CANLI | Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım canlı yayında karşı karşıya

Ekrem İmamoğlu Binali Yıldırım canlı yayını Lütfü Kırdar Kongre Salonunda gerçekleşti. Adayların vaatlerini ve merak edilen sorulara yanıt vereceği program İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde yapıldı.

CANLI | Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım canlı yayında karşı karşıya

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım seçim öncesi ilk kez canlı yayında karşı karşıya gelerek vaatlerini açıkladı ve İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı.

Buluşma 21:00’da Lütfü Kırdar Kongre Salonunda gerçekleştirildi.

CANLI YAYIN
BULUŞMA FORMATI NASIL OLACAK

İsmail Küçükkaya, geçen hafta uygulanacak formata dair bilgiler vermiş ve iki adaya farklı soruların yöneltileceğini söylemişti.

İsmail Küçükkaya, “Aynı soruları iki adaya soramam. Bazı sorular İmamoğlu’na, bazı sorular Yıldırım’a” demişti. Küçükkaya ayrıca soruların yayın başlayana kadar iki aday tarafından da bilinmeyeceğini, kendisinin hazırlayacağı soruları başkalarıyla da paylaşmayacağını söylüyor.

BULUŞMA İSMAİL KÜÇÜKKAYA TARAFINDAN ADAYLARIN BABALAR GÜNÜNÜ KUTLAMASIYLA BAŞLADI

İsmail Küçükkaya buluşmayı adayların Babalar gününü kutlayarak başladı. Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu da karşılıklı olarak babalar gününü kutladı ve birbirlerine hediyelerini takdim ettiler.

Devamında İsmail Küçükkaya formatı açıkladı. 2 saat sürecek toplantıda 10 dakikalık ara olacak.

İLK SORU BİNALİ YILDIRIM’A: “SEÇİM NEDEN İPTAL EDİLDİ”

Ben İstanbul’da yaşayan TC vatandaşıyım. Oyumu kullandım bir hatam olmadı. Biz bu seçime niye gidiyoruz ?

Teşekkür ediyorum siz her İstanbul’lu gibi oy verdiniz. Sizin bir kabahatiniz olmadı, şahibe karıştı. Bizim tercihimiz seçimin yenilenmemesiydi, CHP bize yardımcı olmadı. Reddi yönünde karar aldırdılar. Keşke yenilenmesiydi, İstanbul’luların tekrar sandığı gitmesiydi.

Oylar çalındı dediniz, seçim mundar oldu dediniz. Arkasında mısınız ?

Evet, oylar çalındı. Oyların yüzde 10’u sayıldı, ciddi fark oluştu. Yüzde 90’ı daha sayılsaydı sonuç değişecekti.

Yıldırım: Oyların yer değiştirmesi çalınmadır. Benim oylarım CHP adayına yazıldıysa bu çalınmadı

İMAMOĞLU’NA: “BİNALİ YILDIRIM’IN SÖZLERİNİ NASIL YORUMLARSINIZ”

Oyların tekrar sayılmasını istedik, CHP istemedi tamamen yanlış bir yorum. 31 Mart gecesini saat saat hatırlayalım. Yaklaşık 1 saat olmadı ki bazı TV kanalları yüzde 63 ile rakibimizi galip etti. AA, yüzde 98’de ve oylar kafa kafayken Binali Yıldırım “Ben kazandım” diye açıklama yaptı. Ne tesadüftür ki AA tam o esnada veri yayınlamayı kesti. AKP il yöneticisi de kazandıklarını ilan etti. Biz de elimizdeki sonuçlara göre “Hayır biz kazandık” dedik. YSK başkanı da sabah bizi doğruladı.

İMAMOĞLU’NA: “SİZ HEP ŞUNU DEDİNİZ, 4 PUSULADAN 3Ü GEÇERLİ SAYILIRKEN 1İ GEÇERSİZ SAYILDI. NE DİYORSUNUZ BU KONUDA”

29 binler 30 binler yok. Maddi hatalardan sonra 20.388 indi. Geçersiz oylar sayıldı 320bin kadar. Sayı 13888 e indi. AK Parti yetkilileri sondaj yapacaz dedi. 13729’a indi. Sondaj yaptıkları sandıklarda bizim adımıza artı oy çıktı. 4 oy var aynı zarfta, muhtarlıkta sorun yok, ilçe oylarında sıkıntı yok, ki 25’ini AK Parti kazandı pırıl pırıl sorun yok. İBB başkanlığında sıkıntı var. Vatandaşın cebinde 20 lira var, sen diyorsun ki 5 lirası sahte.

Çaldılar diyorlar, bunun içinde itham var, iftira var. Kime söylüyorsunuz. AK Partili sandıkta görev alanlara mı diyorsunuz. Diğer partilerden müşahitlere mi söylüyorsunuz. Kim çaldı ?

