İKD'den Emine Bulut eylemi: Bu düzenden kurtulmak boynumuzun borcudur

Okunan basın açıklamasında kadına yönelik cinayetlerin bu düzende azalmayacak ve bitmeyeceği ifade edilirken, AKP'nin artan bu şiddetin sorumlusu olduğu dile getirildi.

İKD'den Emine Bulut eylemi: Bu düzenden kurtulmak boynumuzun borcudur

İlerici Kadınlar Derneği (İKD) Kırıkkale’de boşandığı eşi tarafından 10 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde vahşice katledilen Emine Bulut cinayeti için Kadıköy’de basın açıklaması gerçekleştirdi.

Süreyya Operası önünde gerçekleştirilen eylemde kadınlar “Kadın cinayetleri politiktir”, “Fetvanız batsın kadınlar yaşasın”, “Gerici diyanet kapatılsın” sloganları ile Emine Bulut cinayetine karşı tepkilerini gösterdi.

Okunan basın açıklamasında kadına yönelik cinayetlerin bu düzende azalmayacak ve bitmeyeceği ifade edilirken, AKP’nin artan bu şiddetin sorumlusu olduğu dile getirildi.

Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Basına ve Kamuoyuna;
Kardeşimiz Emine Bulut ülkemizde her gün ortalama bir kadının katledildiği kadın cinayeti ile katledilmiştir.
Emine Bulut cinayeti bir kez daha göstermiştir ki; kadına yönelik cinayetler bu düzende azalmayacak ve bitmeyecektir.

İntihar süsü verilenler, açıktan katledilenler, ormanlık alanlarda, çöp kutularında kolu bacağı kesik bir şekilde bırakılan faili belli kadın cinayetleri…

Emine Bulut’un nasıl katledildiğini gösteren videonun kamuoyu ile paylaşılmasından sonra gerek sosyal medya gerek se de yazılı ve görsel medyada ki bazı paylaşımlar, AKP iktidarı ve onun yandaşları tarafından yapılan açıklamalar, Diyanet’in açıklamalarına baktığımızda , işte orada Emine Bulut’u katledenin suç ortaklarını buluyoruz, görüyoruz…

İki gündür bu kadın düşmanları, bu halk düşmanları diyorlar ki;
Bu iş siyasi değildir, siyasete hapsedilmesi doğru değildir diyorlar.
AKP’ bizzat mimarı olduğu bu kadın düşmanı politikaların, yaydığı gericiliğin ve eşitsizliğin en net sonucu karşısında, suç biz de değil diyor.
Buradan bir kez aha sesleniyoruz. Suç tam da sizdedir.

Kadının adını bakanlıktan silenler, çocuk istismarı ile anılan vakıf yöneticilerine devlet payesi dağıtanlar, polis merkezlerinde, adliye odalarında kadınları ikna etmeye çalışanlar, kadının yeri evidir diyenlerin önünü açıp, kadına şiddeti kınamak için yürüyüş yapan kadınlara saldıranlar siz değil misiniz?
İmam hatip uygulamaları, zorunlu din dersi dayatmaları, her türlü şeyh, şıh, tarikat ve cemaatlerin önünü açıp, KHK’lar ile kadın derneklerini kapatanlar siz değil misiniz?
Son olarak, Diyanet İşleri Başkanının “ kadınlar emanettir” açıklaması ise suç ortaklığının en basit göstergesidir. Kadını bir mal gibi gören bu açıklamalar, cinayetlerin bizzat önünü açmaktadır.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz.
Diyanet kapatılmalıdır…
Bir diğer suç ortağı ise sermaye sınıfının ta kendisidir. Ülkemizde 18 yıldır sermaye sınıfı AKP eli ile, sömürüye, eşitsizliğe doymamakta, savaşa doymamaktadır. Tüm bu tezgahın tıkır tıkır işlemesi için laikliğe düşman, cumhuriyete düşmandır. Çürümüş düzende, güçlünün güçsüzü yok etmesi onların bildiği tek gerçektir. Kimse biz emekçi kadınların sahte göz yaşlarına, vicdan çağrılarına kanmamızı beklememelidir.
Kadın cinayetleri politiktir ve çözümü de politik olacaktır. Tuzun da koktuğu yerde bizim politikadan anladığımız bu düzenin topyekün değişmesidir.

Emine Bulut cinayeti sonrası tek çıkar yolun idamın geri gelmesi, kafaların kesilmesi yoluna gidilmesine inananlar ise yanılmaktadır.

Eğer bir şey kesilecekse; bu gericilik, kadın düşmanlığı ve halk düşmanlığı, her türlü eşitsizlik olmalıdır.
AKP iktidarı boyunca kadınların savunmasız bırakıldıkları, katillere ödül gibi cezaların verildiği bu düzlemde kadın cinayetleri elbette ki azalmayacak, açıkça görüldüğü gibi artacaktır.
Bu düzen İstanbul Sözleşmesini dahi uygulamaktan acizdir.Ancak bugün gelinen noktada, kadınları katledenlerin en önemli gücü, alacağı ceza miktarından almadıkları, tüm cesaretlerini bu düzenin tüm yönleriyle kokuşmuşluğundan, çürümüşlüğünden aldıkları ortadadır.

Bu düzen bir bataklıktır.
Hukuki düzenlemelerle dahi temizlenemeyecek bir bataklıktan çıkmak için “ yeter artık” demenin ötesine geçilmelidir.
Ötesinde olan da bellidir.
Biz emekçi kadınlara yeni bir cumhuriyet gereklidir.
Aydınlanmanın, eşitliğin, özgürlüğün hüküm sürdüğü bir Cumhuriyet.
Bu olmadan kafamızı kesenlerin, kafalarının kesilmesine, kafalarımız kesilmeye devam ettiği sürece evet demek, bu çürümüşlüğü hukuk düzlemine hapsetmektir.
Yaşam hakkımız, katillerin alacağı cezaya hapsedilemeyecek kadar değerlidir. Bu verilecek ceza en ağır derecede olsa dahi böyledir.
Suçlu bu düzendir.
Bu düzenden kurtulmak boynumuzun borcudur.
İlerici Kadınlar Derneği olarak, tüm emekçi kadınları, sadece ses çıkarmaya değil, aynı zamanda bu bataklığa karşı mücadele etmeye çağırıyoruz…
Laiklik için, eşitlik için, özgürlük için, insanın insana kulluğuna son vermek için, çocuklarımızın onurlu geleceği, kadınların insanca yaşam hakkı için bu kapitalist emperyalist düzene karşı örgütlü mücadele vermeye çağırıyoruz…
İLERİCİ KADINLAR DERNEĞİ”