Gericilik yine çocuklara el attı: 40 kere yazınca olacak mı?

Akit'in "spor" yazarı Ahmet Gülümseyen, bugün bir kez daha erkek ve kız çocuklarının aynı havuzda yüzmesini konusunu "işledi". Gerici yazar, spor yoluyla dini inançların yok olmasının sağlandığını savundu.

Gericilik yine çocuklara el attı: 40 kere yazınca olacak mı?

AKP’ye yakın medya organları içerisinde şeriat talebini her fırsatta dile getirmesiyle bilinen Yeni Akit gazetesinde bugün yine aynı amaçla çocuklar hedef alındı.

Gazetenin “spor” yazarlarından Ahmet Gülümseyen, “Sporun ‘ayrıştırıcı’ gücü mü?” başlıklı yazısında, kız ve erkek yüzücülerin aynı havuza girmelerini eleştirdi.

“Yüzme seanslarında erkek ve kız çocuklarını aynı havuza sokan anlayış hüküm sürüyor” diyen Gülümseyen, bu durumun ‘çocukları Müslümanlığın getirdiği değerlerden uzaklaştıracağını’ savundu.

Gülümseyen’in yazısının ilgili bölümleri şu şekilde:

“Bugün yüzme seanslarında erkek ve kız çocuklarını aynı havuza sokan anlayış hüküm sürüyor. “

***

“Günümüz şartlarında spor aracılığıyla ulaşamayacağınız kesim, bu kesimlere ‘enjekte’ edemeyeceğiniz anlayış yoktur. Örneğin spor yapmak isteyen kız çocuklarının eğitimi, erkek eğitmenler vasıtasıyla (mevcut kadın eğitmenlerin varlığını yok sayma pahasına) gerçekleştirme veya sporculara reva görülen açık-saçık kıyafetlerle yapılır. Birileri sporu kullanıp, (bunlara modern, çağdaş, entelektüel deniliyor) örf, âdet, anane, gelenek ve göreneklerin yanı sıra, sahip olunan dini inançların çok rahatlıkla yara alması, hatta yok olması sağlanabilir.

Bugün spor adı altında birçok branşta çocukların saf ve bir o kadar öğrenmeye aç beyinlerini, ‘modernlik’ menşeli batıl düşünce ve aktiviteleriyle doldurursanız, nasıl bir geleceğin onları beklediğini (tamamen, yukarıda belirtiğimiz Müslümanlığın gerektirdiği değerlerinden uzak kalacağını) anlamakta zorluk çekmeyiz”

Ahmet Gülümseyen, sık sık kadınlar için belli spor dallarının yasaklanmasını savunduğu yazılarıyla biliniyor. Gerici yazarın konuyla ilgili adeta “görevlendirildiği” yorumuna yol açan benzer nitelikteki yazıları,  daha önce de bir çok kez Manifesto‘da yer bulmuştu: