Davutoğlu'nun kurmayı: 'Darbenin gidişine göre hareket edeceğim’ diyenler halen görevde

AKP'nin kurucu kadroları arasında yer alan Ahmet Davutoğlu'nun kurmaylarından Musa Arat, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 'FETÖ' ile mücadele konusunda sağlıklı bir sürecin yaşanmadığını savundu. Arat ayrıca darbe girişimi sırasında AKP içerisinden bazı kişilerin verilen talimatlara uymadığını aktardı.

Davutoğlu'nun kurmayı: 'Darbenin gidişine göre hareket edeceğim’ diyenler halen görevde

AKP’nin kurucu kadroları arasında yer alan, şimdi ise Ahmet Davutoğlu ile hareket eden eski AKP Konya İl Başkanı Musa Arat, 15 Temmuz darbe girişimi akşamında yaşananlara ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.

Konya’nın yerel televizyonu Kanal 42’deki bir programda konuşan Arat, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ‘FETÖ’ ile mücadele konusunda AKP adına sağlıklı bir sürecin yaşanmadığını savundu.

’15 TEMMUZ GECESİ TALİMATA UYMAYANLAR VARDI’

15 Temmuz gecesi parti içerisinden bazı isimlerin verdikleri talimatlara uymadığını belirten Arat, “Darbe girişiminin yaşandığı gece herkesin il ve ilçe başkanlıklarımızda toplanmalarını ve halkımızı bu hain kalkışmaya karşı isyana çağırmalarını istedim. Ama o gece talimatlarımıza uymayarak telefonlarımıza çıkmayanlar olduğu gibi ‘Darbenin gidişine göre hareket edeceğim’ diyenler oldu. Maalesef şu an o insanlar görevlerine devam ediyor. Darbe gecesi sorgulanamayan yapı organizmaya dönüşerek bir vücut buldu” dedi.

‘AYNI OPERASYONLAR’

Darbe girişimi sonrası ‘FETÖ’ ile etkin bir mücadele için çaba sarf ettiklerini ancak netice alamadıklarını belirten , sözlerini şöyle sürdürdü:

“Darbe sonrası FETÖ ile bağlantılı olabileceğini tahmin ettiğimiz kişileri kurcaladıkça bunlar bir araya gelmeye başladılar. Burada sermayenin gücü de devreye girdi. Sermayenin gücüyle ulusal bazı yayın kuruluşlarında gazeteciler teşkilatlandırıldı. Sosyal medya hesaplarında takipçi sayısı fazla olan kişiler yanlış bilgilendirildi. Sonrasında bize karşı karalama ve itibarsızlaştırmaya yönelik çalışmalar başladı. O dönemde yaşananları bir dosya halinde dönemin başbakanı Binali Yıldırım ve parti genel başkan yardımcılarımızla görüştük ama netice alamadık. Ayrıca il başkanlığım devam ederken Cumhurbaşkanımızdan randevu talep ettim ama buna da karşılık verilmedi. O gece kimin nerede olduğu ve kimlerle konuştuğu devlet kayıtlarında vardır. Biz bunların ortaya çıkartılması husunda ısrar ettik. En sonunda bunlar Pelikan Dosyası altında bir dosya oluşturarak dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nu istifaya zorlayarak tasfiye ettiler. Günümüzde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Sanayi Bakanı Mustafa Varank’a yapılanlar aynı operasyonlardır.”