İçişleri Bakanı Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na saldırı ile ilgili açıklama

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun Ankara Çubuk’tan uğramasının ardından gözler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya çevrildi.

İçişleri Bakanı Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na saldırı ile ilgili açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 Haziran seçimlerinden sonra yaptığı açıklamada valilere “CHP il başkanlarını şehit cenazelerinde protokole almayın” talimatı verdiğini söylemiş, “Onların gideceği adres başka. Sandıkta beraberlerse cenazede de birlikte olsunlar” demişti.

Eleştirilerin ve istifa çağrılarının hedefin olan Süleyman Soylu kameralar karşısına geçti.

“TASVİP ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

Soylu’nun açıklamalarının satış başları şöyle:

“Şehit cenazesinde meydana gelen üzücü hadise ve sonrasında meydana gelen olaylarla ilgili sizleri bilgilendirmek için huzurunuzdayım.

Yurt genelindeki bütün şehit cenazelerinde, hem o günün hem de olayın şartlarına göre uygulamakta olduğumuz bir takım ilave güvenlik önlemlerimiz mevcuttur

4 şehidimizin cenaze töreninde de ilave tedbirlerimiz olmuştur.

Tören esnasında henüz cenaze namazı kılınmamışken önce Mansur Yavaş alana gelmiştir, kendisine karşı köylü kadınların kısmi protestosu olmuştur. Sonra alana Kemal Kılıçdaroğlu gelmiştir. Bu sefer kendisine yoğun sözlü protesto olmuştur.

Şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kemal Kılıçdaroğlu aracına doğru giderken önce sözlü, ardından da kamera görüntülerinden görüldüğü gibi açıkça bir saldırı oluyor. Daha sonra mahalledeki bir eve giriliyor. Şehit yakınlarının bulunduğu alandan Kılıçdaroğlu’na açık bir saldırı düzenlenmesi söz konusudur.

Elbette ki siyasiler sitem ve tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak burada fiziki bir saldırı söz konusudur ve bizim bunu tasvip etmemiz mümkün değildir. Alışkanlıklarımızla, kültürümüzle ve yaşantımızla uyuşmayan bir hadisedir.

“PROVOKASYON OLDUĞUNA DAİR BİR BULGU YOK”

Olaya karışan toplam 9 kişi, savcılığın talebi üzerine ifadeleri alınmak üzere getirilmiştir.

Cenazeye kimin katıldığı bellidir. Kameralarla ve plaka tanıma sistemiyle bunları tespit etmek mümkündür.

Sosyal medyanın da etkisi sonucunda ciddi bir bilgi kirliliğiyle karşılaşabiliyoruz. Güvenlik kuvvetlerimiz olayı tüm yönleriyle ortaya çıkarabilmek için çalışıyorlar.

CHP tarafından hadisenin provokasyon olduğu ve olayın dışarıdan getirilen insanlarca yapıldığı söyleniyor. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, olayın dışarıdan getirilen insanlarla yapılan bir provokasyon olduğuna dair bir bulgu yok.

Olaya katıldığını tespit ettiğimiz kişilerin çoğunluğu Akkuzu mahallesindendir.

Değerlendirmelerimize göre, ortada organize bir provokasyon olmadığı görülmüştür. Saldırı ne kadar yanlışsa, bu olaydan siyasi rant çıkarmak da o kadar yanlıştır.”

“KİMSE KUSURA BAKMASIN”

Soylu açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Kılıçdaroğlu cenazeye gelecekse bunu güvenlik kuvvetleriyle paylaşmalıydı. CHP’nin HDP ile teması ve HDP’nin PKK ile kendisini ayırmayan politikası ortadadır. PKK tarafından şehit edilen, acının ve duygunun oluştuğu bir cenazeye Kılıçdaroğlu’nun gelişi haber verilmeliydi.

Kılıçdaroğlu, cenazeye geleceğini güvenlik kuvvetleriyle paylaşmadı.

İçişleri Bakanlığım döneminde sadece kendisine değil, hiçbir siyasi partinin güvenliğine en ufak bir halel getirmedik.

Kimse kusura bakmasın, CHP’nin olaya bakışı ihtiyaç duyduğumuz yapıcı bir bakış açısı değildir.

CHP yöneticilerinin şahsıma defalarca küfür ve hakaret ettirmeleri bu meseleye nasıl yaklaştıklarını göstermektedir.

Bu olayın İçişleri Bakanlığına yıkılması, siyasi rant amacı güttüklerinin göstergesi. Kılıçdaroğlu, bu olayı bize soracağına siyasi ortaklarına sormalı. Bir yandan PKK’nın siyasi koluyla ortaklık kurup, olayları İçişleri Bakanı’na yıkmak doğru değildir. Bütün bunlar milletin gözü önünde yaşanmıştır.

Herkes PKK terörü karşısında tavrını takınmalıdır. İkircikli tutumlar milletin hafızası tarafından kayda alınmaktadır. Türkiye’nin terörle mücadelesi devam edecektir.”

“GEREĞİNİ YAPMAK GEREKİR”

Soylu açıklamasında ayrıca şunları söyledi:

“Oluşturulmaya çalışılan iklim ve kurgu çok net açıktadır. Bugün HDP PKK ile arasına herhangi bir duvar örmemiştir. Tam tersi, seçim sonrasında da seçim öncesindeki keskin söylem ve eylemlerine aynen devam etmektedir. Terörle mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir.

Herkes sağduyu tavsiye ediyor. Ancak bunu tavsiye etmek yetmez, gereğini yapmak gerekir. Kılıçdaroğlu dahil olmak üzere bütün CHP yöneticilerinin yaptıkları açıklamalar, esas gerçeği örtmeye çalışmaktır.”

“İSTİFA ÇAĞRILARINA YANIT”

İstifa çağrılarını da hatırlatan ve “Bunu takdir edecek olan ne Kılıçdaroğlu’dur ne de avanesidir. Bunu takdir edecek olan sayın Cumhurbaşkanımızdır” diyen Soylu sözlerini şöyle sürdürdü “Herkes PKK terörü karşısında tavrını almak, safını belli etmek zorundadır. İkircikli tutumlar, millet tarafından kayıt altına alınmaktadır. Seçim bitmiş ve yeni bir dönem başlamıştır. Terörle mücadelemiz sürecektir. Hiç kimse PKK’nın siyasi kolu HDP ile yaptığı ortaklığı ve PKK’ya alan açtığını unutturmaya çalışmasın. Herkes PKK karşısında safını belli etmelidir”