'Bursa Şehir Hastanesi’nin bir yıllık kirasıyla 600 yataklı hastane yapılabilirdi'

TTB Merkez Konseyi, 16 Temmuz'da açılışı yapılan Bursa Şehir Hastanesi'ne ilişkin basın açıklaması yaptı. TTB, Bursa Şehir Hastanesi'nin yüksek maliyetine dikkat çekerken, Bursa Şehir Hastanesi için “Bir yıllık kirasıyla 600 yataklı hastane yapılabilirdi” ifadelerini kullandı.

'Bursa Şehir Hastanesi’nin bir yıllık kirasıyla 600 yataklı hastane yapılabilirdi'

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, kamu-özel ortaklığı projesi olan, 16 Temmuz’da açılışı yapılan Bursa Şehir Hastanesi’ne ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz ve TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Gülriz Erişgen katıldı.

TTB Merkez Konseyi’nin Bursa Şehir Hastanesi’ne ilişkin açıklamasını okuyan Yılmaz, “yap-kirala-devret” modeliyle 9 Mayıs 2015’te temeli atılan Bursa Şehir Hastanesi’nin şehrin dışında, İstanbul-İzmir otoyolu üzerinde Nilüfer ilçesine bağlı Doğanköy Mahallesi’nde yapıldığını belirterek “Hastane Bursa’nın merkezi Heykel semtine yaklaşık 20 kilometre, kapatılan Bursa Devlet Hastanesi’ne ise 18 kilometre uzaklıktadır. Bursa Şehir Hastanesi’nin çevresinde kente ilişkin herhangi bir yerleşim alanı ve mekanı söz konusu değildir” dedi.

“ŞEHİR İÇİNDEKİ KAMU HASTANELERİ KAPATILDI”

Yılmaz, şehir hastanesinin açılması ile şehir merkezindeki Bursa Devlet Hastanesi, Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi’nin kapatıldığını, Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nin de küçültülerek birçok hizmeti sunamaz hale getirildiğini kaydetti.

Hastaneye ilişkin bilgilerin “ticari sır” denilerek kamuoyu ile paylaşılmadığını belirten Yılmaz, “Tek başına bu durum bile şehir hastanelerinin sağlığın ticareti yapılan kurumlar olduğunu göstermeye yetiyor. Birçok kez kira ve hizmet bedeli olarak yılda ne kadar ödeme yapılacağını sormamıza karşın, yetkililerden hiçbir yanıt yok. 25 yıl boyunca Bursa Şehir Hastanesi’ne ne kadar ödeme yapılacağını bilen var mı? Bu bilgiler neden gizli tutuluyor?” ifadelerini kullandı.

“DEVLET HASTANESİ İÇİN BAĞIŞ TOPLANDI, SONRA HASTANE KAPATILDI”

Yılmaz, Bursa Şehir Hastanesi için yıllık 350 milyon TL’nin üzerinde kira ve hizmet bedeli ödemesi yapılacağını tahmin ettiklerini, bu miktar ile 600 yataklı bir hastanenin anahtar teslimi yaptırılabileceğini belirterek şehir hastanesinin yüksek maliyetine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“Kapatılan Bursa Devlet Hastanesi’nin acil servisi, yoğun bakımları ve hasta odaları için geçmiş yıllarda halktan milyonlarca TL bağış toplanmıştır. Toplanan bağışlarla yenilenen hastane kapatılmış, kaderine terk edilmiştir.

Kapatılan Bursa Devlet Hastanesi’nin hemen yanına bağışla yaptırılan ve sonradan Sağlık Bakanlığı bütçesinden büyük harcamalarla desteklenerek onkoloji konusunda 3. basamak tıbbi tanı/tedavi hizmeti sunan Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi neredeyse terk edilmiş durumdadır. Bu hastaneden 30’un üzerinde uzman hekim Bursa Şehir Hastanesi’nde görevlendirilmiş, hastanedeki birçok bölüm kapatılmıştır.