BİNALİ YILDIRIM: “OLAYLARI ÇARPITMANIN ALEMİ YOK”

Nihai fark 13729. Ekrem bey ilk açıklamasını akşam 9’da yaptı. Rakibimiz yüzde 44 biz 54’üz, 9 puan öndeyiz dedi. Biz saat 11’de açıklama yaptık. Anadolu Ajansı niye yayını kesti, kesmedi o benim işim değil. Biz elimizdeki mazbatalara göre konuşuyoruz.

Gelelim 4 pusula meselesine. Bu tamamen aldatmacadır. 4 pusula var, itiraz edilen İBB oyu. İlçeler için itiraz var mı ? var. CHP neden Sancaktepe’yi tekrar saydırdı, 4 pusuladan 1i iptal diyerek işi çarpıtmanın alemi yok. İtiraz edilen oy tekrar sayılır.

İSMAİL KÜÇÜKKAYA: “BİZ YENİ BİR SEÇİME GİDİYORUZ. BU SEÇİMİ ANLATMANIZI İSTEYECEĞİM. KAMPANYANIZDA DA DEĞİŞİKLİK VAR”

Yıldırım: Doğru, 31 Mart’a takılmayalım. İmamoğlu bey yeniden sayılmasına itiraz etmedik dedi. Tamamen yalan. Gece saat 11’de aldırdıkları ret kararı var. Tamamının sayımını asla kabul etmedi CHP.

Şimdi sorunuza geliyorum. Tamamının sayılması durumunda değişir miydi ? Biz maltepede 808 oy değişti. Bunu 39 ilçeye yayın, net bir şekilde bizim tarafımıza geçecekti. Velev ki Ekrem bey lehine olsun. Şüphe kalmasın.

Benim söylemlerimde hiçbir değişiklik yok. İlk andan itibaren İstanbul’u konuşuyorum, İstanbul’u anlatıyorum. Bunu yaptım, yapmaya devam ediyorum.

Biz bir ittifakla seçime giriyoruz. Bir Cumhur ittifakı, adayı ben. Millet ittifakı adayı olarak da Ekrem bey. AK Parti- MHP bir tarafta, CHP ve İYİ Parti bir tarafta. HDP de Millet ittifakını destekliyor.

İmamoğlu: AA ajansı gibi bir garabet rakibimizi ilan ediyor. Mecburen açıklama yaptık. AA Bakanlarla görüşüyor, Binali Yıldırım’sa beni ilgilendirmez diyor.

1 Nisan’daki tutanak burada, 24bin. Sayılarla oynamayın. YSK gerekçeye göre karar veriyor. YSK’nın sebeplerinde sandık kurulları üyeleri var. Çaldılar yok. Şahibe yok.

2019’da yapılan bu yeni seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir. Ben seçilmiş belediye başkanıyım. Yenilenen seçimler kul hakkını yiyenlere karşı bir demokrasi mücadeledir. Geçmişte beka sorunu var diyenler, başkalarına mal etmesinler (Binali Yıldırım için). Kendileri de söylediler.

“NEDEN SİZE OY VEREYİM”

İmamoğlu: 31 Martı geçelim dedi Binali bey. Geçemeyiz. Kendileri ilan etti, AA ilan etti. AKP il başkanı sayı verdi. Biz tutanakların mücadelesini vermeseydik o akşam bu iş biterdi. Biz 100binlerce kişiyle bunun mücadelesini verdik. Onlar sayesinde bu iş bitmedi.

AA müdürüyle görüşmedim demek bana doğru gelmiyor. AA yanlış yapmıştır, insanları yanıltmıştır diyebilmek gerekir. Bir gecede tüm İstanbul’a gönül belediyeciliği afişleri yapıldı. Herşey çok net. AA işine gelmediği için yayını kesti. Demokrasiyi sekteye uğratanlara karşı mücadele veriyoruz.

Yıldırım: Şimdi ithamlar var. Kul hakkı yemek, kibir abidesi olmak. Biz bu seçime beraber girdik. Biz hukuk mücadelesiyle hakkımızı aradık. Sonuçta seçim tekrarlanıyor. Biz istemedik, CHP tamamının sayılmasına direnmeseydi seçim tekrarlanmazdı.

Ben şimdi soruyor muyum Ekrem Bey’e, biz yakın oy aldık. 29bindi fark, sonuçta 13729’a geldik. Oylar benim lehime değişiyor da Ekrem Bey lehine değişmiyor.

Ben Anadolu Ajansı ile görüşmedim. Görüşsem görüştüm derim. Veri akışının niye kesildiğini ne bileyim, benim görevim değil ki. Ben kendi verilerimi takip ederim. Sebebi araştırılır bulunur.

