Anadolu Üniversitesi'nde 'AKP kantini'ne karşı eylem: Susmayı değil boykotu tercih ettik

Anadolu Üniversitesi'nde AKP Gençlik Kolları'nın kantinde parti toplantı yapmasına karşı öğrenciler boykot düzenliyor.

Anadolu Üniversitesi'nde 'AKP kantini'ne karşı eylem: Susmayı değil boykotu tercih ettik

HABER MERKEZİ

AKP Gençlik Kolları’nın, geçen perşembe günü Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin kantinini kapatıp toplantı yapması öğrencilerin büyük tepkisini çekmişti.

Manifesto‘nun gündeme taşıdığı toplantıda bulunan bir kişinin kantin işletmecisinin oğlu olduğunun öğrenilmesiyle daha da katlanan skandalın ardından öğrenciler ise “Kantinler bizimdir” diye bir boykot kampanyası başlatmış ve kantinde ücretsiz çay dağıtımı yaptıkları bir stand açmıştı.

Dekanlıktan yapılan açıklamada, AKP toplantısıyla ilgili bilgilerinin olmadığını öne sürülürken gereken işlemlerin başlatıldığı belirtildi. Boykotta yer alan öğrencilerden H.A, dekanın kantin işletmecisi hakkında soruşturma başlatıldığını söylediğini belirtti.

H.A, yaşananlara ilişkin sorularımızı yanıtladı:

Fakültenizde yaşanan son gelişme hakkında ne söyleyeceksiniz? Haberlere yansıyan görüntülerin arka planında ne var?

Ben İletişim Fakültesi öğrencisi olmama rağmen ben de bu gelişmeyi haberlerden öğrendim. Fakültemiz kantininde AKP Eskişehir Gençlik Kolları ders saatleri dışında özel güvenliğin haberi dahilinde bir toplantı düzenlemiş. Ve bu toplantıda hiçbir İletişim Fakültesi öğrencisi dahi bulunmuyor. Yani üniversite öğrencilerine ait olan bir bina AKP’lilerce parti binası gibi kullanılıyor. Sonradan öğrendik ki toplantıya katılanlardan biri kantin işletmecisinin oğluymuş. Zaten kantin işletmecisinin de AKP’li olduğu tüm öğrenciler tarafından bilinen bir gerçek.

Daha önce İletişim Fakültesi’nde böyle olaylar yaşanıyor muydu? Yoksa yeni rektörle birlikte mi ortaya çıktığını düşünüyorsunuz?

Anadolu Üniversitesi ne kadar AKP iktidarının kontrol altına almaya çalıştığı bir üniversite olsa da İletişim Fakültesi şimdiye kadar buna direnmeye çalışmıştı. Daha önce AKP’liler üniversitemizde hiç bu kadar ileri gidememişti. Bunun zemininin son iki senede, yani yeni rektörün gelişiyle de oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Rektörümüz zaten seçilmiş değil iktidar tarafından atanmış bir rektördür. Yani olayla direkt olarak bir ilgisi olup olmadığını bilmiyorum ama dolaylı olarak olduğu kesin. Bu son gelişmenin de gösterdiğine göre rektörlük personel alımlarında ve ihalelerde AKP’lileri kayırmıştır.

Okulda yaşanan bu durum öğrenciler tarafından nasıl karşılandı?

Son dönemlerde baskıcı rejimin özellikle gençliği nasıl sindirmeye çalıştığını biliyoruz. Uygulanan bütün baskılara rağmen fakülte öğrencileri olarak böylesi bir gerici gelişme karşında susmayı değil boykot etmeyi tercih ettik. Öğrenciler AKP’ye peşkeş çekilen kantinden yiyecek-içecek almak yerine sıra arkadaşlarının yaptığı çayı içmeyi tercih ettiler. Bu boykotun bir iki gün içerisinde sönümlenmeyeceğini kantin işletmecisi hakkında gerekli işlemler yapılana dek öğrencilerin işin peşini bırakmayacağını düşünüyorum.

Bölüm hocalarını herhangi bir tepkisi oldu mu?

Fakülte dekanı boykot başlamadan önce öğrencileri yumuşatmak istedi. Öğrencilere hitap ettiği konuşmada bizim haklı olduğumuzu, başlattığımız boykotun da haklı bir tavır olduğunu, Türkiye’nin bir ‘’hukuk devleti’ olduğunu ve rektörün an itibariyle kantin işletmecisi hakkında soruşturma başlattığını, ilerleyen günlerde rektörün de fakülte öğrencilerini ziyaret edeceğini belirtti. Bunun yanı sıra standa destek veren öğrencilerinin çayını içen hocalarımız da oldu.

Fakültenizde böyle bir toplantının yapılmış olması sizce ne ifade ediyor?

Toplantıya fakülte öğrencilerinin katılımı veya desteği yok. Bu toplantının fakültemizde yapılmasının tek sebebi iktidarın ‘biz nerede, ne zaman, ne istersek yaparız’ mesajını içerdiğini düşünüyorum. Bu da gösteriyor ki iktidar her alanda gericiliğini konuşturduğu gibi üniversiteleri de tekeline alıp, karanlık bir gelecek hazırlamak istiyor.