Haşim Kılıç devam ediyor: Asıl suçlu YSK'nın kendisidir

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "günah çıkarma"ya YSK'nin İstanbul seçimlerini iptal etme kararı üzerinden devam etti: "Karar çok ciddi bir ‘seçim güvenliği’ sorununun ortaya çıktığını göstermiştir. Gelecekte yapılacak seçimlerin güvenliği ile ilgili endişe ve kaygılara ivme kazandırmıştır."

Haşim Kılıç devam ediyor: Asıl suçlu YSK'nın kendisidir

Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bir dönem yargının en tepesindeki isim olarak kendisinin de önemli katkıcıları arasında bulunduğu AKP Türkiyesi’yle ilgili sert eleştirilerini sürdürüyor.

Son olarak geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir konuşmada AKP iktidarı için “Ne yazık ki önce ‘ahlak ve maneviyat’ diye iktidara gelen bu arkadaşlarımız, ne pozitif hukuk kuralları bıraktılar ne de ahlak bıraktılar” dediği haberlere yansıyan Kılıç, bu kez de YSK’nın İstanbul kararıyla ilgili çıkış yaptı.

AKP’nin “küskün”lerinin çıkardığı Karar gazetesine konuşan Kılıç, 6 Mayıs günü verilen kararla YSK’nın “görevini ihmal etmekle kalmayıp milyonlarca insanın seçme hakkını kullanılmaz duruma soktuğunu” söylerken, “çok ciddi bir seçim güvenliği sorununun ortaya çıktığını ve gelecekteki seçimler için endişe yarattığını” belirtti.

Karar yazarı Elif Çakır’ın “YSK’nın iptal kararını nasıl değerlendirdiniz?” sorusuna yanıt veren Kılıç’ın ifadeleri şöyle:

“YSK İstanbul seçimini iptal etmekle Anayasa’nın 79. Maddesinin kendisine verdiği ‘hakemlik’ görevini yerine getirmemiştir. Verdiği kararın gerekçesi kamu vicdanını sükûnete kavuşturmamıştır. YSK’nın il ve ilçe seçim kurulları hakkında suç duyurusunda bulunması esasen YSK’nın kendisinin suçluluğun ikrarından başka bir şey değildir. Çünkü seçimin sağlığından sorumlu YSK’dır.

YSK görevini ihmal etmekle kalmamış milyonlarca insanın seçme hakkını kullanılmaz duruma sokmuştur. Karardan çıkan sonuç:

Birincisi yargı organlarının tarafsızlık ve bağımsızlık sorununun ağırlaşarak devam ettiğini göstermektedir.

İkincisi ise çok ciddi bir ‘seçim güvenliği’ sorununun ortaya çıktığını göstermiştir. Gelecekte yapılacak seçimlerin güvenliği ile ilgili endişe ve kaygılara ivme kazandırmıştır.”