Erdoğan'ın hedefinde olan İstanbul Sözleşmesi'ne Saadet Partisi'nden gerici tepki

Kadın üniversiteleri gündemi sonrası Erdoğan'ın gündeminde olan İstanbul Sözleşmesi'ne bir gerici tepki daha Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman'dan geldi.

Erdoğan'ın hedefinde olan İstanbul Sözleşmesi'ne Saadet Partisi'nden gerici tepki

Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkanı Abdulkadir Karaduman, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da hedefinde olan İstanbul Sözleşmesi ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu”nu eleştirdi. Karaduman, “Kim ne diyorsa desin, hangi tarafta durursa dursun, toplumu bir felakete ve uçuruma sürükleyen, haneleri birbirinden ayıran İstanbul Sözleşmesi derhal feshedilmelidir.” dedi.

Ailenin ve evliliğin uygunsuz bir kurum olarak anlatıldığı iddiasında bulunan Karaduman, gençleri toplumun temeli olan aileden uzaklaştırmak için sistematik politikaların devreye sokulduğu iddiasında bulundu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ AİLEYİ ÇÖKERTMEK İÇİN KALEME ALINMIŞTIR

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayan ilk ülke olduğunu anımsatan Karaduman, “Mevcut iktidar eliyle hiçbir fikir alışverişine başvurulmadan aceleyle oldu bittiye getirilerek imzalanan İstanbul Sözleşmesi adı verilen ucube, adeta aile yapımızı çökertmek için kaleme alınmış bir metindir. Bu sözleşme erkeğin kadın üzerindeki sözde iktidarını kaldırmak için değil, bizzat küresel emperyalizmin genlerin alınıp satılabildiği, yaşamın ücretle satılabildiği bioiktidarını tesis etme gayesidir. Toplumsallığı ortadan kaldırmak, aileleri bölmek ve bireyselliğin kapitalizme hizmet etmesini tesis etmektedir. Mesele kadınları korumak değil, erkeği ve kadını tüketim objesi haline getirmektir.Aileyi korumaya yönelik düzenlemeler bu sözleşmeye dayandırılarak çıkarılmış ve aileyi yıkmayı detaylandırmıştır.” diye konuştu.

KADININ AYRI BİR BİREY OLMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Aile birliğinin karşılıklı sorumluluklara dayandığının arkasına saklanan Karaduman “Oysa İstanbul Sözleşmesi ve Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu, söz konusu ortaklığı parçalamakta ve hayatlarını birleştirmiş olan kadın ve erkeği birbirinden bağımsız iki varlık olarak ele almaktadır. Ortak bir yaşam olan evin bir tarafa uygulanacak pozitif ayrımcılık neticesinde birliktelik hissini artık vermeyeceği açıktır.” değerlendirmesinde bulundu.

ETKİSİZ YASALAR ELEŞTİRSİ

İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddeti önleyemediğini belirten Karaduman, “Kadın ya da erkek hiç fark etmez, bir tarafın beyanını esas alıp bunun üzerine yaptırımda bulunmak yapmak değil, yıkmaktır. 2011 yılında 121 kadın cinayeti yaşanırken bu rakam 2018 yılında 490’a çıkmıştır. Kadın cinayetlerinin artmasına neden olmasına rağmen neden bu sözleşme ve kanun neden hala yürürlüktedir?” diye konuştu.

ERDOĞAN’IN EN AZ ÜÇ ÇOCUK SÖYLEMİNE DESTEK

İstanbul Sözleşmesi’nin kadın erkek eşitliği meselesinden ziyade nüfusu artışını azaltma çabası olduğunu belirten Karaduman, “Kim ne diyorsa desin, hangi tarafta durursa dursun, toplumu bir felakete ve uçuruma sürükleyen, haneleri birbirinden ayıran İstanbul Sözleşmesi derhal feshedilmelidir. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu kanunu yeniden gözden geçirmelidir. Yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Aileyi parçalayan, anneyi, babayı ve çocuğu ayrı taraflar olarak gören bu yasaya karşı herkesi birleşmeye çağırıyoruz.” dedi.