İstanbul 1 Mayısı'nda binler 'Emekçilerin baharı sosyalizmle gelecek' dedi!

Türkiye'nin dört bir yanında yapılan 1 Mayıs eylemlerinde gözler İstanbul'daydı. İstanbul'daki 1 Mayıs'ta ise komünistler işçi sınıfın sesi oldu...

İstanbul 1 Mayısı'nda binler 'Emekçilerin baharı sosyalizmle gelecek' dedi!

İşçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, İstanbul Bakırköy’de onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. 1 Mayıs çalışmalarının ana sloganını “Emekçilerin baharı sosyalizmle gelecek” olarak belirleyen komünistler ise bu yıl da düzen siyasetine karşı tavizsiz duruşlarıyla alanda sınıfın sözünü söyledi.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 1 Mayıs alanı olan Bakırköy Halk Pazarı’na yürüyüş öncesi buluşma noktasında miting düzenledi. İlerici Kadınlar Derneği (İKD), Sınıf Tavrı, İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN), TKH Gençliği ve Sosyalist Liseliler’in de kitlesel şekilde katılım gösterdiği mitingde, partinin ses aracı üzerine kurulan kürsüden konuşmalar yapıldı.

“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yağma yok, Sosyalizm var!”, “Eşitlik, özgürlük sosyalizmde!”, “Fabrikalar tarlalar, siyasi iktidar, herşey emeğin olacak!” sloganları altında yapılan konuşmalarda, sermayenin saldırılarının arttığı bu dönemde sınıf siyasetinin öne çıkarılmasının zorunluluğu ve büyük ihtiyaç duyulan güçlü bir komünist parti için kolların sıvanacağı belirtildi.

“HER ŞEY BU KADAR KÖTÜYSE SEBEP SINIFIN SÖZÜNÜ SÖYLEMEMESİ”

İlk sözü alan Sınıf Tavrı YK Üyesi Kemal Parlak oldu. Parlak yaptığı konuşmada 1 Mayıs’ın bayram olmadığını, bayram ilan edenlere karşı bugünün yeniden mücadele gününe çevrilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı.

Parlak sözlerinin devamında şunları söyledi:

“ Türkiye işçi sınıfına yönelik 40 yıldır süren çok büyük bir saldırı var. Bu saldırıyı adım adım yürüttüler. Şimdi de kıdem tazminatlarımızda gözleri var. Onlar kendi sınıfının temsilcileri olarak görevlerini yaptılar. Çünkü işçi sınıfı 40 yıldır sarı sendikalarla burjuvazinin siyasi/ideolojik hegemonyası altında. 40 yıldır burjuva partileri Türkiye işçi sınıfını yanıltıyor. Onun için kardeşler mücadele etmek zorundayız.

Bugün bu ülkede her şey bu kadar kötüyse, gericilik almış başını gidiyorsa, insanlık adına her şey daha karanlıksa, tecavüzler ve kadına şiddet daha fazla artıyorsa bugün Türkiye işçi sınıfı kendi sözünü söylemediği içindir. Onun için Sınıf Tavrı bu ülkenin dört bir köşesinde örgütlenecek, mücadele edecektir. İşçi sınıfı siyasete ağırlığına koyarsa bu ülkede yalancı değil gerçek ‘bahar’lar gelir.”

“TKH AYAĞA KALKACAK”

Parlak’ın ardından TKH Merkez Komitesi Üyesi Kurtuluş Kılçer konuştu. İktidarıyla muhalefetiyle düzen siyasetinde seçim sonrası ortaya atılan “bahar geldi” ve “Türkiye ittifakı” gibi söylemlerin altının boş olduğuna dikkat çeken Kılçer, asıl ihtiyacın örgütlenmek ve sınıf içinde örgütlü bir komünist partiyi oluşturmak olduğunun altını çizdi.

Kılçer’in konuşması şöyle:

“Bu 1 Mayıs sadece bizler için, TKH için, işçi sınıfı için değil; Türkiye için bir başlangıç olacak arkadaşlar. Neden mi? Çünkü birileri kaybediyor. Adam kaybediyor. Bize neler diyorlar? Bir, ‘Beka’ diyorlar. İki, ‘bahar’ diyorlar. Üç, ‘Türkiye ittifakı’ diyorlar. Bunlara birkaç lafımız var değerli yoldaşlar. Ülkemizin bir beka sorunu var mı? Var. Bekaya en büyük tehdit Amerikan emperyalizmidir. Ülkeyi ABD’ye teslim edenlerin önce buna ‘hayır’ demesi gerekir. 17 yıldır memlekete kan kusturan adam şimdi ‘Türkiye ittifakı’ndan bahsediyor. İşçilerin, emekçilerin şu kriz koşullarında sermaye sınıfının çıkarına politikalarına destek olmak için yeni bir kandırmaca gündemimize geliyor. Biz komünistler gericilerle, faşistlerle, patronlarla, düzen siyasetiyle ittifak yapmayız. Bizim tek bir ittifakımız var o da sarı yeleklilerle, işçilerle, emekçilerledir. Bizim ittifakımız emekçi halkın ittifakıdır. Şimdi bir de ‘bahar’ çıktı! ‘Memlekete bahar geldi’ diyorlar. Bu bahar işçilerin elinde gelirse mümkündür. Sakın kanmayın dostlar. Bugün bazı belediyeleri alan düzen solu, CHP yarın öbür gün o ‘bahar’ı çalacaktır.

