11. Kalkınma planı: Kalkınamamanın itirafı

11. Kalkınma Planı geçtiğimiz hafta açıklandı. Meclis komisyonlarında hızlıca görüşülen plan, Meclis'te kabul edildi. 11. Kalkınma Planı, geçmiş kalkınma planları hedeflerini de aşağıya çekerek, AKP'nin kriz politikalarının detayını verdi.

11. Kalkınma planı: Kalkınamamanın itirafı

11. Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanarak açıklandı. 2019-2023 yılları arasını kapsayan kalkınma planı, Meclis komisyonlarına sunuldu. Komisyonlarda tartışılmadan geçen planın, önümüzdeki günlerde kabul edilmesi bekleniyor. Kalkınma planı, 2013-2018 yılları arasını kapsayan plana göre hedefleri de küçültmüş oldu.

TUTMAYAN HEDEFLER, ŞİŞİRİLEN BALONLAR

11. Kalkınma Planına göre 2023 yılında Türkiye’nin 1 trilyon 80 milyar dolarlık bir Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSYH) ulaşması hedefleniyor. Kişi başı gelir dolar bazında 12 bin 484 dolar olarak hedeflenirken, işsizlik yüzde 9,9 olarak saptandı. İhracat hedefi 226 milyar dolarak olarak beklenirken, bu hedeflerin tutturulması için yıllık büyümenin yüzde 4,3 ortalamaya kavuşması gerekiyor. Ancak Türkiye ekonomisi son iki çeyrektir küçülüyor. Ekonominin krizde olduğu yılların ardından bu hedeflere varılması için yüzde 7 civarında büyüme hedefine ulaşılması gerekli.

Durum 11.Kalkınma Planı 10.Kalkınma Planı (2023 hedefi)
Büyüme (milyar $) 1080 2000
Kişi başı gelir ($) 12484 25000
İşsizlik (yüzde) 9.9 5
İhracat (milyar $) 226.6 500
Enflasyon 5% 5%
Yıllık büyüme 4.3% Belirtilmemiş

Tablo 1. 11. ve 10. Kalkınma Planları Hedef Karşılaştırması

Hedeflerin küçültülmesi yeni bir tartışmayı da başlatırken, 10. planının hiçbir makroekonomik göstergede hedefe ulaşamaması da ayrı bir tartışma konusu oldu. Yandaş yazarlar dahi, kalkınma planlarının “kağıtta kalmaması gerektiğini” itiraf ederken, 2018 yılı sonunda varılan hedeflerin ancak üçte bir civarında olması dikkat çekiyor. GSYH büyüklüğünün yüzde 40 civarında hedefle tutturulması ciddi bir tartışmaya da neden olurken, 11. Kalkınma Planı’nın daha küçük hedeflere odaklanmasına rağmen başarı şansının olmaması ihtimalini arttırıyor.

Durum Gerçek (2018) 10.Kalkınma Planı (2018 hedefi) Oran (Yüzde)
Büyüme (milyar $) 784 2000 39.2
Kişi başı gelir ($) 9632 25000 38.528
İşsizlik (yüzde) 14.1 5 282
İhracat (milyar $) 162 500 32.4

Tablo 2. 10.Kalkınma Planı ve 2018 hedefleri karşılaştırması 
Kaynak: 10.Kalkınma Planı ve TÜİK

Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulan plan, karma bir görünüm verirken, serbest piyasa uygulamalarından vazgeçilmeyeceğinin altı çiziliyor. Uluslararası tekellere, güvencenin verildiği planda, emperyalizmin artan gerilimlerine dikkat çekiliyor. Bu gerilimlerin ışığında uluslararası tekelleri Türkiye’ye “doğrudan yatırım” alanına çekme hedefi koyan plan, Hazine Bakanı’nın geçtiğimiz yıl açıkladığı Yeni Ekonomik Planın gölgesinde hazırlanmış durumda.

EMEKLİLİK HAKKININ YAĞMASI İÇİN MUHALEFETİN VERDİĞİ AKIL PLANDA

Ortaya konulan büyüme hedeflerine varabilmek için sanayi üretimini ve teknolojik çeşitliliği arttırmaya dönük hedefler konurken, bu hedefleri tutturmak için hangi kaynağa başvurulacağı sorusuna net bir cevap verilmiş; işçilerin tasarrufları. Sosyal harcamaların açıkça kısılacağının belirtildiği planda, Bireysel Emeklilik Fonu’nun büyütülmesi hedefi açıkça ortaya konulmuş. Fonun beş yıl içinde 296 milyar TL, 2018 fiyatlarıyla, olması bekleniyor. Böylece BES fonları ortalama üç kat arttırılmış olacak. Fonların devreye sokulması geçmiş planda da yer almıştı. 10. planda özel ihtisas komisyonları tarafından ifade edilen söylemler, bu raporda geliştirilmiş durumda. Geçmiş raporu, içinde bugün CHP’de bulunan Selin Sayek Böke’nin de bulunması, muhalefet ve iktidarın bu konuda ortak yaklaşımlarının bulunduğunu gösteriyor.

Yurt içi tasarrufların yüzde 30’lara çekilmek istendiğinin belirtildiği planda, bu hedefin tutturulması için hane halkının tasarruf oranlarının arttırılmasına dikkat çekiliyor. Bu amaç için “verginin tabana yayılması” söylemi açıkça planda yer bulmuş durumda. Emekçilerin ürettiği değerlerin el koyulması anlamına gelen bu söylem, hem temel harcamalarda, hem de ücretlerde reel kısıtlamalara gidileceği anlamına geliyor.

Dahası kaynak için açıkça özelleştirmelerin yaygınlaştırılacağına dikkat çekilirken, yatırımların devlet tarafından teşvik edileceği ifade ediliyor. Bu noktada “düzenleyici faaliyetlerin” arttırılacağına dikkat çekilirken, bir dizi sektörde şimdiden sermaye sınıfının iştahının kabaracağının sinyali verilmiş durumda. Kimya, ilaç, makine, otomotiv, elektronik ve raylı üretim sanayinde yerli-yabancı tekeller için yeni teşvikler ve sömürü mekanizmalarının kurulacağı mesajı verilirken, bunun için ülke emek cehennemi haline çevrilecek.

SERMAYE İKTİDARI HAZIR, YA EMEKÇİLER?

Özetle plan sermaye lehine iyi çalışılmış görüntüsünü verirken, emekçiler için önümüzdeki dönemin mücadele başlıklarını da ortaya koyuyor. Yeni Ekonomik Plan ile ifade edilen yaklaşımlar, daha da inceletilirken, emekçilerin de kendi planını ortaya koyması artık zorunlu bir hale dönüşmüş durumda.

Sosyalist Cumhuriyet gazetesi 129. sayısında yayınlanmıştır.