2017 yılında temeli atılan ve 2019 yılında açılacağı söylenen 750 yataklı Acemler’deki devlet hastanesi inşaatı “ödenek yokluğu” gerekçe gösterilerek durdurulmuştur. 2017 yılında kamuoyuna yapılan duyurularda Zübeyde Hanım Doğumevi ve Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nin bu hastaneye taşınacağı açıklanmasına karşın söz konusu hastaneler Bursa Şehir Hastanesi’ne taşınmıştır.

Bursa Şehir Hastanesi’ne kamu ulaşımını sağlamak üzere Bursaray’ın hastaneye kadar götürülmesi planlanmakta, bu amaçla Bursa Büyükşehir Bütçesi’nden 600 milyon TL kadar bir kaynak ayrılması gerektiği açıklanmaktadır. Türkiye’de en pahalı suyu tüketmek zorunda kalan ve ulaşımın en pahalı olduğu bir ilde yaşayan yurttaşlar açısından, şirketlerin para kazanması uğruna kamu kaynaklarının harcanması kabul edilemez bir durumdur.”

“MERKEZDEKİ HASTANELERİN KAPANMASIYLA HASTALAR ÖZEL HASTANELERE YÖNLENDİRİLİYOR”

Hastanelerin kapatılması ile hastaların şehir dışındaki hastanelere ya da kent merkezindeki özel hastanelere yöneldiğini vurgulayan Yılmaz, “Bursa Şehir Hastanesi ile ilgili (üstelik daha sonradan doğru olmadığı anlaşılan) açıklamaların, şehir merkezindeki bir özel hastaneler grubunun sahibi AKP milletvekili [Dr. Mustafa Engin] tarafından yapılması da ilgi çekici bir ironidir” dedi.

Yılmaz, açılan diğer şehir hastanelerindeki deneyimler ışığında başta ulaşım ve organizasyon sorunları olmak üzere Bursalıları zor günlerin beklediğinin altını çizerek şunları söyledi:

“Bursa Şehir Hastanesi devasa büyüklüğü ve birçok branşın bir arada hizmet sunacağı bir yaklaşıma rağmen kendi kadrosunu oluşturamamış; zaten hekim ve sağlık çalışanı sayısı Türkiye ortalamasının altında olan Bursa’da sağlık çalışanları daha fazla iş yükü ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bursa Şehir Hastanesi açılırken taşınan hastanelerdeki hekimlerin yanı sıra, Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nden, Çekirge Devlet Hastanesi’nden ve Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nden ve ilçe devlet hastanelerinden (Gürsu, Yenişehir, İnegöl, Gemlik, Orhangazi, Karacabey, Mustafakemalpaşa) çok sayıda hekim geçici görevle Şehir Hastanesinde görevlendirilmiştir. Sağlık hizmeti gibi süreklilik gösteren hizmetlerde geçici görevlendirmenin meydana getirdiği sorunlar bir yana, geçici görevle gönderilen hekimlerin yarattığı boşluk söz konusu hastanelerde tedavi edici sağlık hizmetlerinde aksamaya yol açmaktadır.

Bursa Şehir Hastanesi’nde de sağlık çalışanı sayısı yetersizdir ve hangi kadroda kaç kişinin naklen ve geçici görevle görevlendirildiği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından açıklanmamaktadır. Radyoloji teknisyenleri başta olmak üzere sağlık teknisyenlerinin Bursa Şehir Hastanesi’nde nerede istihdam edilecekleri, hangi işleri yapmak zorunda kalacakları şimdilik belirsizdir. Sağlık çalışanları kişisel ulaşım maliyetlerinin artmasından ve başhekimin yetkisinin kısıtlanmasından yakınmakta; şirket yetkilisi CEO’un direktifleriyle hastanenin yönetilmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirmektedir.”