İSMAİL KÜÇÜKKAYA: “VAATLERİNİZ VAR, RAKİBİNİZİN DE 18 GÜNLÜK BİR BAŞKANLIĞI VAR. SİZİN PARTİNİZ 25 YILDIR İSTANBUL’U YÖNETİYOR. NEDEN BUGÜNE KADAR YAPILMADI”

Yıldırım: Biz 25 yıldır İstanbul’a çok hizmet yaptık. 94’te 14 litre su veriliyordu kişibaşı. Şimdi 101 litre. Istıranca’dan 180 KM’den su getirildi. Melen’den 230 KM mesefaden su getirildi. Bu İstanbul’a yapılan hizmettir. Gelecek 40 yılının suyu var. Arıtma yüzde 9’du şu an 99.5’tur.

94’de 10 milyon mt2 yeşil alan 60 milyon mt2. 1500 otobüs vardı. Şu an 6500 otobüs var. 23 KM metro vardı. Açılacaklarla beraber 376 KM metro var. Dediniz ya neden yapmadınız. İşte bunları yaptık. Su indirimi bizim vaadimizde de var. Bizim farklı indirim tarzımız vardı bu kabul edildi.

İmamoğlu: Öncelikle şunu söyleyim. Ekrem beyin yalan konuşması meselesi. Ben yalan konuşmam. Kimseye de böyle ithamda bulunmam. Verdiğim sayılar belge üzerindedir. Birleştirme tutanaklarından, 6 ilçede yapılan oluşan fark toplam 469’dur. Geçersiz oylar Binali beyin “Ampüle bas” kampanyasındandır, yanlış kampanya yürüttünüz.

Biz ulaşım indirimi yapacağız diyince karşı çıktılar. Parayı nereden bulacaksınız dediler. 25 yıldır belediye sizde, yapmadınız. Şimdi bizim yaptıklarımızı kendilerine sahiplenmeye çalışıyorlar.

Biz taahüt ettik yerine getirdik, doğru bir şeyi alkışlasalar daha iyiydi.

İMAMOĞLU’NDAN BİNALİ YILDIRIM’A: “ANADOLU AJANSININ YAPTIKLARI NE İFADE EDİYOR ? BAKANLARLA YAPTIĞINIZ GÖRÜŞMELER NORMALKEN, AA İLE GÖRÜŞMEDİK DİYORSUNUZ. TÜM İSTANBULUN GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ AFİŞLERİYLE DONATILMASI NORMAL Mİ ?”

Yıldırım: Anadolu Ajansı yetkilileri neden 12 saat veri vermediklerini açıklamalılar. Bu normal birşey değil, ama muhattabı ben değilim. Gönül Belediyeciliği kazandı afişleri normaldir, 25 ilçeyi biz kazandık. Normal değil mi ? Kaybettik mi diyelim. 39 belediyenin 25’ini Cumhur İttifakı kazandı. İBB Meclisinin 180’ini kazanmışız, Millet ittifakı 130unu kazanmış. Sonuç buyken kaybettik mi diyecektik. Tabi ki kazandık ve partimiz bu afişleri astı. 3 gün sonra siz de astınız.

BİNALİ YILDIRIM: “EKREM BEY, SİZ GELİR GELMEZ TÜM VERİTABANINI KOPYALAMA TALİMATINI NEDEN VERDİNİZ ? BUNUN KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KANUNA AYKIRIDIR, BİLMİYOR MUYDUNUZ ?”

İmamoğlu: Şimdi bakın, bir belediye başkanı her türlü tetkiki yapma yetkisine sahiptir dedi Binali Yıldırım. Ben veritabanlarını yedeklenmesini ve kopyalanıp yedeğin İBB’de tutulmasını söyledim. Kopyalamanın engellenmesi hukuksuz bir karar. Bu kadar basit ve kolay bir işlemi büyütmeye gerek yok. Yedeklenerek Muhafaza edileceği yer yine İBB’dir.

Bu iş üzerinden öyle kavram üretmek, iftira atmak doğru değil. Yıldırım ilk fikrine dönüp süreci analiz etmelidir.

10 dakika aradan sonra program tekrar başladı.

KÜÇÜKKAYA: “CUMHURBAŞKANI BU SONUÇTA İBB SEÇİMİ DEDİ. BİR İTİRAZ OLACAK MI 23 HAZİRAN’DAN SONRA SEÇİMİ KABUL EDECEK MİSİNİZ ?”

Binali Yıldırım: Bilişimle aram iyidir. Veri yedeklemesi ayrı, kopyalama ayrı iştir. Veri yedeklemesi yapılmadan veri saklanamaz, bilgisayarınızda bile yedekleme sistemi vardır.

