Binali Yıldırım: 'Oylar çalındı' yazacak halleri yok, biz halk diliyle söylüyoruz

AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, YSK'nin gerekçeli kararına ilişkin, "Kararda 'oylar çalındı' diye bir tarafın söylemini yazacak halleri yok. Biz bunu halk diliyle söylüyoruz." dedi. Yıldırım, YSK'nin kendisini üç açıdan "mağdur" ettiğini öne sürdü.

Binali Yıldırım: 'Oylar çalındı' yazacak halleri yok, biz halk diliyle söylüyoruz

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım, Habertürk’te konuk olduğu canlı yayında açıklamalarda bulundu.

Yıldırım, YSK’nin seçim iptaliyle ilgili gerekçeli kararında AKP’nin diline doladığı “oyların çalındığı” gibi bir ifadeye verilmemesine ilişkin “Gerekçeli kararda ‘oylar çalındı’ diye bir tarafın söylemini yazacak halleri yok. Biz bunu halk diliyle söylüyoruz. Peki bu oylar çalınmasaydı 29 bin 400 olarak açıklanan fark 13 bin 700 seviyesine nasıl düştü? Buna bakmamız lazım. Niye düştü? Vatandaşlarıma buradan sesleniyorum, iki aday var, iki aday arasındaki oy farkı binde 1,5 buçuk, yüzde demiyorum. Gerçi YSK 13 bin 740 diye geçmiş. Normal şartlarda bırakın çalındı, çalınmadı muhabbetini. Birbirine yakın. Açıyoruz, sayım yaptığımızda düzeltmeler oluyor, geçersizler geçerli hale geliyor. Her iki adayın da ya oy kaybetmesi, ya da kazanması lazım. 4 milyon 150 bin civarında oy almış iki aday. Bizimki aradaki fark bizim lehimize yarı yarıya azalıyor. 29 binden 13 binlere düşüyor.” dedi.

“BEN İKİ TÜRLÜ MAĞDURUM”

YSK’nin kendisinin de “mağdur” ettiğini öne süren Yıldırım, “Elimizde somut oyların ya başka adaylara yazıldığına dair veya geçerli oyların geçersiz sayıldığına dair veya oyların olmadığına dair onlarca belge var. Bütün bu belgeleri sunduk ve bunun üzerinden işlem yapıldı. Dolayısıyla kemara işi vardı, yoktu ben bilmem. Bunların sorumlularını ortaya koyacak olan yargıdır. Biz suç duyurusunda bulunduk. YSK ara kararında sorumluların bulunması ve hesabının sorulması konusunda da yazdı. Bundan sonra yapılacak iş Cumhuriyet Savcılıkları. İki türlü soruşturma, birisi adli, birisi idari. Adli soruşturma yargı süreci. İdari de o kurumun ita amirleri de soruşturma açması lazım. Ben iki türlü mağdurum. Bir YSK doğru yapması gereken işleri doğru yapmadığı için beni mağdur etmiştir. İki oylarımızın bu yaptığı yanlış işlemden dolayı yerini bulmadığı için mağduriyetim var. Üçüncü mağduriyet de oy veren 8,5 milyon İstanbullu mağdurdur.” ifadelerini kullandı.

“TEK BAŞINA KARAR VEREMEM”

Yıldırım, CHP’li İmamoğlu’nun canlı yayında tartışma teklifine ise “Bir garanti veremem. Bunun kararını tek başıma alamam ama prensip olarak olabilir. Önce bir eteklerimizdeki taşları dökelim ondan sonra olabilir” dedi.