Ekrem İmamoğlu canlı yayında: Yıldırım ortak yayından önce soruların görüşülmesini istemiş

CHP'nin İBB adayı Ekrem İmamoğlu, canlı yayında konuşuyor.

Ekrem İmamoğlu canlı yayında: Yıldırım ortak yayından önce soruların görüşülmesini istemiş

NTV-Star TV ortak yayınına katılan CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, canlı yayında açıklamalarda bulunuyor.

İmamoğlu, ortak yayınla ilgili olarak “Sayın Yıldırım, soruların görüşülmesini talep etmiş” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun Konuşmasından satır başları şöyle;

”Neticede biraz rol paylaşımı gibi oldu. Bu münazaranın buluşma noktasındaki çabayı kusura bakmasınlar kendime alacağım çünkü. Başından beri bu süreci isteyen talep eden kişi olarak. Birazcık moderatör tarafını Sayın Yıldırım üstlenmiş gibi oldu. Çünkü ben o kanıya dahil olmadım başından beri net tavrımı göstermiştim. Hangi televizyonu, hangi moderatörü istiyorsanız hazır olduğumu söylemiştim. Bu söylemim yeni değil, 31 Mart öncesinde de söylemiştim. Defalarca dile getirip bunun demokrasiye katkı sunacağını belirtmiştim. Ama ne yazık ki 31 Mart öncesinde bu kabul görmedi. ‘Eteğimizdeki taşları meydanlarda döküyoruz gerek yok’ diye cevap verildi.”

”Bence burada psikolojik ya da stratejik bir süreç var. 31 Mart’tan önce sanıyorum çok önemsemediler. Sanıyorum sürece dahil emin bir duruş gösterdiler. Tabi seçim böyle bir netice vermeyince şimdiki süreçte stratejik olarak böyle bir karara olumlu baktılar. 17 yıl sonra bu gündeme geliyorsa aslında bu toplum adına üzücü. Elbette yenilenen seçim sürecine dair, bakın çok adil bir seçim süreci var, kabul gördü, çağdaş da bir münazara ortamı var, asla böyle bir durum anlamına gelmez. Sevindiricidir, böyle bir ortamın sağlanması mutluluktur ama asla bu yenilenen seçim sürecinin ya da bu süreçteki ortamın demokratik bir atmosfer oluşturduğuna delil değildir. Gerekirse onları da sıralarım.”

UĞUR DÜNDAR AÇIKLAMASI

”Moderatör kısmında Sayın Yıldırım fikirlerini beyan etmeye başladı. Ben o alana hiç girmedim zaten. Uğur Dündar talebini ortaya koyunca ben ona ne diyebilirim ki? Uğur Dündar saygın bir gazeteci. Böyle bir münazara ortamını defalarca yönetmiş birisi. Sonrasında vazgeçtiğini ifade etti. Ben aradım kendisini. Attığı tweetle paralel bir cevap verdi. Ortamın kendi prensiplerinin uygun olmadığını. Kutuplaşma gereği mesleğini orada sağlıklı icra edemeyeceğini, her iki tarafa da zarar verebileceğini bana ifade etti. Bana ismi ulaştığında sevindiğimi ifade etmiştim sonuçta sayın İsmail Küçükkaya için karar verildi. O sürecin teknik detayları benim anladığım şeyler değil.”

‘YILDIRIM, SORULARIN GÖRÜŞÜLMESİNİ TALEP ETMİŞ’

İçerikle ilgili gündemi toparlayıcı, 31 Mart günü dahil olmak üzere zihinlerde hangi soru varsa sorulmasından yanayım. Bir sınırlamanın gazetecinin oradaki duruşuna ters olacağı kanaatindeyim. O özgürlüğünün ve özgünlüğünün korunmasından yanayım. Asla bir sınırlama olmasından yana değilim. Bana soruları yollamasa da olur. Bu kadar net söylüyorum. Kendileri nasıl hazırlıyorlarsa elbetteki eşitliğin korunması halinde. Ama sanıyorum sayın Yıldırım, soruların görüşülmesini talep etmiş. Yani biz müdahale eden değil sadece gözetleyen konumda olalım. İstanbul’un dününü yarınını, 31 Mart öncesini sonrasını, 6 Mayıs sürecini, 18 günlük süreci hepsini konuşalım istiyorum.”