Tabi ki belediye başkanı herşeyi yedekleme hakkı vardır. Fakat neden kopyalama ihtiyacı duydu. İstediği veriye istediği zaman ulaşabilir. Belediye başkanından veri saklayacak halleri yok.

Bu veri kopyalama işi bir FETÖ taktiği. Bunu geçmişte FETÖ yaptı. 3 tane dışardan uzman da görevlendirme yaptı. Bu fecaat bir şey. Devlet memurları dururken kozmik odalara dışardan adam getiremezsiniz.

Her seçimin sonucunu kabul ederiz. İtiraz gerekmezse itiraz etmeyiz. Ama belki İmamoğlu bey itiraz edecek.

İmamoğlu: Elbetteki seçimlere itiraz haktır. Ama biz uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız. Elimizde imzalı tutanaklar üzerinde sıkıntı görüyorsak elbette itiraz ederiz.

İtiraz sürecinde algı diye yapılan şeyi karşı taraf yaptı. Binlerce defa çaldılar lafı tekrar edildi. Cami avlusundan tutun miting alanlarına kadar. Sadece Binali bey değil.

FETÖ uygulamalarının nasıl olduğunu ben bilmem. Ama şunu net söyleyim, veri kopyalama işlemi tam da o gerekçeler yazılırken, veri kopyalama işiyle ilgili örnek arıyorlarsa engelli ve hapisteki seçmenin bilgilerinin AKP’ye verilmesidir. Benim yaptığım masum bir iştir.

KÜÇÜKKAYA: “KARADENİZ’DEKİ KARŞILANMANIZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ. VALİ’YE HAKARET ETTİNİZ Mİ ?”

İmamoğlu: Ben Karadeniz’de miting değil bayramlaşma çağrısı yaptım. İnanılmaz bir kaşılama oldu. Benim “Beni şuradan geçirin buradan geçirin” gibi bir isteğim yok. Benim çevremdekiler bana yol gösteriyor. Trabzon’da VIP’den geçtik. Ben ne söylediğimi biliyorum, ifade ettim. Bana “Onu söylemedin” diyorlar.

“Basitliktir, Basitleşmiştir” dedim. Hakaretse hakarettir. Ama bu İstanbul’un seçimini ilgilendirmez. “Basit” rahatsız ediyor ama Pontus dediler, Rum dediler, Yunan dediler. Bu kimseleri rahatsız etmiyor.

KÜÇÜKKAYA: “İZMİR’İ NEDEN KAYBETTİNİZ, İSTANBUL’U GERİDE BIRAKTINIZ. BUNU NASIL ANALİZ EDİYORSUNUZ”

Yıldırım: İzmir’i 17-25 gölgesinde yaptık ve şu ana kadar ki en yüksek oyu aldık. Bu seçim de sonuçlanmadı. Burada kazanan yok. Ekrem bey Anıtkabir’e gidip Belediye başkanı yazsa da.

İmamoğlu bey doğru söylememeyi alışkanlık haline getirdi. Soruları, Küçükkaya’dan istedi dedi. Websitesine 80 milyon harcadı dedi. En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile bu yanlış oldu dedi. Ekrem bey özür dileseydi iş bitmişti. 2 gün düşündü taşındı “basitlik” diye bir çözüm buldu. Validen özür dilemeli demiştim, İstanbul’lular ve milletten özür dilemelidir. Yalan söylemiştir. Ben İstanbul’a güveniyorum.

Küçükkaya: Fatih Altaylı Habertürk’te, sizin (Binali Yıldırım) beni aradığınızı, soruları verdiğimi, İmamoğlu’na da arayıp size de vereyim mi dediğimi iddia etti. Ben bu olmadı dedim. Ama bu parti kurmayları arasında geçmişte konuşulmuş

İmamoğlu: Bana gelen bilgi soruların belirlenmesi ve soruların moderatöre verilerek bu şekilde yapılması şeklinde karşı tarafın talebi olduğudur. Benim açıklamamda Küçükkaya yoktur. Bana yalan söylemiştir dediniz, Binali Yıldırım yanlış bilgilendirilmiştir. Yalan söylemiştir ifadesini kötü söz sahibine aittir diyerek bitirelim.

KÜÇÜKKAYA: “SAYIŞTAY RAPORUNDA SON 5 YILDA 753 MİLYONLUK ZARAR VAR. VAKIFLARA SON BİR YILDA 308 MİLYON İDDİASI VAR. SİZ BU KONUDA NE YAPACAKSINIZ ?”

Yıldırım: Sayıştay raporunda 108 bin liralık bir usulsüzlük var. Onun dışında böyle bir rakam yok. Bu yalan, böyle bir rakam yok. Sayıştay’dan da yalanlama geldi. Ama memurların açıklamaları basında yer almaz, ne yazık ki yeterince duyurulamadı. Böyle bir şey yok, kısacası yalan.

