BMİS Genel Sekreteri: Üç yıllık sözleşme bizim için grev nedeni

"Bugün tutulan bu uyuşmazlık sonrasında biz önümüzdeki günler içerisinde sendikamızın Merkez Toplu Sözleşme Komisyonu'nu toplayacağız ve üretimden gelen gücümüzü de içine alan bir eylemlilik programı ve mücadele takvimi çıkaracağız. Bu noktada muhtemelen grev kararları aşamasına da gelinecektir diye düşünüyoruz. Eğer MESS bu saldırılarından vazgeçmezse grev kararları kaçınılmaz gözüküyor"

BMİS Genel Sekreteri: Üç yıllık sözleşme bizim için grev nedeni

(RÖPORTAJ AYLIK SINIF TAVRI BÜLTENİ’NDEN ALINMIŞTIR)

Metal işçilerinin gündemi grup toplu sözleşmesi ekseninde belirleniyor. 130 bin işçiyi yakından ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin bir tarafında MESS, diğer tarafında on binden fazla işçiyi temsilen Birleşik Metal İşçileri Sendikası (BMİS) oturuyor. Uyuşmazlık zaptının imzalandığı görüşmelerin ardından Sınıf Tavrı olarak BMİS Genel Sekreteri Özkan Atar ile yaptık.

Sınıf Tavrı: Başkan, toplu sözleşmenin 3 yıllık olması gündeme getiriliyor, bu konuda sendikanın yaklaşımı nedir?

Özkan Atar: Toplu sözleşmenin 3 yıllık olması konusunda biliyorsunuz. 2014-2017 döneminde MESS 3 yıllık toplu iş sözleşmesini dayatmıştı. Yine o dönem sendikamızın dışında diğer sendikalarla üç yıllık sözleşme imzalamışlardı biz imzalamadık. Üç yıllık sözleşmenin işçinin ücretlerinin gerileteceğini ve toplu sözleşme düzeninin işçilerin aleyhine alt üst sadece düşüncesinden kaynaklı olarak; ki hemen hemen tüm fabrikalarımızın oy birliği ile ortak görüşüyle, 3 yıllık sözleşme reddedildi.

Biz greve çıktık o dönemde. Yüksek Hakem Kurulu eliyle devlet zoruyla 3 yıllık toplu sözleşme dayatıldı. 2017-2019 döneminde yine MESS’in 3 yıllık sözleşme teklifi getirdiğinde, bir dönem önceki tutumumuzu devam ettireceğimizi 3 yıllık sözleşme dayatmanın bizim için grev gerekçesi olduğunu söyledik. Üç yıl olan toplu iş sözleşmesini metal işkolunda iki yıla çevrilmesini sağladık: 2017- 2019 döneminde 2 yıllık toplu sözleşmeye tekrar dönüldü.

2019- 2021 dönemi için MESS tekrar hem de toplu sözleşme müzakerelerinin en başında 3 yıllık toplu sözleşme teklifini yürürlük maddesi açısından getirdi. Biz o maddeyi gündeme getirildiği ilk andan itibaren bunun bizim açımızdan grev gerekçesi olduğunu ve 3 yıllık toplu sözleşme tekliflerini kesinlikle kabul etmeyeceğimizi ifade ettik.  İşçilerin önemli hak kaybına yol açacağından kaynaklı olarak ifade ettik. Üç yıllık toplu sözleşme teklifi bizim açımızdan grev gerekçesi bunu da kendilerine çok net bir şekilde söyledik.

“YENİ HAKLAR TALEP EDİYORUZ”

ST: Toplu sözleşmeye dair tekliflerimiz nelerdir?

Ö.A: Toplu sözleşmede birinci altı ay talebimiz yüzde 34.2 Saat ücretlerine yüzde 10 artı 3 lira 80 kuruş talebimiz var. İkinci 6 ay enflasyon üzerine 4 puan, üçüncü enflasyon artı refah payı olarak 5 puan, dördüncü 6 ay enflasyon artı 4 puan. 2 yıllık bir toplu sözleşme teklifimiz var, sosyal haklara da yüzde 50 ile 60 arasında zam talebimiz var. Sosyal haklarda da ayrıca bu döneme erzak (yılda 2 kez 500TL’lik), kurban parası(1600 TL kurban bayramı ödeneği) gibi. Sosyal haklar anlamında yeni taleplerimiz söz konusu mevcut toplu sözleşmede var olanların üzerine yeni haklar istiyoruz

S.T: Kıdem tazminatı, işsizlik fonu konuları tekrar gündeme geliyor. Bu konuda sendikanın bir eylemlilik ya da bir yol haritası var mı?

