Menzil gerçekleri: 'Devleti ele geçirmek kesinlikle budur'

"Bugün, 367 geçerli oy var köyde, 367'si de AKP'ye. Şeyh de AKP'yi desteklediklerini söylüyor zaten, ama diyor, 'Biz Tayyip Erdoğan'ın değil, devletin yanındayız…'"

Menzil gerçekleri: 'Devleti ele geçirmek kesinlikle budur'

“Menzil: Bir tarikatın iki yüzü” isimli kitabın yazarı Saygı Öztürk’ün cemaatle ilgili soruları yanıtladığı röportajının ikinci bölümü yayınlandı.

Öztürk röportajında, hemen her bakanlıkta Menzil’e bağlı kişiler olduğunu hatta bunlar arasında cemaatin Adıyaman’daki merkezine yardıma gelen emniyet mensuplarının da bulunduğunu dile getirdi.

“Devleti ele geçirmek kesinlikle budur.” diyen Öztürk, “Sonuçta bunlar da bir holding, Semerkant Holding. İhalelere de giriyorlar.” ifadelerini kullandı.

Sözcü‘den Özlem Gürses’in sorularını yanıtlayan Öztürk’ün açıklamalarından bir bölümü şöyle:

– Kitaptan sonra adı geçen bakanlıklar, bakanlar tarafından bir mesaj aldınız mı?

Kesinlikle yok. “Şurada bir hata yapılmıştır ya da böyle bir şey yoktur.” Kesinlikle olumsuz ya da “Şu bilgiler yanlıştır” diye bir kelime bile hiç kimseden gelmedi. Her şeyden önce şunu söyleyeyim, kişilerin dosyalarında Menzil diye yazmaz, bunlarla ilgili bir güvenlik soruşturması yapıldığı zaman bir tarikatta olmak da yasak değil. Bakan Bey yok diyor ama, Menzil köyünde hizmet için gönüllü emniyet mensupları var.

“İHALELERE GİRİYORLAR”

– Nasıl yani?

Gittiğim zaman şunu gördüm, hemen hemen her bakanlıktan bu tarikata, bu yapıya gönül veren insanlar var. Gelip oralarda çalışıyorlar. Emniyet mensuplarından gelip onların bahçesinde, ahırında tesislerinde gönüllü olarak çalışan kamu görevlileri var. Bunlar gizli saklı da değil. Kimisi diyor ki “Ben buraya gelince huzur buluyorum, rahat oluyorum.” Böyle bir anlayış var orada.

– Ama bunlar zaten bir memur maaşıyla çalışan, bordro mahkumu denilen emekçi insanlar herhalde…

Yo, Bakanlar da var. Bakanlar gelince ne olur biliyor musun, hiç alakası olmasa bile bürokratlar da gelir. Hatta Bakan ile Şeyhlerin arasındaki yakınlığı gören o bürokrat elindeki kamu gücünü bunların lehine veya bunların istediği şekilde kullanabilir. Devleti ele geçirmek kesinlikle budur. Sonuçta bunlar da bir holding, Semerkant Holding. İhalelere de giriyorlar.

– Siz sormuşsunuz Şeyhe, “Tasavvufla ticaret bir arada olur mu” diye ?

Kendi içlerinde de bir tartışma var. Mesela Eskişehir ayağı olmaması lazım diyor. Menzil tarafına sorduğunuz zaman da “Ben T.C. vatandaşıyım, benim de holdingim olabilir, ticaret yapıyorum, eğer yanlış bir şey yaparsam devlet bana cezasını keser” diyor.

– Kitaptan sonra Menzilci olduğunu öğrendiğiniz yeni isimler oldu mu ?

Hem de hiç ummadığım, hiç aklımdan bile geçmeyen kişiler! Bizzat bana anlattılar… “Ben” diyor “Menzil’e 3 defa gittim.” Öteki bir kadın mesela diyor ki “Ben de gittim, 3 gün köyde kaldım.” Elbette şaşırıp kalıyor insan. Bunlar niçin gitmiş, neler yapmış orada diye düşünüyorsun? Herhalde bir terapi gibi, sığınma gibi…

Şimdi de AKP’yi destekliyorlar

– Tarikatın siyasetle ilgileri sadece ticaret boyutunda mı? Mesela kimi destekliyorlar?

Geçmiş yıllarda CHP’ye en çok oy çıkan yerlermiş Menzil köyü.12 Eylül 1980 döneminde MHP, Menzil tarikatının kendilerine bağlanması için çok çaba göstermiş. Dönemin efsane Genel Başkanı Alparslan Türkeş Namık Kemal Zeybek’i görevlendirmiş, tarikatı bize bağlayın diye… 12 Eylül 1980’den sonra o ülkücü gençlik, cezaevindeki psikolojik
sorunları, bunalımlarından dolayı belki de orayı bir kurtuluş yeri olarak gördüler. Böylece ülkücü kesim arasında oranın farklı bir yeri olmaya başladı. Yani daha çok ülkücülerin karargahı şeklinde. İlk yılları, güçlenmesi böyle. Daha sonra özellikle üniversite yıllarında bunlarla bağlantı kuran kişiler, devletin çeşitli kademelerine geldikleri zaman da bağlantılarını kopartmamışlar. Bugün, 367 geçerli oy var köyde, 367’si de AKP’ye. Şeyh de AKP’yi desteklediklerini söylüyor zaten, ama diyor, “Biz Tayyip Erdoğan’ın değil, devletin yanındayız…”

– Mesela, Sağlık Bakanlığı deniyor…

Eğer Sağlık Bakanlığında bunların sözleri etkili oluyorsa, çok doğru bir yeri seçmişler. Çünkü Sağlık alanında teknisyen, odacı, laborant, güvenlik görevlisi binlerce kişi var. Dolayısı ile Menzil binlerce kişiyle kamuda görevlendirilmiş oluyor, ağları genişliyor.