Ekrem bey de bunu dillendirdi, biz düzeltince “Doğru değilmiş ne güzel” dedi. Daha ilkeli davranmalı. Bugüne kadar ortaya attığı iddialar tek tek yalan çıktı.

Belediyeler vakıflara maddi kaynak aktaramaz. Bu vakıflar öğrenci yurtları yapıyor, sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Belediye bunlara yardım eder, yaptıkları kamu yararı. Nasıl FETÖ 15 Temmuz gibi birşeyi başımıza sardıysa, bu vakıflar bir daha bunu yaşamamamız için çalışma yapıyor.

İmamoğlu: İstanbul’un en büyük sorunu yoksulluk ve israf. Biz bunu çok önemsiyoruz, bazılarının canını acıtıyor. Ben artık kelimelere takılmıyorum. Ama sayıştay denetiminden çıkan raporu buraya getirdim. Söyleyeceklerimin sayfa sayfa raporu burdadır.

İETT ve İSKİ ile beraber İBB yolsuzlukları 753 milyon TL’dir. Ben burada satır satır yerlerini söyleyebilirim. Binali Yıldırım yanıltılmıştır, yanlış bilgi verilmiş.

Şu anda bile israf yapıyorlar. İBB’nin tüm Bilboardlarına bu iddialara cevap asılıyor. Vekalet eden vali beyden rica ediyorum, bu afişleri kim asıyor. Ambulans, İş Makineleri, tankermiş hariç, İBB’nin iştirakları hariç 1810 araç var. 7 personele bir binek araç düşüyor. Bunu bitireceğiz.

TÜRGEV’in 58 milyon söz konusu. Ensar vakfına 29 milyon, TÜGVA’ya para verilmiş. Allah aşkına ben yurt yapamıyor muyum da başkasına para vereceğim. Elbette makul seviyede olabilirdi, ama bu inanılmaz paralar. Ben İHH ile de işbirliği yaptım, başkalarıyla da yaptım. Ama yurdu belediye yapacak, kadın için de erkek için de. Eğitim seferberliğiyse belediye yapacak. FETÖ belası olmadı mı, bu vakıf mevzusu nedir. Bugüne kadar açılmamış kreşleri açacağız. Biz FETÖ konusundan hiç anlamayız, biz bunları yapacağız. Biz bu terör örgütleriyle zerre ilişkimiz olamaz.

“FETÖ İLE MÜCADELE KONUSUNDA NAPACAKSINIZ”

Yıldırım: İstanbul’da 23bin tane vakıf dernek vs. var. Bunlara ilçe belediyeleri de İBB de destek veriyor. Belediye nakdi destek olamaz. Kendisinin ilçesinde Batı İstanbul vakfı var. Vakıflara destek olmak kötü değil, sizin yapamadığınız işleri onlar yapıyor. Kurslar yapıyor, gezi yapıyor. FETÖ ile de mücadeleye devam edeceğiz.

KÜÇÜKKAYA: “İŞSİZLİK ÇOK CİDDİ. KENT YOKSULLUĞU VAR. SİZ SEÇİLİRSENİZ NE YAPACAKSINIZ BU KONUDA”

Yıldırım: Ekonomik sıkıntı çekiyoruz. İnsanların hayatına etki ediyor. İstanbul Avrupanın 13. büyük ekonomisi. İhracatı 72 milyar. Gelen turistin 3te biri İstanbul’a geliyor. Biz 500bin istihdam sağlayacağız.

Tuzla’da biyoteknoloji vadisi kuracağız. 160 biyoteknoloji fabrikası olacak. 50 bin çalışan olacak. Aşılar üretilecek, antikor enzim üretilecek.

Teknoloji üssü kuruyoruz. Big Data ve yapay zeka merkezi olacak. Ama istihdamı biz yapmayacağız, halk projelerini getirecek, onların projelerini işe dönüştüreceğiz. 24.500 istihdam ve yatırım miktarı 1.5 milyar lira.

Pendik’te teknoloji geliştirme bölgesi. Rotterdam’da ve Singapur’da var bunların benzeri.

Atatürk Havalimanı hem kongre merkezi hem de fuar merkezi olacak. Avrupadaki fuar kongre turizminin yüzde 10’unu biz alacağız.

İmamoğlu: Öncelikle şu yanlışı düzeltelim. Temiz vakıflarla işbirliği yapacağım dedim. Bana istediğini sorabilirler, beni arayıp sorabilirler.

