'Çalışanların ortak olduğu hastane' ilan edilmişti: Hastane emekçileri hakkını arıyor

Kartal Atalar’da bulunan özel İbn-i Sina hastanesi çalışanları aylardır maaşlarını alamıyorlar. İçerideki maaş, fazla mesai ve diğer haklarının yanı sıra Temmuz ayında hastanenin ekonomik krize girdiği bahanesiyle tüm çalışanların iş akitleri feshedildi. Çalışanlar maaş, tazminat ve diğer alacakları için muhatap bulamadıklarını söylerken, bu haklarını almak için mücadele yolunu aramaya başladılar. Hak gaspına uğrayan işçiler Sınıf Tavrı ile iletişime geçti.

'Çalışanların ortak olduğu hastane' ilan edilmişti: Hastane emekçileri hakkını arıyor

Sınıf Tavrı temsilcileri  ile yapılan toplantı süreç değerlendirildi, neler yapılması gerektiği konuşuldu.

İşçiler, mücadele için meşru ve hukuki hakları noktasında Sınıf Tavrı temsilcilerinden bilgi alırken, hukuki sürecin başlatılması konusunda kararlı olduklarını bildirdiler. Çalıştıkları kurumda tek bir yetkili bile bulamadıklarını belirten işçiler, kriz bahanesiyle kapının önüne koyulmuş durumdalar.

KRİZ GELDİ, ORTAKLIK BİTTİ

Kartal Atalar’da iki yıl önce geniş bir katılımla açılan hastane, “çalışanların da ortak olduğu hastane” olarak basına tanıtılmıştı. İbn-i Sina Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olan Tevfik Sulu, hastanenin hekiminden, hemşiresine, hasta bakıcısından, aşçısına kadar herkesin ortak olduğunu iddia etmişti. ANAP döneminde Bakanlık görevini üstlenen Adnan Kahveci’nin danışmanlığını yürüten Sulu, o dönem geliştirdikleri projeyi kendi alanında yeniden ürettiğini de iddia etmişti. Krizle birlikte “ortaklık” da sona ermiş oldu.

SAĞLIK SEKTÖRÜ TEKELLERE EMANET

Sağlık sektöründe yüzbinlerce kişi özel kesimde çalışıyor. Son verilere göre sağlık sektörünün yüzde 40’a yakını özel sektörde. Bununla beraber, sağlık sektörünün üçte birinden fazlası beş büyük sağlık tekeli tarafından kapatılmış durumda. Bu sağlık tekellerin önemli bir çoğunluğu AKP döneminde ciddi bir büyüme sergiledi. Küçük özel hastaneler, krizle birlikte iflas bayrağını birer birer çekiyor. Burada çalışanların hakları ciddi bir biçimde hiç edilirken, pek çok özel sağlık kuruluşu sanki bir gecede ortadan kalkıyor.

Sağlık sektöründe çalışan özel hastane emekçileri için kriz ciddi bir işsizlik ve baskı artışı anlamına gelirken, bunun karşısına güçlü bir tavır koyması zorunlu hale gelmiş durumda.