Metiner, Arınç'ı topa tuttu: O malum zat...

"YİK üyeliğiyle beraber kibri ve özgüveni tavan yaptı. Ve gerçek yüzünü göstermeye başladı."

Metiner, Arınç'ı topa tuttu: O malum zat...

KHK’ya dair “KHK bir faciadır” sözleri ile gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, AKP eski İstanbul Milletvekili ve AKP’li Star gazetesi yazarı Mehmet Metiner’in de hedefi oldu.

Metiner, ‘KOD ADI: KHK’ başlığıyla yayımlanan köşesinde “Geriye doğru gitmeden bugünü anlamak mümkün değil. Kimin kendini nerede konumlandırdığını bilmek için düne bakmak lazım.” diyerek şu satırlara imza attı:

“Kimin kendini nerede konumlandırdığını bilmek için düne bakmak lazım.

Yakın tarihe hızlıca bir göz atalım.

Dersaneler süreci, FETÖ’cülerin ilk başkaldırısıydı.

Reis o süreçte yalnız bırakıldı.

Daha vahimi başta o “malum zat” olmak üzere partinin kimi ağır topları karşısına dikildiler.

FETÖ’cülerin arkasında sinsice durdukları ikinci isyan “Gezi süreci”ydi. Reis o kritik dönemde yalnız bırakılmanın ötesinde sırtından hançerlendi.

Dönemin Cumhurbaşkanı A. Gül ile beraber hareket eden o “malum zat”ın başını çektiği parti içi iktidar bloku Reis’i sokakta devirmeye çalışan çapulcularla uzlaşma yollarını aradı.

17/25 Aralık’ta FETÖ’cüler Reis’i “yolsuzluk kılıflı” bir darbeyle alaşağı etmek için üçüncü bir isyan başlattılar.

O bıçak sırtı süreçte de Reis yalnız bırakıldı.”

‘CÜBBEMİ GİYERİM HA!’

Arınç’ın arşivine değinen Metiner, “Sonrasında FETÖ’cülerin başta emniyet ve yargı olmak üzere devlet içinde kümelenmiş unsurları tasfiye edilmeye başlandı. Tam da o dönemde o “malum zat” mağduriyet edebiyatı üzerinden Reis’e aba altından sopa göstermeye başladı . “Cübbemi giyerim ha!” diye başlayan tehditkâr ve cüretkâr sözleri arşivlerde duruyor.” diye yazdı.

Arınç’ın KHK ile ilgili sözlerini de gündemine alan Metiner’in yazısından bir bölüm şöyle:

“YİK üyeliğiyle beraber kibri ve özgüveni tavan yaptı.

Ve gerçek yüzünü göstermeye başladı.

17/25 Aralık’tan sonra dillendirdiği mağduriyet edebiyatını “KHK faciası”na dönüştürdü.

Gelen tepkiler üzerine mecbur kalıp “Ben herkesi kastetmedim, sadece sahiden mağdur olanların varlığına dikkat çekmek istedim!” mealinde açıklamalar yapması o “malum zat”ın her zamanki gibi kendini “zeki”, bizleri de “ahmak” gibi gören karakterinin bir parçası.

“KHK faciası” söylemi, bir FETÖ imalatıdır.

Bu düpedüz FETÖ ile bir suç ortaklığıdır.

“15 Temmuz tiyatrodur!” söylemiyle “KHK faciadır!” söylemi kelimenin tam anlamıyla FETÖ propagandasıdır.

Her iki söylemin amacı, sadece 15 Temmuz’u gölgelemek değil, FETÖ’cüleri de cesaretlendirmektir.

Dahası her iki söylemin hedefindeki kişi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Hatırlatmak bile gereksiz: KHK’lar bizzat Cumhurbaşkanımızın uygulamasıdır.

“KHK faciadır!” demek, hem Reis, hem de 15 Temmuz şanlı direnişimizle örtük bir hesaplaşmanın adıdır.

Açık söylüyorum: Bu sözler mağduriyet kılıfı giydirilmiş bir FETÖ savunusu ve seviciliğidir. Sayın Bahçeli’nin de dediği gibi 15 Temmuz şehitlerine düpedüz ihanettir.

Konuşan kadar konuşturanı da görecek bir siyasi bilinci kuşanmazsak acınacak durumlara düşeriz, biline!”