Melih Gökçek'ten 'retinalı kapı' açıklaması: Mansur Yavaş İzmir Belediye Başkanı'nı işletmiş

Tunç Soyer, Ankara Büyükşehir Belediyesi binasının 12. katında kilidi retina taramalı olduğu için henüz girilemeyen bir oda olduğunu duyurmuştu.

Melih Gökçek'ten 'retinalı kapı' açıklaması: Mansur Yavaş İzmir Belediye Başkanı'nı işletmiş

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ankara’daki büyükşehir belediye binasında göz merceği taramasıyla girilen bir oda olduğunu, Mansur Yavaş’ın hala odaya giremediğini söyledi.

Katıldığı bir televizyon programında, Ankara ziyaretini anlatan Soyer, “Mansur beyi ziyaretimizde, ’12’nci katta bir oda var, ben hâlâ oraya giremedim, göz merceği taranarak girilen bir oda’ dedi. Nasıl bir ruh haliyle yönetilmiş, nasıl bir belediye yönetimidir, anlaşılır gibi değil. Mansur beye Allah kolaylık versin, gerçekten çok zor bir iş. Bütün o 25 yılın tortusunu, o ruh haliyle yönetilmiş bir belediyeyi yeniden insanlara sevgiyle saygıyla hizmet edecek bir noktaya taşımak çok zor. Allah yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı.

Soyer’in gündeme getirdiği retinalı oda iddiasına AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından istifa ettirilen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Twitter hesabından cevap verdi.

Gökçek şunları söyledi:

“Sabahtan beri gazeteciler arayıp duruyor. Sayın Yavaş, 12. katta retinalı anahtar olan odayı hala açamamış. Odada ne saklanıyor. 12. katta İnsan Kaynakları var, arkadaşlara sordum; olayın aslı nedir?

Bizde retinalı oda falan yok dediler. Ancak şöyle bir olay olmuş:

Sayın Yavaş’ın adamları ilk gece yarısı İnsan Kaynakları’nı basmış ve yedek anahtarla kapıları açmışlar. Bir kapının anahtarı önceden değiştirildiği için kapıyı açamamışlar.

Belli ki Sayın Yavaş olaya gizem katmak için, retinalı oda diyerek İzmir Belediye Başkanı’nı işletmiş.

Bence sırf geçmiş yönetimi karalamak için böyle şeyler uydurmak yakışık değil. Kaldı ki, artık parmak izli, şifreli veya retinalı anahtarlar tüm kamu kuruluşlarında kullanılıyor. Yani böyle bir şey olsa ilgili memura gece yarısı değil de, gündüz gözüyle kapı açtırılamaz mı?”