Erdoğan Reuters'a konuştu: Güvenli bölge anlayışı beklentilerimizi karşılamıyor

Reuters'ın sorularını yanıtlayan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güvenli Bölge gündemine ilişkin ''Koalisyon içindeki ülkeler güvenli bölge noktasında adım atmaya gelince işi biraz frene basmak suretiyle ağırlaştırıyorlar. Maalesef güvenli bölge anlayışı beklentilerimizi karşılamıyor'' ifadelerine yer verdi.

Erdoğan Reuters'a konuştu: Güvenli bölge anlayışı beklentilerimizi karşılamıyor

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Reuters’a verdiği özel mülakatta, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

”İdlib’de hassasiyetlerimiz ve önceliklerimiz var. Sivillere saldırılar ülkemize yönelik yeni bir mülteci akını riski ve siyasi çözüm sürecinin iflası tehlikesi olarak görüyoruz.”

İDLİB AÇIKLAMASI: HERHANGİ BİR SALDIRI OLDUĞUNDA İŞ FARKLI YÖNE GİDER

”İdlib’deki gözlem noktalarından şu anda çekilmemiz söz konusu değil. Rejim gözlem noktalarımızla uğraştığı anda, herhangi bir saldırı yaptığında iş orada çok farklı bir istikamete gider, şu anki gibi durmayız.”

”Hem İran ile hem Rusya ile ikili görüşmelerimiz olacak hem de üçlü görüşmemiz olacak. Buradaki beklenti anlık ateşkesler değildir. Göçün sona erdirilmesini, ateşkesin teminini hedefliyoruz. İdlib halkına her türlü yardımı ulaştırmaya çalışıyoruz. Göçe karşı gerekirse kapıları açmak zorundayız dedim.”

”3,6 milyon mülteciyi barındıran Türkiye Suriye’den gelecek milyonlarca insanı da alamaz, bunun altından biz kalkamayız.”

”Ekim başında Rusya, Almanya, Fransa ile Türkiye’de belki dörtlü zirveyi gerçekleştireceğiz. İdlib ve mülteciler konularını ele alacağız.”

‘GÜVENLİ BÖLGE ANLAYIŞI BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAMIYOR’

”Koalisyon içindeki ülkeler güvenli bölge noktasında adım atmaya gelince işi biraz frene basmak suretiyle ağırlaştırıyorlar. Maalesef güvenli bölge anlayışı beklentilerimizi karşılamıyor. Oyalama siyasetine dönüşüyor. Sabrımız taşarsa başımızın çaresine bakmak durumunda kalacağız.”

RUSYA AÇIKLAMASI: HER ADIMDA BİZ VARIZ DİYOR

”Rusya SU-35/SU-57 savaş uçakları satmayı teklif etti. Rusya bu konuda savunma sanayiine yönelik her adımda biz varız diyor.”

”Rusya samimi bir yaklaşım ortaya koydu. Bölgede barış için bu adımı atmak durumundaydık. En geç Nisan ayına kadar yerlerine monte edilmiş olacak. Savunma sistemleri olarak çok daha huzurlu hale gelmiş olacağız. Savunma sanayiinde attığımız adımlarla ortak savunma sistemlerine de girdiğimizde, bizler bölgede çok daha güvenli bir güç, ön koruma tedbirlerini almış bir NATO ülkesi olacağız.”

”Bu bir savunma sistemi. F-35’lerle çatışan veya çakışan bir yönü söz konusu değildir.”

TRUMP ANLAYIŞLA KARŞILIYOR, YAPTIRIM TEHDİDİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR

”Trump S-400 konusunda yapılanları anlayışla karşılarken, yaptırım tehditlerinin gerçeği yansıttığını düşünmek mümkün değil.”

”F-35 konusunda sekteye uğrayan süreçler konusunda Trump ile ABD seyahatinde (BM Zirvesi) konuşacağız. ‘ABD gibi bir ülke müttefiki Türkiye’yi daha fazla bana göre incitmek istemeyecektir. Bu rasyonel davranış değildir, sorumlu bir dış politika hiç değildir.”

”Halkbank ve yaptırımlar konusunda Trump ile birbirimize güvenimiz var. İnanıyorum ki, ABD’deki görüşmede bunu karşılıklı teyit edeceğiz.”

‘PATRİOT ALABİLİRİZ’

”Trump ile Patriot alma konusunu telefonda konuştuk. Ancak ona S-400’deki şartları sizde de görmemiz lazım dedim. Belirli bir oranı belirli bir paketi bu tür şartlarda ortak üretim kredi vesaire gibi olduğu anda biz Patriot’u alabiliriz. Alternatifli çalışılması gerektiğine inanıyorum.”

”Nasıl Patriot’larda önümüz tıkanınca biz S-400 olayına girdiysek, F-35’lerde de önümüzün tıkanması halinde çaresine bakacağız.”

‘CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DEMOKRATİK BİR SİSTEM’

”Devlet başkanı olarak yargının gücü benim elimde mi? Böyle bir saçmalık olur mu? Yargı bağımsızdır. Bağımsız yargı kararlarını vermekte serbesttir.

Bir başka konu parlamento. Yürütme olarak güç parlamentoda. Parlamentonun yasama olarak yaptıklarını benim yapma yetkim yok. Ama yasama dışında hakkında herhangi bir yama organı olarak karar yoksa o zaman Cumhurbaşkanlığı kararnamesi devreye girer. Bu da süreci hızlandırır. Çünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet istemi demokratik bir sistemdir”