Nazlı Ilıcak'tan Erdoğan'a destek mektubu: 'Türkiye ittifakı'nı önemli buluyorum

Cemaat'in medya yapılanması davasında tutuklu Nazlı Ilıcak, Erdoğan'ın 'Türkiye ittifakı' çıkışına bir mektupla destek mesajı verdi. Mektuba köşesinde yer veren ise AKP'li yazar Fuat Uğur oldu...

Nazlı Ilıcak'tan Erdoğan'a destek mektubu: 'Türkiye ittifakı'nı önemli buluyorum

AKP’ye yakın Türkiye gazetesinin yazarlarından Fuat Uğur, darbe girişiminin ardından ‘FETÖ’nün medya yapılanması’ soruşturması kapsamında tutuklanan ve ağırlaştırılmış müebbet hapsine çarptırılan Nazlı Ilıcak’ın mektubunu köşesine taşıdı.

“Nazlı Ilıcak’ın ilginç mektubu” başlığıyla yayımlanan yazısında mektubu kendisine Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Basın Koordinatörü Beril Eski’nin ilettiğini belirten Uğur, “Beril Eski’ye ‘Böyle mektup gönderen başkaları da var mı görüştükleriniz arasında?’ diye sordum. Varmış. Ziyaret ettiklerinden böyle mektuplar alıyormuş. Onları da gönderdi ama yalnızca Nazlı Ilıcak’ınki diğerlerinden farklı, bildik klişelerden, sloganlardan uzak bir mektuptu. Kendisinin haber ve yazı konusu ile ilgili koku alma yeteneğini bilen biri olarak aslında şaşırmadım. Evet, Nazlı Ilıcak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın TÜRKİYE İTTİFAKI söyleminden yola çıkarak çok ilginç bir mektup kaleme almıştı.” diyerek Ilıcak’ın ‘ittifak desteği’ne destek oldu.

Uğur’un aktardığına göre Ilıcak mektupta “Artık Türkiye’nin barışa ve huzura ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye ittifakı’ söylemi, bu yolu açabilir.” ifadelerini kullanıyor.

“Mektubun tamamı şöyle:

Türkiye iyi ise ben de iyiyim

Artık Türkiye’nin barışa ve huzura ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye ittifakı’ söylemi, bu yolu açabilir.

Ben, bu çağrıya, bu çağrının samimiyetine inanmayı tercih ediyorum.

Ayrıca, Adalet Bakanlığında reform çalışmaları yapıldığını duyuyoruz. Bakanlık, karşı görüşteki birçok gazetecinin fikrini de almış. Özellikle terör tanımının, keyfîlik ve aşırılığa son verecek şekilde yeniden yapılması, kapsamının daraltılması gerekiyor.

Üzüldüğüm bir noktayı da belirteyim. Muhalif çizgide bulunan birçok gazeteci, sadece kendilerine yakın gördüklerini savunuyor; sempati duymadıkları ya da tanımadıkları isimlere karşı duyarsızlar. Ben buna ‘kendine demokrat’ diyorum. Ucu kendine ya da grubuna dokunduğunda feryat ediyor.
Özetle herkesin öz eleştiriye ihtiyacı var. Ben cezaevinde kendi muhasebemi yaptım.

‘Türkiye ittifakı’ söylemini önemli buluyorum. Çünkü Türkiye iyi olunca hepimiz iyi olacağız.

Tek vatanımız var: Türkiye.

Tek çare: Hukukun üstünlüğü, bütün kurum ve kurallarıyla işleyen bir demokrasi.'”