Erdoğan: YSK'nin İstanbul sürecini sonuna kadar takip edeceğiz

Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki toplantısında konuşuyor.

Erdoğan: YSK'nin İstanbul sürecini sonuna kadar takip edeceğiz

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da gerçekleştirilen 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşuyor.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:

“Her seçim bir imtihandır. Bir mücadeledir, bir muhasebe vesilesidir. 31 Mart seçimlerinde bu imtihanı hamd olsun, bütünüyle demiyorum; büyük oranda başarıyla verdik. Bu mücadeleden bir kez daha anlımızın akıyla çıktık. Milletimizden ibranemizi bir kez daha almayı başardık. Aday adaylığından seçim kampanyasına kadar bu süreçte emeği geçen, katkısı olan tüm arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Türkiye genelinde AK Parti olarak yüzde 44,4’lük bir oy oranına ulaştık. Bundan önceki yerel seçimlerde böyle bir oyu yakalayamamıştık.”

‘CUMHUR İTTİFAKI’NIN TARTIŞILMAZ BİR BAŞARISI VAR’

”Cumhur İttifakı olarak da toplamda yüzde 51,7 gibi hem 16 Nisan halk oylaması hem de 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle uyumlu bir sonuç elde ettik. Karşımızdaki dörtlü ittifakın toplamı ise yüzde 44,5’ta kaldı. Oy oranları üzerinden baktığımızda AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın tartışılmaz bir başarısı vardır. Sayın Bahçeli’ye, ekibine ve tüm MHP’li kardeşlerimize bir kez daha buradan teşekkür ediyorum. Oranlamayı belediye sayısına göre yaptığımızda başarı çıtamızın yüzde 54,2 gibi çok daha yüksek bir noktaya çıktığını görüyoruz.”

”Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de kaybettiğimiz ve kazandığımız yerler olmuştur. Mesela 3 büyükşehir, 12 büyük il, 89 belde belediyesini maalesef kaybetmiş bulunuyoruz. Buna karşılık 6 il, 125 ilçe 89 belde belediyesini de kazandık. Özellikle doğu ve güneydoğu anadoluda pek çok il ve ilçe belediyesinin yönetimini devraldık.”

‘YSK SÜRECİNİ SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİZ’

”Tabi itirazlar sebebiyle seçimin yenilenmesi kararı verilen 3 ilçe bunun dışındadır. Ayrıca YSK tarafından değerlendirilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgili süreci sonuna kadar takip ediyoruz, edeceğiz.”

‘İSTANBUL VE ANKARA’DA KAYMEDİK, KAZANDIK’

”Tüm bu fotoğraf içinde İstanbul ve Ankara önemle üzerinde durulması gereken yerler olarak öne çıkıyor. Esasen biz İstanbul ve Ankara’da kaybetmedik. Tam tersine seçimi kazandık. Sayın genel başkan ne diyor diyenleriniz çıkabilir? Arkadaşlar, her şeyden önce kazanmak nedir kaybetmek nedir? İstanbul’da 39 ilçenin 24’ünde AK Parti, birinde MHP; 25 ilçeyi Cumhur İttifakı olarak almış bulunuyoruz. Kalan 14 ilçede de muhalefet ipi göğüslemiştir. 25’e 14 ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki toplam 312 üyeden 176’sı AK Parti’ye, 4’ü MHP’ye 132’si ise diğer partilere mensuptur.”

”Ankara’da da durum farklı değildir. 25 ilçe belediyesinden 19’unu AK Parti, 3’ünü MHP aldı. Ne kaldı onlara? 3 tane.”

‘CHP SEÇİMLERE GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR’

”CHP demokratik hakların kullanılmasında daima sınıfta kalmıştır. CHP’liler, seçimlere gölge düşürmeye çalışıyor. CHP genel başkanı 16 Nisan referandumundan sonra yapılan açıklamalar arşivlerimizde duruyor. Ak Parti’nin sergilediği olgunluk CHP tarafından asla gösterilmemiştir. Öyle ki CHP genel başkanı halk oylaması sonuçlarını tanımayacağını söyleyecek kadar ileri gitmiştir. Hatta Anaya Mahkemesi’ne her zaman olduğu gibi başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi onlar için en sık başvurdukları yerdir. CHP’nin bu hukuk tanımamazlığı hem AYM’de hem de AİHM’de karşılık bulmamıştır.”

İŞ BANKASI YORUMU

“Son verilerle düşmeye devam ediyor. Burada çok ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor. Kamu yöneticiliği bu vasfı taşıyanların memur sıfatıyla orada olması gerekirken, kamu yöneticisi olmadığı halka bir çok bankalardaki işçi sıfatı diyebileceğimiz kişilerin sandıklara sokuşturulması bu güne kadar yapılmış bir şey değildir. İş Bankası, Şeker Bankası. Bu banakların binlerce çalışanı buralarda görev almıştır. İş Bankası açıklama yaptı, ‘Bizim bilgimiz dahilinde değildir’ diye. Biz zaten bilginiz dahilinde diye bir şey söylemedik. Biz sizin çalışanlarınızın buralarda görev aldığını söylüyoruz.”

“Daha bir çok şeyler var. Bunların üzerinde ben duracak değilim. YSK’nın verdiği karara uyacağız; ‘AK Parti umudunu kesti’ deniyor; arkadaşlar son ana kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bir normal yargı mücadelesi olmaktan aslında seçim hukuna yönelik bir mücadeledir. Bunu da sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Zira öyle bir şey burada var ki, milletimiz diyor ki bu İstanbul benim içime sinmedi, burada bir şaibe olduğu kesin. Ve bu şaibenin giderilmesi şart ki rahatlayalım.”

”Daha ilk andan itibaren belediye başkan vekillerinin odalarındaki kilitlerinin göbeğini sökecek kadar bir hırs… Yahu zaten kazandıysan buralar size teslim edilecek. Ama dur bakalım, daha Meclis’te yapılacak seçimler var. E ne oldu? Meclis’teki seçimlerde İstanbul’da tüm belediye başkan vekilliklerini bizim arkadaşlarımız kazandı.”

”Dolayısıyla encümende atanmışlar mı hakim olacak seçilmişler mi? Tabi ki seçilmişler… Bunun çalışmasının yapılması lazım. Bu yanlışı düzeltmemiz lazım.Demokrasi seçilmişlerin olduğu yerdir atanmışların değil.”

”Biz ‘artık bu iş bitti kaybettik’ noktasında değiliz. Hakkımızı arayacağız ve bunun çalışmasını da sürdürüyoruz. Ben her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Tabi şunu da söylemem lazım. ”

‘BU DAVANIN ADAMI OLDUĞUNU SÖYLEYENLER NEREDEYDİLER?’

”İçimizde de bize yanlış yapanların olduğunu ifade etmeden geçemeyeceğim. Bu yeni bir şey değil, ilk insandan başlayan bir süreç… Maalesef içimizde belli seviyeye, noktalara gelenlerin yaptığı çalışmalar yenilir yutulur cinsten değil. Bu davanın adamı olduğunu söyleyenler, bütün kampanya boyunca bu adamlar neredeler ya? Bunlar nereye gittiler?”

”Efendim ben beğenmedim. E sen beğenmeyebilirsin. Yani biz herkesin beğeneceği isimleri bulma başarısını ne zaman gösterdik ki bugün göstereceğiz? Böyle bir şey olabilir mi? Burada bir yönetim varsa bu yönetim çalışmalarını, istişarelerini yapar ve bir karar verir. Bu karara da hep birlikte uyarız. Ve bu işte bir teşkilatın ahlakıdır. Ama bu teşkilatın ahlakından mahrum olanlar kendilerini hiçbir zaman anlatamayacaklar.”

‘BUNLARI BİZ SIRTIMIZDA TAŞIYACAK DEĞİLİZ’

”Ve şunu açık, net ifade ediyorum. Bilesiniz ki, bu teşkilat sadece Ankara’da kabuğuna çekilmiş bir teşkilat değildir. Hangi ilde neler oluyor, ilçelerde neler oluyor bunların hepsi bize geliyor. Nerede neler olduğunu, döndüğünü bunların hepsini biliyoruz. Gün ola harman ola, zamanı geldiğinde tabi ki bizler bu teşkilatın geleceği için de bunların hesabını sormasını biliriz. Bunları biz sırtımızda taşıyacak değiliz. Biz bunu bir hareket olarak görmüyoruz, bu parti bir davadır. Bu davaya gönül verenler kendilerini sıkı tutmalı eğer tutmazlarsa kusura bakmasınlar.”

”Kırşehir, Bayburt, Bolu, Karaman gibi yerlerde; Yozgat gibi, Erzurum gibi yerlerde ilçe düzeyinde pek çok örnekte bu sıkıntıyı yaşadık. Bu konularda da derinlemesine çalışıyor, hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bu muhasebeyi yaparken asıl gündemimizden kopmayacağız.”

