeyen ücretleri nedeniyle iş bıraktı. Kolluk kuvvetleri işçilerin inşaat dışına çıkmasına izin verilmedi, nizamiye kapılarında TOMA ile bekletildi.

DİSK/Genel-İş İstanbul Avrupa Yakası 2 No’lu Şube üyesi işçiler, çıkarılan KHK ile belediye şirketlerine geçirilen işçilerin TİS hakkının ortadan kaldırılmasına ve ücret zamlarının yüzde 4+4’e sabitlenmesine tepki gösterdi.

Kayseri Ortadoğu Döküm Fabrikası (ODS) işçileri 3 aydır ücretlerini alamadıklarını belirterek iş bıraktı. Evlerine ekmek dahi alamaz duruma düşürüldüklerini ifade eden işçiler, sendikacıları çağırdıklarını ve gerekirse uzun süreli bir grevi göze aldıklarını aktardı.
İzmir Aliağa gemi söküm bölgesinde Temurtaşlar Gemi Söküm İşletmesinde çalışan işçiler üst aramalarına karşı iş durdurdu. İş durdurmaya devam eden işçiler üst arama uygulamasının kaldırılmasını sağladı.

30 Ocak

Kartal Belediyesi’nde taşerondan kadroya geçirilen DİSK Genel-İş 1 No’lu Şube üyesi işçiler ”4+4 Zulmüne Hayır! Enflasyon farkları ödensin” pankartıyla Kartal Belediye binası önünden PTT binasına yürüyüş gerçekleştirdi.

31 Ocak

Kalyon İnşaat’a bağlı bir taşeron şirkette çalışan işçiler, üç aydır ücretlerini alamadıklarını söyleyerek nöbet eylemine başladı. İşçiler, alacakları ödenene kadar eylemi sürdüreceklerini ve haklarını yedirmeyeceklerini belirtti.

Sınıf Tavrı Emek Araştırmaları Komisyonu’nun Kasım ve Aralık 2018 için hazırladığı işçi eylemleri raporuna ilişkin haberlerimiz: