Kılıçdaroğlu: Erdoğan ailesi Türk savunma sanayiini ele geçirmek istiyor

Kılıçdaroğlu grup toplantısında Erdoğan'a yüklendi, "Erdoğan ailesi Türk savunma sanayiini ele geçirmek istiyor." dedi.

Kılıçdaroğlu: Erdoğan ailesi Türk savunma sanayiini ele geçirmek istiyor

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ilişkin önemli iddialarda bulundu.

Erdoğan’la ilgili Man Adası iddiasını tekrarlayan Kılıçdaroğlu, “‘İspat edersen Cumhurbaşkanlığını bırakırım’ diyordu, bırakamıyor. Açtı davaları. Davayı açtı, davanın düştüğü mahkemenin hakimlerini değiştirdi. Militan hakimler beni tazminata mahkum ettiler.

“ERDOĞAN 5 KURUŞ VERGİ ÖDEMİYOR”

Kılıçdaroğlu konuyla ilgili sözlerine “Haklı olsaydı tazminata mahkum olmazdı dediler. Ama ben haklıyım. ‘Bu para trafiği nedir?’ dedim. ‘Bu bir şirket satışıdır’ dedi. Bu şirket hangi şirket? 1 sterlinlik şirket nasıl olur da 15 milyon dolarlık bir şirketi satın alır? Yine soruyorum, bu şirket hangi şirket? Türkiye’ye vergi ödememek için Man Adası’nda bir uyduruk şirket kuruluyor. Türkiye’ye gelen para için 5 kuruş vergi ödenmiyor. Tazminata mahkum edecekmiş, bütün davaları kazanacağım. Burada olmasa bile dünyada adalet vardır. Milletin vicdanında adalet vardır. Sanıyor ki, ben para pul işinden korkarım. Birisi açsa o iş benim işimdir. O hakimlere de meydan okuyorum. Sizde hakimlik ahlakı yok.” diyerek devam etti.

“ASIL ELE GEÇİREN ERDOĞAN AİLESİDİR”

Katar-BMC ortaklığına satılan Tank Palet fabrikası için de konuşan CHP lideri “Tank Palet fabrikasının değeri 20 milyar dolar. Bunu da Katar’a ve Erdoğan’ın akrabalarına verdiler. Erdoğan ailesi Türk savunma sanayiini ele geçirmek istiyor. Bunu satmadılar ben de biliyorum. İhalesiz 25 yıllığına Ethem Sancak’ın BMC’sine veriyorlar. Asıl ele geçiren Erdoğan ailesidir. Talip Öztürk dedim dut yemiş bülbül gibi sesi çıkmıyor. Niye veriyorsunuz Katar ordusuna. Bunun adı vatana ihanettir dedim. Dava açtılar, açmazsanız namertsiniz.” ifadelerini kullandı.

Hürriyet’te işten atılan basın emekçilerini de gündemine alan Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da ayrılmaya zorlanamaz. 45 çalışanı işten attın. Ee haklarını ver. Bunlar yıllarını verdiler gazeteye. Haber peşinde koştular… İşten atıyorum kıdem tazminatı yok! Neden yok!” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun diğer açıklamaları şöyle:

TERMİK SANTRAL VETOSU: Torba yasa gelmişti Meclis’e termik santrallerle ilgili düzenleme vardı. Bizim arkadaşlarımız itiraz etmişti. Bunlara baca takın demişlerdi. Dinlemediler. Hayır 2.5 yıl erteliyoruz dediler. Erdoğan bunu veto etti. Edebilir, veto ettiği için memnunuz ve teşekkür ederiz. Burada el kaldıranlar birden bire yaşasın reis demeye başladılar. Birden bire CHP tarafına geldiler. Ama biz saraydan CHP’li istemiyoruz. Onlar sarayın parlamentodaki 19 Mayıs hareketini yapan milletvekilleridir. Bunu veto etti Erdoğan, güzel. Kombassan mağdurları vardı, onları neden veto etmedin? Erdoğan veto etmeseydi götürecektik AYM’ye bunu da götüreceğiz.

ASGARİ ÜCRET: 39 yıl sonra asgari ücretle ilgili 3 işçi konfederasyonu bir araya geldi. 6.5 milyon asgari ücretlinin hakkını savunacaklar. Asgari ücret işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen işçinin gıda, konut, giyim, , ulaşım, kültür gibi ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılayacak ücrete deniliyor. Verdiler 2 bin 20 lira. Açlık sınırı 2 bin 100 küsür lira. Şu anda asgari ücret dedikleri rakam açlık sınırının altında. Devletin enflasyonu yüzde 28. Türk-İş’in araştırmasına göre 2 bin 578 lira olsun diyor. Bunun normali 2 bin 600 lira civarında olması gerektiğidir.”

DEMİRTAŞ’IN DURUMU: Bir diğer konu Selahattin Demirtaş. Selahattin Demirtaş seversiniz sevmezsiniz bir partinin genel başkanlığını yaptı. Haksız hukuksuz yere hapiste yatıyor. Yatmasının nedeni ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ demesi. Adalet sadece benim için geçerli değil. Benim gibi düşünmeyenler için de geçerli. Rakibim olan siyasi partilere yapılan haksızlıklara benim de karşı çıkmam lazım. Demirtaş beraat ediyor, başka bir davadan yargılayıp alelacele hapse atıyorlar. Sonra da ‘yargı bağımsızdır’ diyeceksiniz. Onu benim külahıma anlatacaksınız.

Demokrasiyi, insan haklarını hepimiz için savunduk. Benim rakibim olan siyasi partilere haksızlık yapıldığında karşı çıkmam benim insanlık görevimdir. Selahattin Bey rahatsızlanmış ve gecikerek hastaneye kaldırılmış. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

ADİL ÖKSÜZ: Adil Öksüz’ün nerede olduğunu bildiğinizi biliyoruz. Kontrollü darbe olduğunu araştırma komisyonunda bütün belge ve bulgularla ispat ettik. Şimdi korkularından millet öğrenmesin diye yayınlamıyorlar. Meclis tarihinde bir ilktir belki. 15 Temmuzu tüm detaylarıyla inceliyoruz. 15 Temmuz darbe girişimini 20 Temmuz darbesiyle farklı bir noktaya taşısılar. 15 Temmuz darbe girişimini Allah’ın lütfu olarak görüyorlar.”