‘YENİ KADROLARLA SAFLARIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ’

“Değişim hayatın gerçeğidir. Değişimleri adım adım gerçekleştireceğiz. Tabi bu adımları birileri istediği için değil, kendi ihtiyaçlarımız için atacağız. Değişim demek her şeyi tepe taklak etmek anlamına asla gelmez. Bizim hareketimizin mayasında ahde vefa vardır. Hiçbir emeği, hiçbir birikimi, hiçbir potansiyeli heba etmeyeceğiz. Aynı zamanda yeni değerlerle, yeni kadrolarla saflarımızı genişletip güçlendireceğiz.”

‘İŞİ ŞEHİT YAKINLARINA HAKARETE VARDIRDILAR’

”CHP zihniyeti hep yaptığı gibi geçtiğimiz hafta bir şehit cenazesinde yaşanan müessif bir hadiseyi yine çığrından çıkarmaya çalıştı. Sadece bununla kalmayıp, işi hem şehitlerimizin yakınlarına, hem milletimize hem de çalışma arkadaşlarımıza hakarete vardırdılar. Öncelikle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”

”Şehit cenazesine katılmak elbette herkesin hakkıdır. Güzel de bir şeydir. Ancak seçim sürecinde kendini PKK’nın güdümünden kurtaramamış, PKK ile işbirliği yapmış ve bu konuda atması gereken adım daha dikkatli olması gerekenler, daha özenli hareket etmek zorunda olmaları gerekir. Acaba buraya gitmek ne getirir? Ne götürür? Çünkü bu şehit nereden geliyor? Senin işbirliği yaptığın o PKK’nın canavarlarının, alçaklarının evet siyasi görüntüsü olan HDP ile sen işbirliği yapmışsın. Yani bunu söylemeyelim mi? Bunu yutalım mı?”

‘SEN DAĞ İLE ANLAŞACAKSIN, SONRA KALKIP CENAZEYE GELECEKSİN’

”Benim Mehmedimi şehit edenlerin, siyasi görüntüleriyle işbirliği yapacaksın, güç birliği yapacaksın, bunları yutalım. Yutmayacağız arkadaşlar bunları söyleyeceğiz. Dağ ile anlaşacaksın, dağ ile el tutacaksın, dağ sana talimat verecek, bunları TV’lerde hep izledik. İşte HDP Ankara, İstanbul, Antalya burada seçime girmeyecek. Ve sen onlarla dayanışma içinde olacaksın, ondan sonra da kalkıp Çubuk’a şehidimin cenazesine gideceksin.”

”Siz Çubuk’taki kardeşlerimi hiç düşünmüyor musunuz ya? Ben bir Cumhurbaşkanı olarak gittiğim zaman önce soruyorum, gidişim rahatsız eder mi, etmez mi? ‘Bir sıkıntı var’ derlerse gitmiyorum. Niye? İkinci bir sıkıntıyı niye yaşatayım? Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil, herkes beni sevmek zorunda da değil.”

‘KILIÇDAROĞLU SİYASİ İSTİSMAR İÇİN GİTTİ, ŞEHİT İÇİN DEĞİL’

”Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun, şehit cenazesi için değil. Bunların bazı hokkabazları çıkıyor hükümetten kimse orada yoktu diyor. Çubuk’ta Cumhur İttifakı’nın yüzde 72 gibi bir oyu var. Orada sen yoksun. Kalkıyorsun o köyü terörist ilan ediyorsun. Nasıl ifadeler kullandıklarının farkında değiller. Biz hiçkimsenin şiddete maruz kalmasını onaylamayız. Bay Kemal Hacı Bektaş’ta Bakanımız Bekir Bey’in senin gözlerinin önünde nasıl saldırıya uğradığını biliyoruz. Kalkıp da bir geçmiş olsun demedin. Bunlar da bizim kayıtlarımızda var.”

‘CHP’NİN KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİNE KARŞI MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’

”CHP’nin Çubuk’ta yaşanan hadiseyi mecrasından saptırarak işi şehitlerimize, terörle mücadeleye, AK Parti’ye, hükümete ve millete karşı bir nefret kampanyasına çevirmeye çalışması yanlıştır. İstanbul’da zafer sarhoşluğu içerisinde Şişli’de bir kız yurduna saldıracak kadar gözü dönen CHP’lilerin Çubuk halkını terörist diye haftalamaya hakkı yoktur. O yurttaki kızlarımızın o geceyi nasıl geçirdiklerini biliyor musun? Buradan bir endişeye kapıldınız mı? Biz sizin cibiliyetinizi de biliriz. CHP bu davranışlarıyla eline güç geçmesi halinde masum insanlara neler yapabileceğini göstermiştir. CHP’li kabul edilebilecek belediyelerde işçi kıyımları başlamıştır. Kimse bizim belediyelerimizde işten atılmayacaktır diyordun, ne oldu? CHP’nin kutuplaştırma siyasetine karşı kültürümüze, inancımıza uygun şekilde mücadele etmeyi sürdüreceğiz.”