Bu şehrin 3 gencinden 1i işsiz. Okutamadık, meslek sahibi yapamadık, iş de bulamadık. Üniversite mezunu 2 gençten biri işsiz. Ucuz ve sağlıklı gıda, ulaşım, eğitim seferberliği ve suda indirim yapacağız. Eğitim destek paketi, geçim destek pakedi, işsizlik destek pakedi ile 5 katına çıkartacağız yardımları. 4 aileden birisi açlık sınırının altında. Biz açlık sınırı altındaki ailelere 2020 liraya kadar destek vereceğiz.

Eğitim destek pakedinin içinde 500bin öğrenci var. Okuluna yemek getiremeyen öğrenciye kumanya vereceğiz.

İşsizlere, bizim eğitim desteğimize katılanlara ücretsiz ulaşım sunacağız. 12 yaş altında ücretsiz olacak. Belediye hizmetlerinde gönüllü çalışanlara da ücretsiz hizmetler olacak.

KÜÇÜKKAYA: “BEN KÜRT KÖKENLİ BİR VATANDAŞ OLSAM, KİME OY VEREYİM”

İmamoğlu: İşsizlik dedim, yoksulluk dedim kadın dedim. Ben Türk mü dedim Kürt mü dedim. Ben İstanbul ittifakının adayıyım. Partizanlığı belediyeden söküp atacağım. Bunun içinde AKP’li seçmenim de var, MHP’li de var, HDP’li de var. İnsanlar birbirlerine selam alıp vermiyor. Biz bu milleti barıştırmaya geliyoruz.

Barış özgürlük eşitlik mahalleden başlar. Mahallede demokrasiyi semtte ilçede demokrasiyi sağladıktan sonra çözülür. Partizanlığın bitirilmesi konusunda sadece ben değil Yıldırım da mücadele etmeli.

Binali Yıldırım: Biz hizmet yaparken, İstanbul’da başka yerde, etnik kökene ve inanca bakmayız. İnsanlara hizmet götürürken aynı hizmet götürürüz. Particilik, kampanyalarda partiler var. Seçim biter, rozetini çıkarır hizmet yaparsınız. İzmir’e gidip benim neler yaptığımı görsün. İzban’ı, çevreyolunu, İzmir İstanbul otoyolunu yapıyoruz. Partizanlık bizimle beraber telaffuz edilemez.

KÜÇÜKKAYA: “MAL VARLIĞI BEYANINDA BULUNUR MUSUNUZ?”

Yıldırım: Bu bizim seçimimiz değil, mecbursunuz. Ben 16 yıldır mal varlığı beyanı veriyorum.

Küçükkaya: Kamuoyuna açıklar mısınız ?

Yıldırım: Kamuoyuna açıklama gibi bir adet yok. Ama açıklarız. Çocuklarımınki zaten açık. Biz her zaman bu dünyada öbür dünyada hesap vermeye hazırız.

İmamoğlu: Hepimiz zaten kamu görevlisi olduğumuz için her yıl yenileyerek veriyoruz. Hatta İBB başkanı olunca da beyan etmiştim. Ama ben şeffaflık, katılımcılık açısından, belediye başkanlığı bir meslek değil, görev. Süreci iyi yönetmek ve şahsım adına şeffaflık adına açıklayacağım. Eşim, çocuklarım ve babam adına, ailece açıklamaya hazırım.

KÜÇÜKKAYA: “500BİNDEN FAZLA SURİYELİ VAR”

İmamoğlu: Mülteci konusunu iyi yönetemedik. Sadece vicdanla ve toplumsal tavırla açıklanmaz. Türkiye’miz bu konuda yalnız bırakılmıştır. Ben Belediye başkanı olarak zamanında yurtdışında da bunları söyledim. Bugün 547 bin kayıtlı mülteci var. Kayıtdışı ile 1milyon oluyor. Göçmen ve Mülteci masası kuracağız. İBB’nin bu konuda bir politikası yok. Sessiz, kulakları tıkalı.

Biz mevcut mülteci insanları, çocukları ve kadınları, çocuğu ve kadını koruyacağız. Bu konuyla özel ilgileneceğiz. Benim partimden de olsa Plaja giremez falan bunlar yanlış.

Ulusal politika konusunda aktif davranacağız. 3.5 milyon mülteci illere dağılmamalıydı. Belediyelere düşen görevler nelerdir. Bunları belirleyeceğiz.

16 milyonluk kenti yönetiyoruz. Güneyimizdeki olaylarda, sınırötesinde, petrolü düşünerek Türkiye’yi yalnız bırakamazsınız.

Doğudan, Kuzeyden gelen vatandaşlar ekmeklerinin elinden alındığını düşünüyor. Bunu çözeceğiz.

Yıldırım: Ekrem bey napacağını söylemeyi unuttu. Biz inancımız gereği ölümden kaçanları misafir ettik. Bu işin başlangıcı böyle oldu.

