Birleşik Metal-İş, MESS’in TİS sürecindeki yaklaşımını protesto etmek için, uyarı eylemlerine başlıyor

Birleşik Metal İşçileri Sendikası merkez TİS Komisyonu toplantısından eylem kararı çıktı

Birleşik Metal-İş, MESS’in TİS sürecindeki yaklaşımını protesto etmek için, uyarı eylemlerine başlıyor

Birleşik Metal İşçileri Sendikası, metal iş kolunda 7 Ekim’de başlayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri kapsamında 4 Aralık 2019 tarihinde yapılan beşinci toplantıda anlaşma sağlanamadığını uyuşmazlık tutulacağını duyurmuştu.

BMİS Merkez TİS Komisyonu, MESS’le yapılan görüşmeleri ve metal işçilerinin önümüzdeki dönem nasıl bir eylem planı çizeceğine dair bugün(10 Aralık) bir toplantı yaptı. BMİS sendikası yapılan toplantıya dair  ‘Metal İşçileri Mücadeleye Başlıyor’ başlıklı bir sonuç bildirgesi yayınladı.

GREV YASAĞINI KABUL ETMEYECEĞİZ

Açıklamada, komisyonda öncelikle MESS’in uzun yıllardır mücadeleyle kazanılmış ve halen kullanılan hakları geriye götürmeye yönelik tekliflerinin kabul edilemez olduğunun altının çizildiği vurgulandı. MESS’in süreci masada çözme niyeti olmadığının görüldüğü ve sürecin çözümsüzlüğe sürüklenmesi durumunda işçilerin grev yasağı vb bir durumda, ” Metal işçileri grev yasağını tanımayacak ve Anayasa’dan ve uluslararası sözleşmelerden doğan grev hakkını her şart ve koşulda kullanacaktır. ” denildi.

Merkez TİS Komisyonununda çeşitli eylem ve etkinliklerin yapılmasının önerildiği aktarılan açıklamada, “MESS’in bu süreçteki yaklaşımını protesto etmek için ilk uyarı eylemine başlıyoruz. Metal işçileri 11 Aralık günü servislerden inerek fabrikalarına yürüyecek ve iş yerlerinde bildiri okuyarak tepkilerini göstereceklerdir.” ifadeleri kullanıldı.

METAL İŞÇİLERİ MÜCADELEYE BAŞLIYOR

BMİS Merkez TİS Komisyonu sonuç bildirgesinin tamamı şu şekilde:

MESS ile sendikamız arasında sürmekte olan ve 41 fabrikadan binlerce üyemizi kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri 4 Aralık’ta yapılan toplantıda uyuşmazlıkla sonuçlanmıştır. Bundan sonraki süreç arabulucu aşamasıdır.
Sendikamız Merkez TİS Komisyonu, MESS’le yapılan görüşmeleri ve önümüzdeki dönem yapılması gereken çalışmaların çeşitli yönleri ile değerlendirmesi amacıyla bugün (10 Aralık 2019) toplandı.
Merkez TİS Komisyonumuz, öncelikle MESS’in uzun yıllardır mücadeleyle kazanılmış ve halen kullanılan hakları geriye götürmeye yönelik tekliflerinin kabul edilemez olduğunun altını çizmiştir.
MESS’in gerek varolan hakların geriye götürülmesi yaklaşımı, gerekse de hiçbir önerimizi kabul etmemesi, işverenlerin toplu sözleşmeyi masada bitirme niyetleri olmadığını göstermektedir.
Diğer yandan MESS’in verdiği ücret zam teklifi birinci 6 aylık dönem için yüzde 6,05 oranındadır. Bu oran ortalama ücrette ikramiye dahil net 204 TL’dir. MESS, diğer altışar aylarda ise enflasyon oranında zam önermiştir. MESS’in teklifleri arasında toplu sözleşmenin 2 yıl yerine 3 yıl olması da vardır.
Bugün yapılan Merkez TİS Komisyonumuz toplantısında, işyeri temsilcilerimiz, MESS’in tekliflerinin kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, tartışma konusu bile etmeyeceklerini açık bir biçimde ifade etmişlerdir. MESS’in teklifleri, metal işçilerini daha kötü çalışma ve daha kötü yaşama koşullarına mahkum etmek demektir.
Resmi enflasyon ile işçilerin yaşadığı gerçek enflasyon arasındaki makas giderek açılmaktadır. İşçilerin resmi enflasyona inanmasını beklemek, bu ülkede yaşamamak demektir. Çünkü,
Hemen her gün bir mal ve hizmete zam yapılmakta, ancak nasılsa TÜİK tarafından açıklanan enflasyon düşmektedir. Hiç kimsenin resmi enflasyon oranlarına inancı kalmamıştır. Dolayısıyla ücret zammı için resmi enflasyonun dikkate alınması söz konusu olamaz.
Öte yandan, içinde bulunduğumuz dönemde bazı işyerlerinde üretimlerde kısmi sorunlar yaşanmaktaysa da, işverenlerin bir zarar içinde olmadıklarını görüyoruz. İşverenlerin kârlılık oranlarında görece bir düşüş olabilir. Ancak, bu dönemsel ve kısmi sorunlar gerekçe gösterilerek işçilerin düşük ücret zamlarına razı olması beklenemez. Sendikamızın yaptığı çeşitli araştırmalarda işverenlerin karlılıklarının sürdüğü, üretim giderleri içinde işçilik maliyetlerinin giderek düştüğü görülmektedir.
İşverenlerin ücret ve sosyal haklara yönelik teklifleri metal işçilerinin bugün aldıkları ücretleri, çalışma ve yaşama koşullarını dikkate almayan bir düzeydedir. Oldukça ağır işlerde çalışan metal işçileri için verilen ücret teklifi, metal işçilerine açlık ve yoksulluk koşullarında yaşa ve çalış demektir.
Bütün değerlerin yaratıcısı olduğu halde, açlık ve yoksulluk sınırlarında yaşamaya mahkum edilen ve ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunu oluşturan işçiler ve emekçiler bu koşulları hak etmiyorlar.
Öte yandan, hükümeti ve metal işverenlerini şimdiden uyarıyoruz. Bu sürecin grev aşamasına gelmesi söz konusu olursa, yeni bir grev yasağı ile karşılaşmak istemiyoruz.
Şimdiden ilan ediyoruz ki, olası bir grev aşaması ve grev yasağının söz konusu olması durumunda, metal işçileri grev yasağını tanımayacak ve Anayasa’dan ve uluslararası sözleşmelerden doğan grev hakkını her şart ve koşulda kullanacaktır.
Metal İşçileri açlık ve sefalet ücretlerini asla kabul etmeyeceklerdir. İnsanca yaşayacak bir ücret ve çalışma koşulları metal işçilerinin hakkıdır. Metal işçileri hakları için her türlü mücadeleyi vermeye hazırdır.
Merkez TİS Komisyonumuzda, çeşitli eylem ve etkinliklerin yapılması önerilmiştir. Bu öneriler, Sendikamızın yetkili organlarında daha ayrıntılı olarak ele alınacak ve önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacaktır.
MESS’in bu süreçteki yaklaşımını protesto etmek için, ilk uyarı eylemine başlıyoruz. Metal işçileri 11 Aralık günü servislerden inerek fabrikalarına yürüyecek ve işyerlerinde bildiri okuyarak tepkilerini göstereceklerdir.