Erdoğan'dan 'tanzim satış' yorumu: Yokluk kuyruğu değil, varlık kuyruğu

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında, 'Kürt kardeşlerimiz kayyımlar sayesinde hizmet gördü' ifadelerini kullandı. Erdoğan, 'FETÖ'nün 'metastaz'ından 'AB süreci'ne kadar bir dizi başlıkta açıklamalarda bulunurken, 'tanzim satış' konusunu da es geçmedi.

Erdoğan'dan 'tanzim satış' yorumu: Yokluk kuyruğu değil, varlık kuyruğu

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ tam bir metastaz yapmış” derken, “Şimdi görüyorsunuz değişik yerlerde palazlanıyorlar. İade sürecinin takipçisiyiz, bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Türkiye’yi AB’ye almamalarının nedenini açıklıyorum artık. İfşa ediyorum tek sebebi var; biz Müslümanız, Müslüman olduğumuz için almıyorlar.” diye konuştu.

“Tanzim satış yaygınlaşarak devam edecek” diyen Erdoğan, “Bizim bu alanlarda bulunmak gibi bir derdimiz yok. Bu iş düzeldi düzeldi. Düzelmediği taktirde biz TESCOM ve TESK ile ilgili bakanlıklarımız oturacaklar, konuşacaklar. Bunu çok daha yaygın bir şekilde yapılacak” dedi. Tanzim satış noktalarında oluşan kuyruklar hakkında da konuşan Erdoğan, “İki tür kuyruk vardır. Bir yokluk kuyruğu. İki varlık kuyruğu. Yokluk kuyruğunu CHP iktidarlarında yaşadık biz. Benzinden yağ kuyruklarına varıncaya kadar. Bir gün sonra benzin istasyonundan benzini alırlardı. Sana yağ kuyrukları aynı şekilde.Şimdi ise bu attığımız adımla varlık kuyruğu oldu” sözlerini kullandı.

“Kürt kardeşlerimiz kayyımlar sayesinde hizmet gördü” diyen Erdoğan, “Açık söylüyorum, teröre bulaşmış olanlara asla müsaade etmeyiz. Teröre bulaşmışlarsa kayyım atarız” dedi.

Erdoğan ayrıca, ‘Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ortak miting yapacaklarını  açıkladı.

‘Türkiye Kürtlere düşmanlık yapılıyor’ deniliyor; elinize, dilinize dursun yahu!

Erdoğan, ATV-A Haber ortak yayınında bir dizi başlığı değerlendirdi. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

“Bir akşam Obama beni aradı. ‘Kobani’de bize yardımcı olun. Oradaki Kürtler’i kurtaralım. Onlar yok edilecek’ dedi. Kendisine dedim ki, ‘Niye yok edilsin’. Daha sonra onlara helikopterlerle silahları indirdiler ve orada terör koridoru oluşturdular. Sonunda Kobani’den büyük bir kısmı Türkiye’ye göç etmek durumunda kaldı. Bizim güvencemiz altında. Utanmadan, sıkılmadan ‘Türkiye Kürtlere düşmanlık yapılıyor’ deniliyor. Bu nasıl düşmanlıktır? Biz her türlü yardımı yapıyoruz. Elinize, dilinize dursun yahu! Bilmeden bunları nasıl konuşursunuz. Biz teröristlere karşıyız, Kürtler benim vatandaşım, kardeşimdir. Benim partimde çok ciddi oranda sayısal olarak Kürt vatandaşlarım vardır. Öyle ayırmak olmaz.”

“ABD hâlâ samimi davranmıyor. Biz onlara karşı her türlü samimiyetimizi şu ana kadar gösterdik. Terör örgütlerinden gelenler vardı. Bizden istediklerini verdik, El Kaide’den mesela. En son aramızda sıkıntı noktası olan papaz Bronson konusunda da yine yargımız olayı iyi niyetle ele almak suretiyle, yargımızın verdiği adli kontrolle değil de bir tahliye kararı çıktı ve gönderildi. FETÖ ABD’de yargılanan birisi değil şu anda. FETÖ’yü ülkemizde onunla ilgili bu kadar verilmiş kararlar var, 85 dosyayı gönderdik. Sadece deporte edecek, gönder, dostluğumuzu görelim. Bakıyorsunuz daha sonra ‘filancayı da gönderin’ kusura bakmasınlar, bu aramızdaki gerginliği arttırıyor. Bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek”

‘FETÖ tam bir metastas yapmış’

“FETÖ tam bir metastas yapmış. Müttefiklerimiz gerekli adımları atmıyor, atmasın. Jandarma, polis, asker, devlet dairelerinde nerede ne varsa üzerine, üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Şimdi görüyorsunuz değişik yerlerde palazlanıyorlar. İade sürecinin takipçisiyiz, bir kısmını paketledik, diğer paketler de gelecek. Emniyet müdürü olan bir ahlaksız kaçmaya yeltendi. Ondan sonra Borajet’in patronunun yanındaki kaçacaktı. Son olarak onlar yakalandılar. Bu şekilde işi yakın takipte tutuyoruz, tutmaya da devam edeceğiz. Elimizdeki belgelerin tümünü vermiş değiliz.”

“AB’ye ben iki yüzlülük demiyorum, çok yüzlülük diyorum. Bir defa dürüst değiller. Yalanı acayip kullanıyorlar. En son mülteciler olayıyla bir taraftan ‘Siz 3,5 milyon mülteciyi ülkenizde barındırıyorsunuz, size ne kadar teşekkür etsek azdır, size her türlü desteği vereceğiz’ dediler. Şu ana kadar 1 milyar 750 milyon Avro verdiler. Bunu da bize değil uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla Kızılay’a, AFAD’a veriyorlar. Bize proje diyorlar? Ne projesi Hatay’a gel kampları gör. Şu anda 310 bin mülteci geri döndü. Bunlara kim bakıyordu? Suriye mi bakıyordu, biz bakıyoruz. Biz devlet olarak oradayız, askerimiz orada. Tüm onların bakımını hala biz yapıyoruz. Bütün AB ile ilgili süreçte fasıl olarak 15 fasıl vardı. Bu 15 faslın olduğu zamanda ben Başbakan olarak liderler zirvesine katılabiliyorum. O zaman da katılan ülkelerin sayısı şimdiki gibi değil, yanılmıyorsam 15 ülkeydi. Sarkozy, Merkel ülkelerinin başına geldi. Bütün bu fasılları 35’e çıkardılar. Diğer taraftan liderler zirvesini ortadan kaldırdılar. Türkiye dışında müzakereye en yakın ülkeleri aldılar, Türkiye’yi almadılar.”

‘AB, Müslümanız diye bizi almıyor’

“Türkiye’yi almayanları açıklıyorum: Biz Müslümanız, Müslümanız diye almıyorlar. Çıkın bunu açıklayın. Konuştuğumuzda ‘hayır böyle şey olur mu’ diyorlar. Bahaneleri nüfusunuz kalabalık olduğu için almıyoruz diyorlar. Peki başta niye demediniz? Siz AB olarak eskiden parasal destekleri veriyordunuz. Bir ara genç nüfus falan dediler. Bunların hepsi yalan.

ABD benim burada 18 üssüm var diyor. Bu tür desteklerle orada ortamı geren bir yapı söz konusu. Bu terör örgütlerini de Kürtler adına kullandığını söylüyor. Samim Kürtlerin temsili diye bir şey söz konusu değil… Bu silahların seri numaralarının kendilerinde olduğun söyledi. Ben dedim ki, ‘Sayın Trump aynı şeyi Bush da söyledi. Seri numaraları bizde olduğu için bu silahları alarak buradan çıkacağız’ dedi. Daha sonra terör örgütüyle mücadelemizde baktık ki Amerika’nın silahları orada. Bu silahlar aynı zamanda satıldı. Silah pazarında şu anda satılıyor. Kendilerine bunu söylediğimizde ‘buradan el çekelim’ demiyorlar. Ama bu gerçekler kendilerinin önüne sürekli gelecek.”

‘2040 yılına kadar İstanbul’un su ihtiyacı olmayacak’

“Sayın Kılıçdaroğlu yalanı çok iyi biliyor, o işte çok başarılı. Türikiye ancak CHPli belediyelerle başarılı belediyeciliği görecek diyor. 94’de İstanbul’da çöp, çukur, çamur vardı. Susuzluk, hava kirliliği, pis koku vardı. Haliç bitmişti. Çöp dağları almış başını gidiyordu. Biz geldik, verdiğmiz sözü tuttuk. Çöp dağlarını temizledik. Çöp dağları deyince, sayın Sözen, Ümraniye Belediye Başkanı da CHP’liydi. O vahşi çöp patladı. 39 kişi orada öldü. Orayı ben büyükşehir belediye başkanı olunca spor tesisleri haline getirdim. Biz geldik, İstanbul’da su sorunu vardı. Melen’den suyu getirdik. 2040 yılına kadar İstanbul’un su ihtiyacı olmayacak.

Haliç şu anda balık tutulan bir yer haline gelmiştir. Biz boğazdan Haliç’e su getirdik. Haliç’in içindeki suyun devir daimi arttı. Su artık kirlenme diye bir şey ortada kalmadı. Koku diye bir şey kalmadı. Şu anda Haliç Kongre Merkezi’nin olduğu yer Sütlüce Mezbahanesi diye geçerdi. İşkembeciler vardı orada. Orada hayvanlar kesilirdi. Biz burayı kültür kongre merkezi yapalım dedik. Temelini attık benden sonra gelen arkadaşlar, en son Kadir Bey döneminde tamamlandı ve güzel bir eser meydana geldi. Semtin reytingi arttı. Bütün mesele aşk, dertli olmak meselesidir. Derdiniz varsa bunları yaparsınız. Neşet Ertaş’ın dediği gibi: Aşk ilen koşan yorulmaz. Bay Kemal şunu öğrenmesi lazım: Çöp, çamur, çukur. Bunları sıfırlayan Refah dönemidir. Daha sonra da AK Parti dönemidir.”

‘Artık sedyeler üzerinde taşıma gibi bir şey yok, herşey otomatik sisteme bağlandı’

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde hastanede ölenlerin rehine alındığı tabloları da biliyoruz. Ölmüş ama bırakmıyorlar. Genel müdür kim? Bay Kemal. Yahu ölmüş, parayı getireceksin, öyle alacaksın. İlaç zaten yok. O zaman gidip de eczaneden SSK’lı ilaç alamaz. Hastanenin kendi eczanesi var. Doktor 5 tane yazmışsa 3 tanesi var 2 tanesi yok. Tüm bunları yaşadığımız dönemden buralara. Şimdi artık böyle soru var mı? Şimdi herkes istediği eczaneden ilacını alabiliyor mu? Alıyor. İstediği yerde tedavisini olabiliyor mu? Özel hastaneler dahil, yeter ki SGK ile anlaşması olsun. Bay Kemal, ‘hastanede artık ameliyatlar durdu’ yalanını attı. Her ilde, hatta ilçelere varıncaya kadar hastaneler inşa ettik. Şimdi benim hakikaten hayalimdi, şehir hastanelerini yapıyoruz. Büyük şehirlerden başladık. Bazı şehirlerimizde de şehir hastaneleri yaptık. Buralarda artık sedyeler üzerinde taşıma gibi bir şey yok. Herşey otomatik sisteme bağlandı.”

‘Tweetler atmak suretiyle…’

“Bu ülkede eğer bir ayrımcılık varsa bunun sanatçılardan veya biz siyasetçilerden kaynaklanmadığı ortaya çıkıyor. Birilerinin düşünce dünyasına uymayacak hareketler içine giriliyorsa girenler ister sanatçı, ister siyasetçi olsun afedersiniz tu kaka! Örneğin Harbiye kongre merkezini yaparken orada yine bir tiyatro var. Biz tabii orayı yaparken bu tiyatroyu yıkmamız lazımdı. Hafriyatlar yapılırken yıkılacak. Ama biz buraya daha büyüğünü yapalım dedik. Daha işe başlamadık, hemen tiyatrocu olduğunu söyleyenler aleyhte kampanyalara başladılar. Kendilerine ifade ettim, daha büyüğünü, daha modernini yapacağız dedik ama hayır durmadılar. 3 bin 300 kişilik o dev salonu yaptık. Yukarıda tiyatro salonunu yaptık. O günden bugüne orası hiç boş durmuyor. Bu tiplerden bizim arkadaşlarımız hep sözlü hareketlere uğramışlardır. Tweetler atmak suretiyle.”

“Ben sanatçılarımıza yapılan saygısızlık, hakaretlerden dolayı onlar adına üzüntülerimi dile getirmişimdir. Sanatçı zaten sanatıyla bir defa kendisine olan muhabbeti her zaman kazanacaktır. Biz de her zaman onların yanındayız. Nitekim sinema yasasıyla attığımız adım bunun emaresidir. Nefret hiçbir zaman kazanamaz. Tahammülsüzlük zaten bizim değerlerimize uygun değil. Mahalle baskısı nerede ve nasıl yaşanıyor herkesin çok iyi görmesi lazım. Şu anda benim milletim de mahalle baskısının nerelerden geldiğini, nasıl olduğunu görmek suretiyle 31 Mart’ı ona göre değerlendirilmesi gerekiyor.”

CHP, ‘İyi Parti’, HDP ve Saadet Partisi’ne: 4’lü çete

“‘CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet’ ittifakıyla ilgili ‘Açık ve net ne yapacaklarını ortaya koyuyorlar, AK Parti düşmanlığı şu anda bunların en önemli hedefi. Teröre mesafe koymayan bu 4’lü çeteye şunu hatırlatıyorum; Er veya geç eriyeceksiniz, biteceksiniz, bu millet sizin bu yaptıklarınızı affetmeyecek'”

“Biz göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolardı IMF’ye borç. IMF, CHP iktidarının, bu SHP olabilir CHP olabilir, birbirinden farkı yok. Biz bunları sesinden tanırız. Kucağımızda bulduğumuz IMF’yi peyderpey taksitlerimizi ödemeye devam ettik. Merkez Bankası’nın döviz rezervi 27,5 milyar da bizi rahatsız etti. Hatırlarsanız 2008’deki ekonomik krizde ‘bu kriz bizi teğet geçer’ demiştim. Şu anda gelinen noktada malum 2013 Mayıs’ında IMF borcumuzu sıfırladık. Bu işi biz başlatmadık ama biz çözdük. CHP bunu gündeme getiriyor. IMF bizden 2 sene önce 5 milyar dolar borç istedik. Ben o zaman Başbakandım, dedim ki ‘verin’ dedim. IMF vereceğimizi anlayınca borç almaktan vazgeçti. Şu anda IMF ile bizim ilişkimiz yok.”

‘Bize serbest piyasa ekonomisini öğretme’

“Şimdi bize bir operasyon çekmeye kalkıyorlar. Domates, biber, bakliyat ürünleri. Zincir marketlere de açık söyledim. Eğer bu fiyatlar en uygun yere çekilmezse adımlarımızı atarız. Adımı attık. Şu anda bu işe Ankara, İstanbul olarak başladık. Bugün Bursa’da 3 tane açtık. Yarın öbür gün 10’a çıkacak. Ben 30’a kadar çıkartın dedim. Anında fiyatlar yarı yarıya düştü. Zincir marketlerde de fiyatlar ciddi manada düşüş göstermeye başladı. Burada çok ahlaki olmayan bir şey daha var. Bazı köşe yazarları. Onlar da diyorlar ki, ‘bu serbest ekonomisine terstir’. Bize serbest piyasa ekonomisini öğretme. Serbest piyasa ekonomisi dediğin olay, günlük, haftalık ürünler için geçerli değildir. Beyaz eşya, otomobilde geçerlidir.”

“Seçim sonrası bu iş düzeldi düzeldi. Düzelmediği takdirde ilgili bakanlıklarımız oturacaklar, konuşacaklar, daha bakkalarımıza varıncaya kadar onlarla bunu konuşup adımları atarak çok daha geniş bir satış alanı kurmuş olacağız. Bu marketleri ciddi manada rahatsız edecek. Eğer fiyatlarda uygun bir yere inmezlerse bu kez biz diğer ürünlere de gireceğiz. bizim kesinlikle bu alanlarda da bulunmak diye bir derdimiz yok. Baktık ki geldiler o noktaya, hemen o alandan çekiliriz. Bizim işimiz başımızdan aşkın.”

Tanzim kuyruğu, varlık kuyruğu

“İki tür kuyruk vardır. Bir yokluk kuyruğu. İki varlık kuyruğu. Yokluk kuyrunu CHP iktidarlarında yaşadık biz. Benzinden yağ kuyruklarına varıncaya kadar. Bir gün sonra benzin istasyonundan benzini alırlardı. Sana yağ kuyrukları aynı şekilde.Şimdi ise bu attığımız adımla varlık kuyruğu oldu. Geliyor herkes ne ararsan bu çadırlarda hepsi var. Onun için sıraya giriyor. Oradaki esnaf süratle yetiştirmenin gayreti içerisinde. Kabinede kararı aldık, dedik ki arkadaşlar bu işi artık biz yayılacak. Tüm Türkiye’ye yayılacak. Seçim sonrası her şey yerli yerine oturdu, biz çekiliriz. Oturmadı, biz bunu şehirlerimizde yaygınlaştırarak devam ederiz.”

Bahçeli ile ortak miting

“Ona millet ittifakı demeyelim de sayın Bahçeli’nin ifadesiyle zillet benim de ifademle illet ittifakı. AK Parti, Erdoğan karşıtlığı üzerinden kendilerine göre bir yapılanma içindeler. 94’den bu yana AK Parti’yi çökertememenin bir neticesidir. Ben inanıyorum ki halkım cumhur ittifakına sahip çıkacaktır. Tıpkı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 7 Ağustos’ta Yenikapı ruhu inşa edelim dedik. Cuma akşamına kadar Bay Kemal gelmeyeceğini bildirdi. Kendisine içeriden ve dışarıdan öyle baskılar yapıldı ki Yenikapı’ya gelmeye son anda karar verdi. Daha sonra ‘Yenikapı ruhu yoktur’ dedi. Ama biz Cumhur ittifakının temellerini o zaman atmış olduk. 24 Haziran ve ondan sonraki süreçte bu ittifakı devam ettiriyoruz. Cumhur ittifakını pazara kadar değil mezara kadar devam ettirmeyi umuyoruz.”

“Biz sayın Bahçeli ile ortak mitingler de yapacağız. Bazı illerde yapacağız. Çok olmayacak ama yapacağız. Ben burada halkıma özellikle iki önemli done veriyorum. Bir AK Parti’yle MHP’nin azami müşterekleri vardır.  Geçmişten bugüne ve geleceği. Ey benim sevgili milletim, acaba bu CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi. Bu dörtlünün bırakın azami müştereğini acaba asgari müşterekleri var mı? Yani en az şu konuda müşterek yanları vardır diyebileceğiniz var mı? Örneğin Saadet Partisi’yle HDP arasında veya İYİ Parti ile HDP arasında olabilir mi? CHP ile HDP arasında müşterekler olabilir. Fakat bunlar basit menfaatler uğruna terör örgütünün başındakileri bile savunur hale geldiler. Edirne’deki yatan kişiyle ilgili. Bu kişi terörist başını savunan, onun yanında Diyarbakır’da 53 vatandaşımızın ölümüne neden olan kişi. Bu kişi adeta suça  davet çıkardı. Bunun neticesinde şu andaki konumundadır. İkide bir İmralı’nın anıtını dikmekten bahsediyor. Neyin anıtını dikiyorsun? Bu ülkede her tarafı bunlar kan gölüne çevirmişler.”

’20 çürük yumurtadan bir tane sağlam yumurta olmaz’

“Bu dört parti bir araya gelmiş olabilir. 20 çürük yumurtadan bir tane sağlam yumurta olmaz. Biz vatanseverlikte, milliyetperverlikte azami müşterek olarak tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlette bizim zaten MHP ile farklı bir yanımız yok. Bu HDP denilen sözde partinin bizim bayrağımızla yakından uzaktan bir alakası var mı? Bunların bizim İstiklal Marşımızla alakamız var mı? Bunlar kongrelerinde bizim bayrağımızı hiç açmadılar. Zar zor ufak bir bayrağımızı yeni yeni koymaya başladılar. Biz o İstiklal Marşımızla o terör örgütünü çökerttik.”

“AK Parti düşmanlığı şu anda bunların en önemli hedefi. AK Parti’yi nasıl batıda kaybettiririz. Güneydoğu’da, Doğu’da kendileri açısından biz nasıl kazanırız. Teröre mesafe koymayan bu dörtlü çeteye şunu hatırlatıyorum, er ya da geç eriyeceksiniz, biteceksiniz. Bu millet sizi affetmeyecek. Kürt kardeşlerimiz kayyımlar sayesinde belediyede hizmet gördü. Diyarbakır’da bunu göreceksiniz. Batıda ne varsa orada o oldu. Şırnak gibi yerde aynısı oldu. Oradaki belediyeler devletten aldıkları paraları Kandil’e gönderdiler. Kayyumlarla bütün bunları şu anda aştık. Buralar aydınlatma görmezdi. Ey benim Kürt kardeşim gene bu oyuna gelecek misin? Bütün bu hizmetler size marifet iltifata tabidir anlayışıyla bunu ortaya koyanları herhalde yalnız bırakmayacaksınız. Ki bu yolculuk 31 Mart’tan sonra devam etsin.”

“Bizim vatanperver olanları işbaşında tutacağız. Ben istiyorum ki,  demokrasi ve demokratik ortamda özellikle Güneydoğu’da yaşayan vatandaşlarımızla adımlarımızı atalım. Açık söylüyorum, teröre bulaşmış olanlara asla müsaade etmeyiz. Teröre bulaşmışlarsa kayyım atarız. AK Parti olarak bizler güçlenerek yolumuza devam edeceğiz. Bursa’da muhteşem bir miting yaptık. Cumhur ittifakı olarak Yenişehir Belediyesi’nde MHP’li bir arkadaşımız aday oldu, belediye başkanımız meclis üyesi oldu. Böyle bir anlaşma ruhu oldu.”

‘Bilemiyorum onlar da seçimi mi bekliyorlar’

“Odalar ve Borsalar Birliği’nden istihdam sözü aldık. Bu işi takip edeceğiz. Henüz bir adım atılmadı. Şu anda uygulamaya geçmesini bekliyorum. Bilemiyorum onlar da seçimi mi bekliyorlar. Oradan gelecek netice bizim için önemli. Bir taraftan yavaş yavaş turizm mevsimine göre gidiyoruz. Tüm hizmet sektörü ciddi bir inşallah patlama yaşayacak.”

“Sevgili halkıma milletime şunu ifade ediyorum, oyunu kullanırken yerel yönetimde bu 94 ruhunu bir kenara bırakmamalı diye düşünüyorum. Biz 94’den bu yana ispatı vücud etmiş bir belediyecilik ve siyasi hareketiz. Biz cek cakla konuşmuyoruz. Yaptıklarımızla konuşuyoruz. CHP’nin elinde bir İzmir var. İzmir, körfez afedersiniz pislikten geçilmiyor. İzmir susuzdu, suyu biz getirdik. Raylı sistemi yüzde 50 yüzde 50 olarak yine biz yaptık. Şimdi İstanbul raylı sistemle ta İzmir’e kadar gideceğiz. Giderken de Bursa vs. bunun içerisine katıyoruz. Buradan 3 saat gibi bir sürede artık ulaşma imkanına kavuşacağız. şimdi Binali Bey İstanbul’da belediye başkan adayı oldu. Hem inandığım kişiye hem de başarabileceğine güvendiğim kişiye emanet etmem lazım. İstanbul’u kendini ispat etmiş kişiye emanet ediyoruz. Aynı şey Ankara’da. Mehmet Bey 5 dönem Kayseri gibi şehri şehir yapan bir belediye başkanı. Daha sonra milletvekili. Kendisini Çevre Şehircilik Bakanı yaptım. Bir yerde belediyeciliğin daha büyük çapta uygulaması demektir. Ankara başkentimiz. Buraya da böyle bir belediye başkan adayı yakışır dedik.”

‘İzmir’de de Nihat Bey’le çok daha farklı bir şekilde inşallah uçuracağız’

“CHP’nin adaylarına bakın, kantara çıkmaz. Ne Ankara’daki ne İstanbul’daki. Benim arkadaşlarımla bunlar kantara çıkamazlar. En büyük terazi halkımın eli. Onlar en ideal ölçüdür. Ankara’yı da İstanbul’u da kime teslim edeceğini çok iyi bilmesi lazım. Tabii İzmir’i de unutamam. Aynı zamanda Ekonomi Bakanlığı yapmış arkadaşımı İzmir’e aday yaptık. İzmir’de de kendi özel yatırımları olan bir arkadaşımız. İzmir’de de Nihat Bey’le çok daha farklı bir şekilde inşallah uçuracağız. İzmir AK Parti belediyeciliğine hasret. Bütün bütün büyük şehirler noktasında iddialıyız. Temennim odur ki 31 Mart akşamı milletimizle beraber gülelim.”