Bugün bizim örgütlenmeye, biraraya gelmeye, mücadele etmeye ihtiyacımız var. Bir de bu ülkede yeni bir komünist partiyi kurma ihtiyacımız var. Emekçilere yaslanmış, ülkenin dört bir yanına yayılmış, işçi sınıfı içerisinde örgütlenmiş, gerçek bir komünist parti olmak üzere yola çıktık. 1 Mayıs kürsüsünden TKH Merkez Komitesi adına ilan ediyorum arkadaşlar. Önümüzdeki dönem TKH bu ülkenin yeni komünist partisini kurmak için ayağa kalkacak. TKH’yi var eden değerli dostlar yolunuz açık olsun. Selam olsun Türkiye işçi sınıfına, selam olsun bu ülkenin ilerici kadınlarına.”

“PATRONLAR KORKMAKTA ÇOK HAKLI”

Mitingde üçüncü olarak ise TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in konuşması vardı. Tekerek, Sınıf Tavrı’nı, Hukuk Defterleri dergisini, İKD’yi, Sosyalist Liseliler’i ve TKH Gençliği’ni selamlayarak başladığı konuşmasında, sermaye devletinin bugün saldırdığı üç temel başlık olduğuna dikkat çekti. “Bu haramiler umuda, emeğe ve memlekete saldırıyorlar.” diyen Tekerek, bu yüzden bunlardan asla vazgeçmeyeceklerini  dile getirdi.

1 Mayıs’ı patronların da akşam televizyonlarını açıp ‘İşçiler, halk konuşmuş mu?’ diye endişeyle izleyeceğini belirten Tekerek, “Korkmakta çok haklısınız. Çünkü bu ülkenin sahipleri siz değilsiniz. Bu ülkenin sahipleri emekçi kadınlardır, işçilerdir, emeğiyle geçinenlerdir. Ve asla size teslim etmeyecekler“ dedi.

Tekerek, komünistlerin seçimleri kazandığı Dersim Belediyesi’ni de selamlarken, “Umudu her yere yayacağız. Sosyalizmi kuracağız yoldaşlar” diyerek sözlerini bitirdi.

İşte Türkiye Komünist Hareketi’nin İstanbul 1 Mayısı’ndaki kortejinden bazı fotoğraflar:

DİSK BAŞKANI ÇERKEZOĞLU: SON KALEMİZE EL UZATANLARI PİŞMAN EDECEK MİYİZ?

Bakırköy Halk Pazarı’nda toplanmaların tamamlanmasının ardından  program başladı. 77 1 Mayısı’nda katledilen işçiler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından açılış DİSK Korosu’nun 1 Mayıs Marşı’nı söylemesi ve 1 Mayıs’a katılan kurumların temsilcileri de sahneye davet edilmek üzere Enternasyonal Marşı’nın seslendirmesiyle yapıldı.

İlk olarak konulan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu,  ekonomik krizin yükünün işçilerin sırtına yıkılmasına tepki gösterirken, kıdem tazminatına saldırı hazırlığına ve zorunlu BES soygununa karşı mücadele çağrısı yaptı.

Çerkezoğlu şunları söyledi:

“Kriz bahanesiyle işten çıkarmalar yasaklanmalı, çalışma saatleri düşürülmeli, grev hakkı tam ve eksiksiz olarak tanınmalıdır. Haksız, hukuksuz KHK’lar ile güvenlik soruşturmalarıyla işinden edilenler görevlerine iade edilmelidir. Taşeron işçiler kamu işçisi olarak kadroya alınmalı. Dört + dört zulmüne son verilmeli. Emeklilikte yaşa takılanların mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır. Vergi adaletsizliğine son verilmeli. Az kazanandan az, çok kazanandan çok alınmalıdır. Asgari ücretliden vergi alınmamalı. Göçmen işçilerin emeklerinin sömürülmesine son verilmeli. İşsizlik sigortası fonunun arpalık olarak kullanılmasına son verilmelidir. Zorunlu BES sistemi altında tefecilik sistemine son verilmeli. Son kalemize, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize, çocuklarımızın geleceğine el uzatanları pişman edecek miyiz?

KESK BAŞKANI GEZEN: BU DÖNEM ÇÖKÜYOR

Çerkezoğlu’nun ardından sözü alan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise şöyle konuştu:

“Ülkemiz adım adım bir ekonomik, siyasal bunalımın içine itildi. Bugün 1980 askeri darbesiyle hayata geçiren ranta, spekülasyon, betonlaşmaya dayalı bu ekonomik dönem çöküyor. Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizliği ile karşı karşıyayız. Her şeye zam geldi. Krizin etkilerini yerel seçim sonrasına ertelemeyi tercih ettiler. Gözümüzün içine baka baka elimizde avucumuzda ne kaldıysa ‘yüzde bire aktaracağız’ diyorlar. İşsizlik fonunu, kamusal emeklilik hakkımızı patrona peşkeş çekmek istiyorlar.

Emekten yana, laik, eşit ve özgür bir yaşam istiyoruz. Emek sömürüsü son bulsun diye. Bu kavga faşizme karşı bu kavga hürriyet kavgası. İş güvencemize dokundurmayacağız. İhraçlara karşı mutlaka kazanacağız. Mutlaka geri döneceğiz.”