Ö.A: Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatlarının MESS Grup toplu sözleşmeleri açısından var olan toplu iş sözleşmede yasa üzerinde kazanılmış haklarımız mevcut. Kimi iş yerlerimizde geçmişten beri süregelen uygulamalar anlamında MES bunların yasa seviyesine düşürülmesini önerdi. Yeni toplu iş sözleşmesiyle yeni işe giren işçiler açısından aşağıya çekilmesini önerdi. Bunu zaten şiddetle reddettik.

MESS, var olan sözleşmedeki haklarımızı geri götürmeye çalışıyor. Ayrıca çalışma sürelerinin esnekleştirilmesi, telafi çalışması, denkleştirme deneme sürelerinin uzatılması gibi işçileri adeta kölelik koşulları altında çalıştırmaya yönelik saldırıları söz konusu. Bu teklifleri asla kabul etmeyeceğimizi zaten belirtmiştik.

Bu dönem içerisinde hükumetin kıdem tazminatını yok etmeye yönelik saldırısı yeni bir saldırı değil. Kıdem tazminatı fonu adı altında dönem gündeme getiriliyor. İşveren örgütlerinin gerek kıdem tazminatı fonu, gerekse var olan şekliyle işverenlerin ödeme yükümlülüğü içerisinde, ama günlerin yasal açıdan aşağıya çekilmesi geriye götürülmesi anlamında. Bunlara nereden bakarsak bakalım kıdem tazminatı hakkını yok etmeye yönelik saldırılardır. Biz bugüne kadar olduğu gibi hükumetin bu tür yaklaşımlarını, ülke genelinde bir genel grev cevabıyla bu saldırıları püskürtülmesini savunduk.

AKP’ye baktığımızda Yeni Ekonomi Programı içerisinde IMF ve reçeteleri doğrultusunda hazırladığı emarelerini görüyoruz. Bunlara verilecek yanıt bizim açımızdan çok nettir, işçi kıdem tazminatı hakkından vazgeçmez. Bunu tartışma konusu yaptırmayız. Hükümet bu konuda işverenlerden aldıkları cesaretle böyle bir şey içerisine de girerlerse biz BMİS, olarak DİSK olarak üzerimize düşen vazifeyi yerine getiririz. Genel grev ile yanıtlarız.

“GREV HAKKI ERTELENİRSE, ANAYASAL HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ”

ST: MESS kazanılmış hakları geriye götürülmesi anlamına gelen teklifleri yapmasındaki cüreti nereden alıyor?

Ö.A: MESS’in pervasız saldırılarının arkasında tamamı ile AKP iktidar iktidarından alıyor. AKP iktidarının geçmişten beri adeta bir alışkanlık haline getirdiği grev erteleme adı altında grev yasaklamalarına gitti. 2017-2019 dönemi içerisinde hem düşük ücret dayatmasını hem kazanılmış haklara yönelik saldırılarını grev ertelemelerine, grev yasaklarına uymayacağımızı anayasadan kaynaklı grev hakkımızı uygulayacağımızı net olarak koyduk ve bu saldırıları püskürttük. Bu noktada, erteleme kararlarına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’ne yapmış olduğumuz başvuruya, 2018 yılı içerisinde Anayasa Mahkemesi o grev ertelemelerini  anayasal hak ihlali olarak gördüğünü belirtti. Böylece erteleme kararının iptaline ilişkin karar verildi. Anayasa Mahkemesi kararı bizim için önemlidir. İşçinin grev hakkına sahip çıkması konusunda temel bir dayanaktır.

Bugün tutulan bu uyuşmazlık sonrasında biz önümüzdeki günler içerisinde sendikamızın Merkez Toplu Sözleşme Komisyonu’nu toplayacağız ve üretimden gelen gücümüzü de içine alan bir eylemlilik programı ve mücadele takvimi çıkaracağız. Bu noktada muhtemelen grev kararları aşamasına da gelinecektir diye düşünüyoruz. Eğer MESS bu saldırılarından vazgeçmezse grev kararları kaçınılmaz gözüküyor. Eğer bir grev ertelemesi adı altında bir grev yasaklamasıyla da karşı karşıya kalırsak, Birleşik Metal iş üyeleri, Anayasa’dan kaynaklanan grev haklarını uygulayacaklardır.