İmamoğlu'ndan önce patronlarla görüşme, sonra Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarında dua

Fransa'ya giden İmamoğlu burada işadamlarıyla yaptığı görüşmelerin ardından Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarlarını ziyaret etti.

İmamoğlu'ndan önce patronlarla görüşme, sonra Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney'in mezarında dua

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa’da patron örgütleriyle görüşmek üzere bir dizi temasta bulundu. Fransa İş Konfederasyonu’nun (MEDEF International) düzenlediği toplantıya katılan ve ülkedeki farklı iş kollarında faaliyet gösteren yaklaşık 30 şirketin üst düzey yöneticisiyle buluşan İmamoğlu, daha sonra ise Paris’te bulunan Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret etti.

İmamoğlu ve beraberindeki heyet, ilk olarak 16 Kasım 2000’de Paris’te geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kaya’nın Père Lachaise Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret etti. Kaya’nın kabrine karanfil bırakan İmamoğlu dua etti.

Ahmet Kaya’nın çok değer verdiği sevdiği bir sanatçı olduğunu belirten İmamoğlu, şunları söyledi:

“ Ahmet Kaya, ‘Arka cebimde 2 metrelik kefenim var, her zaman hazır ve nazır’ demiş hatta, ‘Bir tek şeyle anılmak istemem, memleketini sevmiyor, ülkesini sevmiyor lafıyla anılmak istemem. Halbuki; Ardahan’dan Edirne’ye kadar, bu toprakları çok seviyorum’ diye de eklemiş. Bir bütüne ait olduğumuzun hissiyatını kaybetmeden, bu ülkenin değerlerine sahip çıkan bir kültürle var olmayı diliyorum Ahmet Kaya’nın kabri başında. Dualarımızla, mekanı cennet olsun diyorum.”

“BABAM DA YILMAZ GÜNEY’E İMRENİRMİŞ”

Kaya’nın mezarının ardından 9 Eylül 1984’te Paris’te hayata gözlerine yuman Güney’in mezarına geçen İmamoğlu, burada da dua etti. İmamoğlu, Yılmaz Güney’le ilgili ise şunları söyledi:

“Yılmaz Güney, bir dönemin jönü, simgesi. İyi de bir yönetmen. Filmleri ödül almış olan değerli bir sanatçı. Adana’nın simge isimlerinden birisi. 60’lı yılların gençlerinin fenomeni gibi. Biraz onun gibi olmak, onun gibi davranmak, onun gibi giyinmek… Babam da lise çağlarında Yılmaz Güney’e imrenirmiş. Ona benzemek için çaba gösterirlermiş. O da hayatını gurbette, Fransa’da kaybetti. Burada yatıyor. Onun için burada olduk ve duamızı okuduk. Mekanı cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Dilerdik ki bu değerlerimiz, bu insanlarımızın yine vatanlarında kabirleri olsun, orada ziyaret edelim; ama hayat bazen böyle kaderlere sürükleyebiliyor insanları. Paris’e gelip, her iki kabri ziyaret etmek gönlümüzde olan, maneviyatımızda olan bir ziyaretti. Bunu tamamladık. Hem Ahmet Kaya’nın hem Yılmaz Güney’in mekanları cennet olsun. Allah rahmet eylesin.”