AKP'deki kavga AYM'ye yansıdı: Beklenmedik kararlar gelebilir...

Barış Akademisyenleri için verdiği 'hak ihlali' kararıyla AKP'nin hedefi olan AYM'nin önümüzdeki vereceği olası kararlarla da gündemden düşmeyeceği konuşuluyor.

AKP'deki kavga AYM'ye yansıdı: Beklenmedik kararlar gelebilir...

Anayasa Mahkemesinin (AYM) “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” adıyla hazırlanan metne imza atan 10 akademisyen hakkında verdiği “hak ihlali” kararı sonrası AKP medyası, kararda Abdullah Gül tarafından atanan üyelerin oylarının etkili olduğuna dikkat çekmiş ve konu vesilesiyle Gül cephesini bir kez daha hedef haline getirmişti.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimleri bayram sonrası “kılıcını çekip” doğrudan hedef almaya başlayacağının belirtildiği bir dönemde gelen bu gelişmenin yankıları sürerken, kararın nasıl alındığına ve AYM üyeleri arasında neler yaşandığına ilişkin bugün yandaş medyada kritik bir köşe yazısı dikkat çekti.

Işıkçılar tarikatına ait Türkiye gazetesinin yazarı Batuhan Yaşar, sözkonusu oylamada ‘ret’ oyu veren AYM üyelerinin kendisine yaptığı açıklamaları köşesine taşıdı. Yaşar’ın aktardığına göre oylamanın yapıldığı gün sabah oturumunda durum ret oyları lehine 9’a 7’lik üstünlük şeklindeydi. Ancak üyelerin cuma namazına gitmesi sonrası bir üyenin (Hicabi Dursun) oy rengini değiştirmesi, sonucu ‘hak ihlali’ kararı çıkacak şekilde değiştirdi.

Yandaş yazara konuşan üyeler, oylama sonrası “Bu karar şaibeli”, “Ayarlandı”, “Kim kimin koluna girdi?” şeklinde tartışma çıktığını belirtirken kararda başkan Zühtü Arslan’ın telkinlerinin etkili olduğu yorumunu yaptılar.

Hatırlanacağı üzere Arslan ve 5 üye Abdullah Gül döneminde atanmıştı.

Yaşar, üyelerin AYM’deki genel durumuna da dikkat çektiğini belirtip “Bir grup üyenin 31 Mart seçimlerinden sonra çok farklı tarzda hareket ettiğini söylediler.. Mahkemenin önümüzdeki dönemde beklenmedik kararlara imza atabileceğine dikkat çektiler..” diye yazdı.

Yaşar’ın “Anayasa Mahkemesinde ‘disclosure’” başlıklı yazısında ilgili bölümler şöyle:

“Hem yazarken hem de konuşurken İngilizce kelimeleri kullanmayı pek istemem.. Ama durum “disclosure”dan daha iyi ifade edilemezdi.. Disclosure“bir şeylerin artık gizlenememesi, açığa çıkması” anlamında kullanılır.. Bazı üyelerle konuştuk.. Yaşananları anlattılar.. Gerçekten dikkat çekici hamleler yapılmış.. Önce raportörün raporundan başlayalım.. Bir üye şunları söyledi:

-“Hazırlanan rapor ‘ihlal var’ yönündeydi..”

-“Bunları zaten Başkan hazırlatıyor.. Herkes bilir ki raportörlere müdahale edebiliyor..”

Bir başka üyeye daha sorduk:

-“Cuma öncesinde Genel Kurul’da durum 9’a 7 ret yönündeydi..”

-“Cuma sonrasında ne olduysa oldu ve 8’e 8 eşitlendi..”

“ARA VERELİM” DEYİNCE ŞAŞIRDIK

Karar öncesinde Anayasa Mahkemesinin tüm üyeleri konuşmuş.. Oylarını açıkça belli etmişler.. Öğrendiklerimize göre;

-Genelde bir-iki üye konuşur, sonra oylamaya geçilirmiş..

-Üyelerin tamamının konuşması çok nadir gerçekleşirmiş..

9 üye ret kullanacağını ima yoluyla değil, açıktan söylemiş:

-“Devletimizin karşısındaki bu cani örgüte (PKK) yol vermeyelim..”

-“Terör örgütü ile böylesine mücadele verilirken…”

-“Bu kadar şehidimiz var..”

-“Hazırlanan rapor çelişkilerle dolu..”

Konuşmalar bitip tam da oylamaya geçileceği anda Başkan Zühtü Arslan “Ara verelim” demiş.. Konuştuğum üyeler bunun nedenini şöyle açıkladı:

-“Başkan durumu gördü.. Karar kendi istediği gibi çıkmayacaktı..”

-“Tam oylama yapılacakken üyelere dönerek ‘Bu konu önemli.. Biraz daha konuşalım’ dedi..”

KARARINDAN KİM DÖNDÜ?

Aldığımız bilgilere göre üyelerden Hicabi Dursun, sabah oturumunda ‘ret’ vereceğini açık açık söylemiş.. Ara verilince üyeler cuma namazına gitmiş.. Cuma dönüşü kurul yeniden toplanmış.. Yine anlatılanlara göre; Başkan Zühtü Arslan bir üyeye söz vermiş, ardından da kendi konuşmuş.. Söz verdiği üye “ihlal var” yönünde görüş beyan etmiş..

Sonra da oylamaya geçilmiş ve 8’e 8 kararı çıkmış.. O anda yaşananlar da şöyle anlatıldı:

-“Herkes sabah konuştuğu gibi oy kullandı.. Bir kişi hariç..”

-“Hicabi Bey sabah ‘ret’ demişti öğleden sonra ‘ihlal var’ dedi..”

TARTIŞMA ÇIKTI: “ŞAİBE VAR”

Oylama bitince kurulda sinirler bayağı gerilmiş.. Tartışma çıkmış.. Bazı üyeler;

-“Bu karar şaibeli.. Ayarlandı.. Kim kimin koluna girdi? ” demişler..

Bir başka üye daha da ilginç ifadeler kullanmış:

-“Kurulda üyeler oyunu belli etmişse değiştiremezler..”

Oylama bittikten sonra Başkan Zühtü Arslan raportörleri dışarı çıkartıp şunları söylemiş:

-“Arkadaşlar lütfen bu konuşmalar burada kalsın.. Başkaları ile paylaşılması etik olmaz..

Üyelerle sohbet ederken başka başka şeyler de öğrendik.. Bir grup üyenin 31 Mart seçimlerinden sonra çok farklı tarzda hareket ettiğini söylediler.. Mahkemenin önümüzdeki dönemde beklenmedik kararlara imza atabileceğine dikkat çektiler..

Haksız da değiller:

-İbrahim Kaboğlu,

-Akademisyenlerin bildirisi,

-Kars’taki insanlık anıtı, kararlarında işin rengi belli oldu..

Yüksek mahkeme şimdi tatilde..

Eylülde önemli başvuruları görüşmeye devam edecek:

1- Askerî liselerin kapatılması..

2- Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanlığı yapmış olma şartının kaldırılması..

Neler olacağını hep birlikte göreceğiz..

Görünen köy kılavuz istemez…”