Olağanüstü toplantı çağrısı: Tezkerenin ayrıntıları belli oldu

Tezkerede TSK’nin gönderilmesine bir yıl süreyle izin verilmesi istendi.

Olağanüstü toplantı çağrısı: Tezkerenin ayrıntıları belli oldu

Cumhurbaşkanlığı, Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereyi dün TBMM Başkanlığı’na sundu. TBMM Başkanı Mustafa Şentop da TBMM Genel Kurulu’nu tezkereyi görüşmek üzere 2 Ocak’ta olağanüstü toplantıya çağırdı.

“Türkiye’nin yüksek çıkarlarını etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanı’nca takdir ve tayin olunacak şekilde asker gönderilmesini” öngören tezkerenin gerekçeleri şöyle sıralandı:

“UUH TEK MEŞRU HÜKÜMET”

– Libya’da Şubat 2011’de meydana gelen olayları takip eden süreçte demokratik kurumların inşa edilmesine yönelik çabalar artan silahlı çatışmalar sebebiyle akamete uğramış, ülkede parçalanmış bir yapı ortaya çıkmıştır. Libya’da ateşkes tesis edilmesi, siyasi bütünlüğün oluşturulması ve işleyen bir devlet mekanizmasının kurulmasının mümkün olamaması üzerine Libya’da barış ve istikrarın tesisini teminen BM kolaylaştırıcılığında Libya’daki tüm tarafların katılımıyla yürütülen ve yaklaşık 1 yıl süren siyasi diyaloğu sonucunda Libya Siyasi Anlaşması 17 Aralık 2015 tarihinde Fas’ın Sureyral şehrinde imzalanmıştır. Libya Siyasi Anlaşması kapsamında oluşturulan Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH), BM Güvenlik Konseyi’nin 2259 sayılı kararı uyarınca uluslararası toplum tarafından Libya’yı temsil eden tek ve meşru hükümet olarak tanınmıştır.

‘DEAŞ, EL KAİDE’YE ORTAM YARATIYOR’

– Libya Siyasi Anlaşması’nda yeri bulunmayan, bu çerçevede hem ulusal hem uluslararası bakımdan gayrimeşru bir nitelik taşıyan sözde Libya Ulusal Ordusu’nun 4 Nisan 2019 tarihinde Trablus’u ele geçirmek ve Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ni devirmek hedefiyle başlattığı saldırıları yoğunlaşarak ve genişleyerek devam etmektedir. Sözde Libya Ulusal Ordusu, dış güçlerden de aldığı destekle saldırılarını sürdürmektedir. Sivilleri ve sivil altyapıyı da hedef alan bu saldırılar nedeniyle Libya’da insani durum giderek kötüleşmektedir. Çatışmalar DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin eylemleri için uygun ortam oluşmasına da sebebiyet vermektedir.

– Bu gelişmeler, Libya’ya ilaveten Türkiye dahil tüm bölge için de tehdit oluşturmaktadır. Sözde Libya Ulusal Ordusu’na bağlı unsurlar, Libya’da faaliyet gösteren Türk şirketleri, Libya’da ikamet eden Türk vatandaşları ile Akdeniz’de seyreden Türk bandıralı gemiler gibi Türk çıkarlarının hedef alınacağı yönünde açıklamalarda bulunmaktadır. Saldırıların durdurulmaması ve çatışmaların yoğun bir iç savaşa dönüşmesi halinde Türkiye’nin gerek Akdeniz havzasındaki gerek Kuzey Afrika’daki çıkarları da olumsuz yönde etkilenecektir.

– Ulusal Uzlaşı Hükümeti ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası da Libya’nın karşı karşıya kaldığı tehditlerle mücadelede ihtiyaç duyduğu eğitim seviyesi ve harekat yeteneği yüksek, disiplinli ve kurumsallaşmış bir ordunun teşkili için gerekli eğitim ve danışmanlık hizmetlerini kapsamaktadır. Libya hükümeti, tüm bölgeyi etkileyebilecek, Libya’nın bütünlüğü ve istikrarına yönelik tehritler, DEAŞ, El Kaide ve diğer terör örgütleri, yasadışı silahlı gruplar ile yasadışı göç ve insan ticaretiyle mücadelede Türkiye’den askeri destek talebinde bulunmuştur.

1 YIL SÜREYLE

Tezkerede, “Türkiye’nin milli çıkarlarına yönelik her türlü tehdit ve güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almak, Libya’daki gayrimeşru silahlı gruplar ile terör örgütleri tarafından Türkiye’nin Libya’daki menfaatlerine yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek, kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, Libya halkının ihtiyacı olan insani yardımları ulaştırmak” iddiasıyla TSK’nin gönderilmesine bir yıl süreyle izin verilmesi istendi.