ÇEVİRİ ODASI | Amerika’nın Çin’e karşı sürdürdüğü ‘’Hibrit Savaş’’ yeni bir aşamaya girdi

Amerika’nın Çin’e karşı sürdürdüğü "Hibrit Savaş" yeni bir aşamaya girdi

ÇEVİRİ ODASI | Amerika’nın Çin’e karşı sürdürdüğü ‘’Hibrit Savaş’’ yeni bir aşamaya girdi
Çeviren: Barış Tunca

 

Çin’e karşı Amerika ile Birleşik Krallık’tan; Kanada’dan Avustralya’ya kadar uzanan kukla devletler sürüsü tarafından yürütülen Hibrit Savaş yeni bir aşamayı girdi. İlk aşama Amerika Birleşik Devletleri hava ve deniz kuvvetlerinin Pasifik üzerindeki devasa konum değişikliği ve Çin’e karşı Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi üzerinden yürütülen propagandayı içeriyordu. İkinci aşama ise Çin’in özellikle Tibet ve batı Çin’deki etnik azınlıklara karşı kötü davrandığı yönündeki kara propagandasının yaratılmasıydı.

Bu propaganda kampanyasının, dünyadaki en kötü insan hakları siciline sahip, yerel halkları devlet tarafından yüzyıllar boyunca kültürel ve fiziksel soykırıma uğramış ve çıkarmış oldukları insan hakları yasalarına rağmen azınlık halklarının halklarını fiziksel saldırılardan ve ayrımcılıktan korumayı reddeden ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler tarafından yönetiliyor olması, objektif bakan herkesi şaşırtacak.

Bununla da yetinilmeyerek propaganda, Çin’in ekonomik gelişimine, uluslararası ticaretine, Şanghay İşbirliği Örgütüne, İpek Yolu ve Bir Kuşak, Bir Yol Girişimine, kalkınma bankasına, diğer tesis ve ticari girişimlerine yayılmış ve Çin’i dünyayı kontrol etmeye çalışmakla suçlamıştır. Bu suçlama, dünyayı kontrol etmesine direnen dost ya da düşman kim olursa olsun ekonomik ambargo ya da daha kötüsü nükleer saldırıyla tehdit eden ülkenin tam da kendisi tarafından yapılmaktadır.

Dördüncü aşama ise Amerika’nın esasında Çin mallarına koyduğu ambargo olan cezalandırıcı vergilerle Çin ekonomisini küçültme girişimidir. Bu vergilerin hedefi Amerikan tüketici, çiftçi ve üreticisine getirdiği zarara karşın Çin’in ekonomik yolla dizüstüne çöktürülmesinden başka bir şey değildir ve bu zararlar temel hedef açısından önemi ikinci plandadır.

Geçtiğimiz yıl ise beşinci aşamaya geçerek Çin’in teknoloji öncüsü Huawei şirketinin Mali İşler Direktörü Meng Wanzhou’nun yasadışı olarak kaçırılıp tutuklandı ve eşzamanlı olarak ABD tarafından yürütülen, kuklalarını Huawei ile anlaşmalarını iptal etmeye zorlama kampanyası başlatıldı. Meng Wanzhou hala kendi iradesine karşın ABD emri ile Kanada’da tutuluyor. Çinliler, Avustralya, Amerika ve Kanada’da kötü muamele görüyor.

Hibrid savaşın son aşaması Hong Kong’daki ayaklanmaların Çin tarafından güç kullanarak bastırılmaya zorlanmasıyla anti Çin propagandasının yükseltilmesi ya da ‘protestocuların’ Hong Kong’u Çin’den bağımsızlaştırmaya zorlama, akabinde onlara destek çıkma yoluyla AB , Birleşik Krallık, Kanada ve diğerleri tarafından provoke edilmesidir.

Önemli bir senatör olan Mitch Mcconnell 12 Ağustos’ta yaptığı açıklamada ABD ‘nin Çin’i ayaklanmaları bastırmamaları konusunda uyardığını ve eğer ayaklanmalar bastırılırsa belanın takip edeceğini beyan edip Çin’i dolaylı tehdit etti. Diğer bir deyişle ABD faşistlerin tişörtü olan ‘siyah tişörtler’ giymiş bu haydutları koruyacağını iddia ediyor. Bu yeni aşama Çin halkı için ciddi bir tehlike teşkil ediyor ve Çin hükümetinin elindeki zamanı akıllıca ve Çin halkının güçlü duruş ve desteği ile değerlendirmesi gerekiyor.

Hong Kong Protestoları’nın kuklacılarının A.B.D. ve B.K. olduklarını söylemek için kesin bir kanıt yok. Hong Kong Bar Association protestolara katıldığında batılılar avukatların bile halka adalet getirmek için ayaklanmaları desteklediğini iddia ettiler. Ancak bu birliğin liderleri Hong Kong’u Çin’den ayırma amacıyla 2002’de kurulan sözde Sivil İnsan Hakları Cephesi lideri Jimmy Chan, Londra merkezli bir hukuk şirketinin ortağı Kevin Lam ve haftaya A.B.D. temsilcileriyle görüşecek olan anti-China Civic Party üyeleri Steve Kwok ve Alvin Yeung gibi Londra avukatları ya da Londra merkezli firmaların üyesidir.

Kaynak: America’s “Hybrid War” against China has Entered a New Phase