KARAMOLLAOĞLU’NA ‘ÜNİVERSİTE’ ÇIKIŞI

”Bizi CHP’nin HDP’nin yaptıklarından ziyade 2002’ye kadar beraber yol yürüdüğümüz birinin söyledikleri, politikaları üzüyor. Seçimde aldıkları oy ne olursa olsun, görmezden gelemiyoruz. Ardahan’da üniversite kurmanın anlamı ne diyor? Hocası var, talebesi yok diyor. Adama sormazlar mı tabelesı var, binası yok. Boğaz’a girdiğin zaman Büyük Çamlıca Camii’ni göreceksin. Bunlara oy verenler herhalde bu sözlerden ötürü hesaba çeker. Cahil insan gülün güzelliğini görmez dikenine takılır. Bay Temel öğretim üyesi öğrencisi yok diyorsun. Iğdır Üniversitesi 6 bin 500 öğrenci 278 öğretim elemanı ile faaliyetlerini sürdürüyor. Büyük Çamlıca Camii’ni küçümsemek hangi akılla izah edilir bilmiyorum. Milletimizin bu hezeyan sahiplerine hak ettikleri dersi vereceklerine inanıyorum.”

‘ERMENİ TEHCİRİ ACI BİR OLAYDAN İBARETTİR’

”Ermeni meselesinde Türkiye’nin utanacak bir geçmişi yoktur. Bir asır önce bu topraklarda yaşananların mağduru varsa o da bizim milletimizdir. Balkan Savaşları sırasında ve sonrasında kadını ve çocuğuyla 2 milyon kardeşimizi kurban verdik. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Rus ve Ermeni işgallerinde bu kadar vatandaşımız katledildi. Sözünü ettiğimiz kayıplar sivil kayıplardır. Ermeni tehciri bir hicrettir. Bir mecburiyet olarak uygulandığı için acılar yaşanmıştır. Ama bunların konuşulacağı yer parlamento binaları değil arşivlerdir. Bunu yapacak olanlar da bilim insanlarıdır. Bizim arşivlerimiz Ermeni meselesi konusunda herkese açıktır. Davet ettik kimse gelmiyor, arşivlerde neler olduğunu bildikleri için. Amaçları gerçekleri anlamak olan herkes bu arşivlere girebilir. Bunun dışında her mesajı reddediyoruz. Ermeni tehciri ne soykırım ne de büyük felakettir. Bu acı bir olaydan ibarettir. Fransa Cumhurbaşkanı önce bu işleri öğrenmeli. Bu işleri bilmiyor. Yanlış kılavuz seçtiği için yanlış konuşuyor. Ülkesinde 700 bin Ermeni var diye bu mesajı vermek seni kurtarmayacak. Siyasette dürüst olmazsan kaybedeceksin.”

‘ABD İLE S-400 KONUSUNDA CİDDİ AYRILIKARIMIZ VAR’

”ABD ile S-400 konusunda ciddi bir görüş ayrılığı halindeyiz. Kim ne derse desin bizim için asıl önemli olan ülkemizin istikbalidir. S-400 ve benzeri güvenlik tahkimatlarını yapmayı sürdüreceğiz. Şu şöyle demiş bu böyle demiş hepsi bir kenara. Biz ne diyoruz o önemli.”

‘TÜRKİYE AB MÜZAKERELERİNDE ÇOK KAN KAYBETTİ’

”Türkiye’yi istemiyor musunuz? Tamam, ‘istemiyoruz’ deyin işi bitirelim. Yok bize bir faydanız zaten. Sürekli olarak önümüzü kesiyorsunuz. Sürekli olarak, havadan sudan bahaneler uyduruyorsunuz. Arkadaşlar Türkiye, AB müzakereleriyle ilgili çok kan kaybetti. Hala bunlar oyalama taktiği güdüyorlar. Vize meselesinde, gümrükle ilgili aynı şeyi yaptılar. Biz verilen sözlerin yerine getirilmesini sabırla beklemeye devam ediyoruz, ancak bir yere kadar.”