Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi konuştu: Kapı açılmasa burada ölmek üzereydi...

Ankara Çubuk'ta saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi Rahim Doruk, "O kapı açılmamış olsaydı Kılıçdaroğlu burada ölmek üzereydi." dedi.

Kılıçdaroğlu’nun götürüldüğü evin sahibi konuştu: Kapı açılmasa burada ölmek üzereydi...

Hakkari’de PKK saldırısında hayatını kaybeden piyade sözleşmeli er Yener Kırıkcı’nın cenazesinde, törene katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıda bulunuldu. Saldırı esnasında Kılıçdaroğlu, güvenlik nedeniyle korumaları tarafından yol üzerinde bulunan Rahim Doruk’un evine götürüldü.

Doruk, yaşananları anlatırken, cenazeye gittikten sonra çocuğuna bakmak için eve döndüğünü söyledi ve şunları ifade etti:

“Ben Kılıçdaroğlu’nu görmemiştim. Buradan geçiriyorlardı Kılıçdaroğlu’nu, ses geldiği için dışarıya çıktım ‘Ne oluyor’ diye. Kapıdan çıktım. Evimin bahçesine ilerlediğimde önümdekinin Kılıçdaroğlu olduğunu fark ettim. Bahçemin oradan beni iterek kapıma geldiler. Polis olduğunu söyleyen kişiler kapımı açmamı istedi. Bir iki tanesi de Kılıçdaroğlu’nun koruması olduğunu söyledi. Kapının önüne geldiğimde eşim o kadar insanın eve doğru geldiğini görünce içerideyken korkudan kapıyı kilitlemiş, kapıya vurup eşime kapıyı açmasını söyledim. Çünkü ben sıkıştım orada, kapıyı açmasaydı eşim bana bir şey olacaktı. Eşim kapıyı açıp beni kurtardı. Kılıçdaroğlu benden sonra içeriye girerek kendisini kurtardı.”.

Kılıçdaroğlu’nun içeri girdikten sonra kendisine teşekkür ettiğini belirten Doruk, “Şu anda yaşama durumunun bana bağlı olduğunu söyledi. Birebir söylemese de, bunu ima etti. Bizim örfümüzde, adetimizde, geleneğimizde kapımıza gelene, düşmanımız da gelse, hainde olsa kim olursa olsun kapımızı açarız biz. Çünkü o Allah’ın gönderdiği bir misafirdir ki Kemal Kılıçdaroğlu’da burada ölmek üzereydi. O kapı açılmamış olsaydı. Allah vermesin, Cenabı Allah’ım geçinden versin kimse için ölüm istemiyoruz. Çünkü o da şehit cenazesi için gelmiş. Oda görevini yapmaya gelmiş. İçeriye aldık” ifadelerini aktardı.

İçeri aldıktan sonra Kılıçdaroğlu’na bir şey isteyip istemediğini sorduklarını aktaran Doruk, “Bir şey içip içmeyeceğini sorduk. Su istedi, su verdik. (salonu göstererek) İsterseniz buraya geçin dedik. Salona geçmek istemediğini söyledi. Girişte sandalyede daha rahat olduğunu söyledi. Daha sonra Çubuk Kaymakamı geldi. Belediye Başkanı ve yardımcıları geldi. Muhtarımız geldi. Anahtar onlardaydı, biz gireni çıkanı takip edemiyorduk. Kimin girip çıktığını takip edemiyorduk. Ankara İl Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı geldi. Bana teşekkür ettiler, bende insanlık görevimi yaptığımı ve olması gerekeni yaptığımı söyledim” ifadelerini kullandı. (İHA)

“DOĞRU OLANI YAPTIK”

Doruk DHA’da yaptığı konuşma da, “Benim evime sığınacağını rüyamda görsem inanmazdım. Kendi kendime düşünüyordum, ‘Kemal Bey evimde, dışarıdaki insanlar onu linç etmek istiyor, bana ve evime zarar verir mi?’ diye. Kemal Bey daha sonra eşimden bir bardak su istedi, eşim de su verdi. Yaklaşık 2 saat içeride oturduk. Daha sonra komutanlarımız geldi. Onlardan sonra Emniyet Müdür geldi. Kemal Bey onları gördükten sonra rahatladı. Kemal Bey’de herhangi bir darp izi görmedim, yüzünde yumruk izi yoktu. Ben de bu olaydan çok etkilendim. Daha sonra bakanlarımız geldi. Onlar da Kılıçdaroğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu’nu eşi de aradı. O sırada Kemal Beyi içeriden çıkarmak istediler. Kemal Beyi çıkartıp bir araca bindirdiler. Ben o esnada dışarı çıkamadım. Hiç bir suçum olmamasına rağmen vatandaşın tepkisini alıyorum. Türk İslam âdetinde misafiri kapıdan kovmak, evine geleni kovmak bizim fıtratımıza yakışmaz. Biz doğru olanı yaptık. İnsanlar bilmese de rabbim biliyor. Şehit bizim şehidimiz. Biraz daha sakinlik, anlayış, hoşgörü rica ediyorum.” dedi.