Bunlar, geçici koruma statüsündeler. Bunların kaydı kuydu var. Uluslararası camia Türkiye’yi yalnız bıraktı, İmamoğlu’na katılıyorum bu konuda. Bunlar geçici, gidecekler. Bir kısmını gönderdik, 500bine yakını gitti. Fırat’ın doğusunu da temizleyip oraya da göndereceğiz.

Fatih Beyoğlu vs. buralarda suça karışırlarsa tutar göndeririz sonuçta. Belediye bunu tek başına yapamaz. Merkezi hükümetle yapılacak. Bu bir kooadinasyonla çalışacak. İBB’de mülteci birimi var, ama güçlendirilebilir.

KÜÇÜKKAYA: “KADININ TOPLUMSAL YAŞAMA KATILIMI KONUSUNDA NE YAPACAKSINIZ”

Yıldırım: Bizim dönemimizde kadının toplumsal konumu açısından çok adım atıldı. Son 16 yılda ciddi artış var. Yüzde 21’di iş hayatına katılma, şimdi 34. Kız öğrenci erkekten fazla, kadın öğretmen erkek öğretmenden fazla. Kadın hakim sayısı nerdeyse aynı. Ev kadınlarına yoğunlaşmalıyız, onlar evde çalışıyor çocuk bakıyor ama sosyalleşmeye ihtiyacı var. El emeklerini belediye alacak, 1000 liraya kadar destek verecek. Ev kadınları çocuklarını kreşe bırakacak, dışarı çıkacak, oradan geri alacak.

Tabi benzer vaatler Ekrem beyde de olabilir. Mesela Ekrem bey, kreş vaadi vermiş Beylikdüzünde. 11 tane kreş vaadi vermiş, 1 tane yapmış. Önemli olan vaat vermek değil yapmaktır.

İmamoğlu: Siyasi kalitemiz konusunda bir yorumda bulundu. Bu hoş bir yorum değil. Vaat verme pozisyonu bize aittir. Binali beye ait değildir. 25 yıldır yürütüyorsunuz başkanlığı. Zaten 17 yıldır zaten yönetimdesiniz. Kadınla ilgili yaptıklarınız yetersizse ve bizim vaatlerimizi takip ediyorlarsa bunu eleştirmem.

Hızlıca 150 kreş açacağız. 150 mahallede 150 kreş açacağız. Sadece kreş değil, kadın istihdamı meselesi. Kadınların hayatın içinde olmasını sağlamak. 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere bedava ulaşım sağlayacağız. Kadın sığınma evi açacağız. İstanbul’da da her 4 kadından biri şiddet görüyor. Mahalle evlerimizde 2 sosyolog istihdamı sağlayacağız.

KÜÇÜKKAYA: “ÇARPIK KENTLEŞME, BETONLAŞMA. DEPREM ALANLARI AVM OLMUŞ. NASIL ÇÖZECEKSİNİZ”

İmamoğlu: İstanbul’un yönü yok. Planı yok. 20 milyon mu olacak, 30 mu olacak. İlk 1 yılda İstanbul’a yön çizeceğiz. 2030 ve 2050 hedefleri koyacağız.

İstanbul’un yerleşimi mahallerini orta ve uzun vadede planlayacağız. İstanbul yeşil alan bakımından Dünya’nın önde gelen illeri arasında çok geridedir. Çocuk yoksulluğu konusunda OECD’ye göre son sıradadır. 15 yeşil vadi hazırladık. 30 milyon metrekarelik yeşil alan katacağız.

Kentsel dönüşüm çok önemli İstanbul’da. 25 yıldır bu kenti yönetenler “Bu kente ihanet ettik” dediler.

Yeşil alanlar yokedildi. Yeşil alan fakiri haline getirildi. Uygar bir kent yapacağız.

Yıldırım: İstanbul’un 20 deresi vardı. Bunlar gitti. Biz bu dereleri ihya edeceğiz. 20 yeşil koridor yapacağız. Hem derenin etrafında yeşil alanlar, piknik alanları olacak. Hem yatayda millet bahçelerine geçiş olacak.

Her mahallede 200 metre yakında çocuk parkı olacak. Kuzeyden marmaraya bu yeşil koridorlarla gidişi sağlayacağız. Hem depremde geçici barınma alanları olarak kullanılacak. Kişibaşı yeşil alan 10 metrekarenin üstüne çıkacak.

Dikey yapılaşmanın en çok olduğu 22 ilçenin 18i CHP’nin elinde.

KÜÇÜKKAYA: “ÖNCE GENÇLER, GENÇLER KONUSUNDA NE YAPACAKSINIZ ? ENGELLİLER DE DAHİL OLMAK ÜZERE

İmamoğlu: Burası genç ve çocuk kenti. Avrupa’da belki bir iki şehir var. Gençlerin meslek edinmesi bakımından her türlü imkanı sağlayacağız. Ulaşım bakımından gençlere yüzde 40 indirim yapacağız.

12 kadın 8 erkek belediye yurdu yapacağız. 10 adet gençlik merkezi. 10 adet dünya dilleri merkezi açacağız. Dünya dillerini öğrenen insanlar daha kolay iş bulur.

E-spor arenaları yapacağız. Bu şehir engelliler için eksikse tamamlayacağız. 10 adet alzheimer bakım evi. Yaşlılara acil durum bilekliği sağlayacağız.

Yıldırım: Gençler benim kankam. Gençlere o 10 GB internet bedava. 150 saat müzik çalabilirler. 1500 paylaşım yapabilirler 10 GB ile. 10 GB ile 10 saat Netflix izleyebilirler.

Müze ve tiyatrolar gençlere ücretsiz olacak. Kırtasiye desteğini arttıracağız. Amatör spor kulüplerine 150 bin lisanssız sporcu var. 100 bin lira tutarında destek vereceğiz. Şu an 10da biri veriliyor. Spor tesislerinden gençler ücretsiz yararlanacak. Motorsikletle köprülerden geçiş bedava olacak. Üniversiteye hazırlanan gençlere ulaşım indiriminden yararlanacak.

CHP burs konusunda anasayasa mahkemesine götürdü. Belediyeler burs veremiyor. Ekrem bey burs veremez.

KÜÇÜKKAYA: “ULAŞIM KONUSUNDA NE YAPACAKSINIZ”

Yıldırım : Ulaşım benim işim. Metro yaptık, metrobüs yaptık, marmaray yaptık, 3üncü köprüyü yaptık.

Biz 2024’e kadar insanların trafikte yarım saat kazanmalarını sağlayacağız. 518 KM’ye çıkacak raylı sistem uzunluğu. Her yıl minimum 50 km raylı sistem yapacağız. Metroların payı yüzde 48’e çıkacak. Şu an yüzde 18. Bu en önemli projemiz.

Marmaray’da 350 milyon İstanbul’lu yararlandı.

İmamoğlu : Ulaşım işinde bütüncül bir yaklaşım var. Biz servis takibini önerdik. Az önce ulaşım indirimleri söyledim. Hiçbirisi halk otobüsüne mal edilmeyecek. Mesela şehir içinde kalan gişeler şehir dışına taşınacak.

Yıldırım ulaşımı hallettim dedi. Saygı duyuyorum. Ama sanırım Cumhurbaşkanı ve uzmanlara haksızlık yaptı. Ama İstanbul’u halledemediler. Durakta bekleme süresi 20 dakika. Günde 90 dakika yolda geçiriyor İstanbul’lu.

Şimdi 2005’de 45 km metro hattı aldılar. Şu an 170 km. Yılda 4.5 KM metro yaptılar.

Deniz ulaşımı yüzde 10lardan yüzde 3lere düştü.

Finiküler hatları kuracağız. TEM’de Megabüs hatları kuracağız.

KÜÇÜKKAYA: “SON ÜÇ DAKİKA, SÖZ SİZİN”

İmamoğlu: Yıldırım bey de hanımıyla gelmiş. Programdan sonra beraber fotoğraf vermek isterim. İstanbul’un kucaklaşmaya ihtiyacı var.

Neymiş Belediye’nin sosyal tesisinde alkol alacakmış. Benim dönemimde 9 tane sosyal tesis açtım alkol var mı bakın. Yok efendim kadınla erkek aynı yerde havuza girmiş. Bakın ben Beylikdüzünde 2 havuz açtım, yok böyle bir şey.

Biz 31 Mart’taki sürecin hak hukukla adaletle buluşması için mücadele ediyoruz.

Yıldırım : Son 3 dakikada şunu söylemek isterim. İstanbul müjdelenmiş bir şehirdir. İstanbul’un ilk defa 60bin nüfusu eksildi.

Biz Anadolu’da çok güzel altyapı yaptığımız için 60bin nüfus eksildi. 16 yıl ülkeme dolu dolu hizmet yaptım. Ulaştırma bakanı, başbakan olarak. Bu şehir beni 11 yaşımdaki Binali’den Binali Yıldırım yaptı. Beni Binali Yıldırım yapan şehre hizmet etmeye hazırım.

Bizim ulaşım hizmetlerimiz olmasaydı İstanbul’da adım atılamazdı. Deniz neden azaldı, önceden alternatif yoktu. Ekrem beyi çaya davet ediyorum.

KÜÇÜKKAYA: “MODERASYONUM NASILDI”

Yıldırım : Güzeldi sıkıntı yok.

İmamoğlu: Teşekkür ediyorum