”Bana da yazanlar var; ‘O kabul etmedi şimdi de siz vazgeçin’ diye. Olur mu öyle şey? Asla. Biz 17 yıldır bu neden yapılmıyor diye ısrar eden bir anlayışa sahibiz. Dolayısıyla bugün pozisyon değişti; tereddütler arttı çok detaya girmeyelim. Böyle şeyleri ben doğru bulmam. Kaldı ki ben bu münazaraya alışık bir insanım. Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğum dönemde, bir belediye başkanı olarak sizin oturduğunuz koltuk misali bir koltuğa oturup sağıma soluma ilçedeki siyasi parti ilçe başkanlarını 5 yıl boyunca en büyük festivale davet edip beni sorgulayın bende cevap vereyim diyen bir insanım. Bazı partiler hiç gelmemeyi tercih etti. Ama birçoğu katıldı. Bu olması gereken, inanılmaz ferahlık rahatlık yaratır toplumda. Yani çekişmeler, iftiralar, yalanlar hepsi söner gider. Çünkü insanlar birbirlerine bakarken zaten söyleyeceklerinin içerisinde emin olmadığı ne varsa unutur. Kimse hakkında bir iftira atmışlığım yok, İstanbul’u konuşmuş birisiyim.”

VIP AÇIKLAMASI: VALİ KİM TALİMAT VERDİYSE AÇIKLASIN

”Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben bir bayram tebriği için Trabzona gittim. Çünkü oralıyım. Köyümde birkaç yüzyıldır yaşayan bir aileyiz. Bizim bir geleneğimiz var. Ata mezarlarımız var. Bayramlaşma ötesinde bir şey yaşadık. Bence Karadeniz’in yaşadığı en büyük bayramlaşmaydı. Muazzam bir şey. Giresun aynı, Ordu aynı. 21 konuşma yaptım. Muazzam bir şey. Her ilçede.”

”Ben bir özel uçak kiralayarak Trabzon’a gittim. Trabzon’da beni nereden karşılayacaklar bilmem ki. Gittiğimiz yerde sorumlu insanlar var. Bizi VIP’ten karşıladılar. Geldik otobüsümüze bindik köyümüze gittik. Ertesi sabah bayramlaşmanın büyük bir kalabalığa dönüşmesini yaşadık. Derken bu güzel buluşmayı örtmek isteyen bir anlayış. Görünen figür Ordu Valisi’dir. Bir tuzak kuruldu bize.”

”Ben oraya gidene kadar nereden çıkacağız onu bilen birisi değilim. Havaalanına girdik, VIP’ın giriş bariyerleri açıldı. Arabaları çektik. Orada insanlarla fotoğraf çekinmeye başladım. Benim annem, babam, kız kardeşim x-ray cihazından geçti. İçeri girdiğimizde bir bağrışma, çağrışma. Ne oluyor ne bitiyor dediğimde. Annemle karşılaştım, benzi atmış. ‘Biz her yerden gideriz evladım’ diyor. ‘Buradan girişimizi yasakladılar’, ‘Kim yasakladı’ dedim. Bu bir tuzak dedim. Polislerle direnç varmış gibi gösteriyorlar. Günün sonunda polislere kusura bakmayın, bu sizinle olan bir olay değildir. Hakkınızı helal edin deyip geçtik. Yok onu dedi, bunu dedi. Konuşacaksa basın, medya, 1 milyona yakın insanın Karadeniz sahilinde bizi karşılamasını konuşsun.”

”İnsanların gösterdiği ilgiye uygulanmış, provoke edilmiş bir süreçtir. Vali bey’e kim talimat vermiştir, onu sorgulamak lazımdır. Vali bey bize tuzak kurmuştur. Kim talimat vermiş açıklasın.”

‘VALİ BASİTLİK YAPMIŞTIR’

”İki profil yok, tek profil var. Ben insanım. Siz de 72 yaşındaki annenizin yüzünü beyaz görünce insanları dışarı çıkartırsınız ya da kavga edersiniz bilemem. Ben dışarı çıkarmayı seçtim. Tutanak uydurma, bir tuzak.”

”Yüzümdeki sertlik insanlara size çok sert geliyorsa, ben sizi bu ülkenin bakanlarının söylediği sözleri tarif etmeye davet ediyorum. Vali basitlik yapmıştır. Siyasete alet olmuş bir grup diyorsunuz. Siz bile şu anda kusur işliyorsunuz.”

KOÇ HOLDİNG AÇIKLAMASI

”Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık bir kuruluşunu hangi ithamla suçluyorsunuz. Sizin şu an bağlı olduğunuz bir grubun, iktidar partisiyle olan münasebetinin milyonda biri kadar o grupla münasebetim yoktur.”

”İstanbul’da hemşerilik üzerinden buluşmaları minimuma indirmeye çalıştım. Her kavram bir bölünmeyi oluşturuyor. Arkadaşlarım bana 8-9 il saydılar. Ben dedimki bayramda, bir özlemim var yerine getirmek istiyorum. Madem oraya gittiniz Giresun-Ordu talebi var dediler oraya gittik. Bu da bir siyasi yönlendirmedir. Ama bunun sona ermesi lazım. Ben İstanbullu hemşerilerimin peşindeyim. İstanbul’da hemşeri dernekleri üzerinden siyasallaşmanın çok tehlikeli olduğunu düşünenlerdenim. Herkesin bir değeri var.”

”Kesinlikle ve kesinlikle tüm hücrelerimle söylüyorum. İstanbul’da yaşayan 16 milyon insanın hepsi bir. Bir İstanbul kültürü oluşması konusunda bir eğilimim var.”

HDP İLE İTTİFAK TARTIŞMASI

”Bu ülkenin bir atmosferi var. Atmosfere göre dün başka bugün başka konuşan bir kimliğe sahip değilim. Bir kampanya döneminde aynı kampanya bütünlüğü içerisinde hiçbir siyasi yol arkadaşım çelişkili hiçbir ifadede bulunamaz. Ben CHP-İYİ Parti’nin adayıyım. Ben İstanbul ittifakının adayıyım dedim lansmanda. Herkesin oyuna talibim. Bunun içinde HDP’li, AKP’li, MHP’li, BBP’li aklınıza gelebilecek DP, DSP, Saadet partisi, herkesin oyuna talibim. Hiç kimseyi birbirinden ayırmıyorum.”

”Benim garipsediğim taraf şu. Terör örgütlerinin sözcüleri kimlerse – takip etmem onları, yok hükmündedir benim için – terör örgütlerinin isimlerini her gün dile getiren insanlar terör örgütü kampanyası yapıyor. Anlamış değilim. Benim için, senin için bir başkası için de terör örgütü. Bu tavır milli tavırdır.”

”31 Mart’a kadar, ben İstanbul’da yaşayan Kürt hemşerim için, HDP’li seçmen için ne dediysem bugün aynısını söylüyorum. Bugün gelmeden öğlende Van’lı vatandaşlar sohbet etmek istedi, aynı şeyleri söyledim. HDP, Türkiye’nin siyasi partisidir. Tavsiyem şudur, dün başka konuşan -hatta iki hafta önce başka konuşan- bugün başka konuşan sorgulamanızı ve yorumlamanızı isterim.”

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ HAKKINDA

”Ben 5 yıllık başkanlık dönemimde farklı konularda şahsım da dahil olmak züere yüzlerce soruşturma geçirmiş bir belediye başkanıyım. Birçok konu var. Gururla söylüyorum ki, 5 yıl boyunca, özellikle adaylığım söz konusu olduğunda ayrı bir mercek altında tutulma çabası olmasına rağmen zerre kadar ne bir görev zararı – sayıştay raporları var- var. Bütün bu denetimlerden geçmiş, hakkında tek bir dava açılmamış. Aleyhine tek bir sonuç alınmamış biriyim. Hatamız, eksiğimiz olabilir ama minimum bütçeyle maksimum iş yapma ahlakıyla yetişmiş birisiyim. İhalelerimiz oldu, naklen yayınlamış birisiyim. 5 yıl boyunca başlattığımız en nitelikli biçimde naklen yayınla insanların şeffaf biçimde önüne koyan birisiyim. Bizim raporlarımız var.”

”Ufak tefek hatalar olabilir, asla maddi anlamda değer ifade eden unsurlar değildir. Tertemiz bir 5 yıl geçirdiğime inanıyorum. Biz israf merceği her kurumun yeni nesil bir dönemi başlatma adına tekrar tekrar kendi kurumuna tutmak ve gerekli tedbirleri almalı.”

‘ŞU AN EN ÇOK ZARAR EDEN KURUMLAR KAMU KURUMALARIDIR’

”Kamu vicdanı korunmamaktadır. Kul hakkı çok değerli bir kavramdır. Bütün bu yapılan harcamaların yanlışları. Bu ülke zengin değil. Ben iş insanıyım. Bir işin fizibilitesinde ihtiyaç mı değil mi, maliyeti çok önemli. İhtiyacı belirlersiniz.”

”Türkiye’nin şu an çok zarar eden kurumları kamu kurumlarıdır. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çarçur edilen bir alan yoktur. Benim ilk sunumum kent yoksulluğu üzerine oldu. Tam 4 ay önce bugün. Şubat ayının 11’inde yine yoksulluğu konuşuyorduk. O zaman sesimizi duyuramıyorduk.”

‘PLAJLARDA YAPILAN IRKÇI BİR DAVRANIŞTIR’

”Plajlarda yapılan ırkçı bir davranıştır. Kim yaparsa yapsın, benim partimden bir belediye başkanı da yapsa yanlıştır.”

”Bugünkü mülteci sorunu da Türkiye’nin ekonomik anlamdaki unsurları tetikliyor. Mülteci konusu kulağından tutulmuştur. Uluslar arası, evrensel değerler üzerinden değerlendirilmemiştir. Türkiye bu konuda yalnız bırakılmıştır. Ama Türkiye de bu konuda tutarlı, sağlıklı adımlar üretmemiştir. Günü geldiğinde iç politika malzemesi yapılmıştır. Milyonlarca insanı mülteci olarak tutmak başka şekillerde tutmak başka, şehirlerin içerisinde dağıtmak başka bir kavram.”

MEDYA ELEŞTİRİSİ

”Bugün medyadan siz vicdanen rahatsız değilseniz aynı yerde oturmuyoruz. Medya kanalları, gazeteler, bu ülkenin neredeyse 70-80 yıllık, benim evime giren gazeteler. Ben o markaların zarar görmesini istemiyorum. Dediğim şu yönetim olarak medya ahlakına uygun hareket etmenizi talep ediyorum. Şu anda Demirören grubu, sizin yayınladığınız reklamlarımız konusunda yayınlayıp yayınlamayacağı konusunda geri dönüş yapmış değil. Ben bugün buradayım. Davet ettiniz geldim. Beni kim davet ederse giderim. İstediğim şey, özgür bir basın olsun. TRT kurumu, benim vergilerimle maaş alıyor orada binlerce insan. TRT, Ekrem İmamoğlu’nu tek bir programa niçin çıkartmaz? Rakibimi niçin kaç kez çıkartır?”