Erdoğan kiminle yürüyecek?

Erdoğan kiminle yürüyecek?

28-04-2019 11:37

Bu haftaki Pusula’da düzen siyasetinde yaşanan gelişmeleri ve olası yönelimleri ele almaya çalıştık. Bütün bu sürecin amacının ve zemininin sermaye düzeni ve sermaye çıkarları olduğunu yazmaya çalıştık. Düzen solunun, bu sürecin dışında olmadığını ve sermaye düzeninin ıslahat-tadilat arayışına çoktan teşne olduğunu yazmaya çalıştık.

31 Mart seçimleri geride kaldı. Henüz YSK’nın İstanbul seçimleri için vereceği nihai karar belirsizliğini koruyor. YSK tarafından seçimlerin yenilenmesi gibi bir karar çıkarsa, sermaye düzeninde yeni siyasi gelişmeler daha da hızlanır. Ancak şuanki verili durumda bile düzen siyasetinin yeni gerilim yüzeyi yarattığı açık olsa gerek. 31 Mart seçimleri sıkışmış zembereği boşaltmamış hatta daha da germiştir. Seçimler sonrası AKP içinde MHP ile kurulan ittifakın sorgulanmaya başlanması ve Erdoğan tarafından “demiri soğutmak ve Türkiye İttifakı” söylemi yeni bir arayış mı var sorusunu gündeme getirdi. Gül-Davutoğlu-Babacan şahsında temsil edilen AKP içinden yeni bir siyasal hareket ve kopuş olur mu sorusu da tartışılan başlıkların başında. Davutoğlu tarafından açıklanan yeni siyasi program ve Gül’ün demeçleri AKP cenahında suların durgun olmadığını gösteriyor.

Pelikancıların seçimleri iptal etme girişimi, Damat Berat’ın Trump ile verdiği fotoğraf, Soylu ve MHP cenahında “CHP liderine yumruklu saldırıya” dönük sert açıklamalar düzen siyasetinde yeni gelişmeleri habercisi.

Herkes gardını alıyor gibi. Erdoğan ise bütün başlıklarda sessizliğini koruyor. Türkiye İttifakı söylemini dile getirmiş ancak arkasını getirmemiş, Kılıçdaroğlu saldırısına yönelik net konuşmamış, Davutoğlu çıkışına ise hiçbir şey söylememiştir.

Bu haftaki Pusula’da düzen siyasetinde yaşanan gelişmeleri ve olası yönelimleri ele almaya çalıştık. Bütün bu sürecin amacının ve zemininin sermaye düzeni ve sermaye çıkarları olduğunu yazmaya çalıştık. Düzen solunun, bu sürecin dışında olmadığını ve sermaye düzeninin ıslahat-tadilat arayışına çoktan teşne olduğunu yazmaya çalıştık. İlk yazımız Neşe Deniz Babacan tarafından yazılan ve AKP iktidarının sıkışma başlıklarını ele alan yazısı. “Cumhur ittifakı mı, Türkiye ittifakı mı?” Bu yazımızı Cumhur İttifakı’ına bakışı yeni arayışlar düzleminde ele alan yazımız izliyor. Nevzat Kalenderoğlu tarafından kaleme alınan yazının başlığı “Ne böyle senle, ne de sensiz”. Üçüncü yazımız ise Davutoğlu ve Karar Gazetesi tarafından temsil edilen “çıkışın” manasını tartışıyor. İlker Demirer’in imzasını taşıyan yazımızın başlığı “Davutoğlu’nun çıkışı kopuş mu?”. Son yazımız ise Erdoğan’dan sonra AKP içinde öne çıkan iki ismi ve savunduklarını konu alıyor. AKP içindeki baskın iki eğilimi masaya yatırdık. “AKP içindeki saldırgan ekipler: Devletli Soylu ve Pelikancılar” başlıklı yazımız Erkin Öztok imzalı…

İyi Okumalar…